Almanya Başbakanı Angela Merkel, Pekin temaslarının ilk gününde, Çin Sosyal Bilimler Akademisi'nde (CASS) konuşma yaptı.

Çin yönetiminden İran üzerinde etkisini kullanmasını isteyen Merkel, bunun Tahran yönetimini tartışmalı nükleer programı konusunda “şeffaf” ve “diyaloğa açık olmaya” yönlendirebileceğini kaydetti. Merkel, İran'ın nükleer silahlara sahip olmasını engelleme konusunda uluslararası toplumun net mesajlar vermesi gerektiğini vurguladı. Almanya Başbakanı, BM Güvenlik Konseyi'nde yeni bir İran karar tasarısı için de Çin yönetiminin desteğini istedi.

BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olan ve veto hakkına sahip olan Çin, ekonomik ilişkileriyle de İran üzerinde büyük etkiye sahip. İhracat gelirlerinin yüzde 80'ini petrol satışından elde eden İran'ın en büyük müşterisi Çin. İran ürettiği petrolün yaklaşık yüzde 22'sini Çin'e satıyor.

Resmi temaslar

Çin Sosyal Bilimler Akademisi'nde (CASS) yaptığı konuşmanın ardından Başbakanı Ven Ciabao ile bir araya gelen Merkel, Cuma günü de Devlet Başkanı Hu Cintao tarafından kabul edilecek.

Alman diplomatik kaynakları, resmi görüşmelerde de İran konusunun önemli başlıklardan biri olacağını belirtirken, AB'nin petrol ambargosunun ardından Çin yönetiminin de desteğini istediklerini, Pekin yönetiminden İran'dan petrol alımlarını artırmamasını beklediklerini kaydetti.

Çin yönetimi İran nükleer krizinin diyalog ve diplomatik müzakereler yoluyla çözülmesini isterken, yaptırımlar ve ambargonun çözüm olmayacağını savunuyor.

AB ülkeleri geçtiğimiz hafta İran'a tartışymalı nükleer programı nedeniyle petrol ambargosu uygulama konusunda anlaşmaya varmıştı. 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren İran'dan petrol alımına son vermeyi planlayan AB ülkeleri bu tarihe kadar alternatif kaynakları garanti altına almayı hedefliyor.

Diplomatik ilişkilerin 40. yılı

Merkel, Başbakanlık görevini üstlendiği 2005 yılından bu yana 5. kez Çin'i ziyaret ediyor. Ziyaret Almanya ile Çin arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 40. yılı olması nedeniyle de önem taşıyor. Ekonomik ilişkiler de ziyaretin önemli gündem maddelerinden.

Çin ve Almanya, dünyanın en büyük iki büyük ihracat ülkesi durumunda. Önceki yıl dünya ihracat şampiyonluğu ünvanını Almanya'nın elinden alan Çin, 2010 yılında yaklaşık 1,5 trilyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Aynı yıl Almanya'nın ihracatı ise yaklaşık 1,3 trilyon dolar oldu.

İki ülke arasındaki ticaret, 2011 yılında yüzde 18,9'luk artışla 169 milyar euroya ulaşmıştı.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/AFP, AŞ/AG