Türkiye'ye bir günlük resmi bir ziyaret gerçekleştiren Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte İstanbul'daki Türk-Alman Üniversitesi'nin yeni binalarının açılışını yaptı.

Açılış töreninde ilk söz alan Merkel, üniversitelerde ve araştırmada özgürlüğün önemine işaret etti. Merkel, "Bilimsel özgürlük ne kadar büyük olursa, bilimsel verim de o kadar büyük olur" ifadelerini kullandı. Merkel, eski Doğu Almanya'da eksik kalan özgürlüğün, bilimi nasıl engellediğini bizzat yaşadığını da vurguladı.

Almanya'da siyasetçiler, Merkel'in ziyaretinde Türkiye'deki insan hakları ihlalleri ve ifade özgürlüğüne yönelik baskıları dile getirmesini talep etmişti.

Türk-Alman Üniversite'nin ise iki ülke arasındaki işbirliğinin örneği ve Türk-Alman dostluğunun da bir göstergesi olduğunu söyleyen Merkel, konuşmasında Türkiye'nin iki milyondan fazla Suriyeli mülteciyi kabul ettiğine de dikkat çekti. Merkel, "Bu kesinlikle küçümseneyecek bir başarı ve takdiri hak ediyor" şeklinde konuştu.

Erdoğan da Türk –Alman Üniversitesi'nin iki ülke arasındaki dostluğun sembolü haline gelmesini dilediğini belirterek yabancı akademisyenlerin Türkiye'ye gelmesinin yolunu açtıklarını söyledi. Erdoğan, "Beklentimiz ülkemizin nitelikli yabancı öğretim elemanları için cazip hale gelmesi, beyin göçünün çekim merkezi durumuna dönüşmesidir" dedi.

Erdoğan'dan Libya çağrısı

Açılıştaki konuşmasında Suriye ve Libya krizlerine de değinen Erdoğan, "sukünet sağlanmazsa Libya'daki kaos ortamının tüm Akdeniz havzasını etkileyeceğini, IŞİD ve El Kaide gibi terör örgütlerinin palazlanması istenmiyorsa çözüm sürecinin hızlandırılması gerektiğini" belirtti. Uluslararası toplumun Suriye'de düştüğü hataya Libya'da düşmemesini istediklerini savunan Erdoğan, "Berlin Konferansı'nda olduğu gibi barış, çözüm, kan ve gözyaşının durması için atılan adımları güçlü bir şekilde destekleyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Berlin'deki Libya Konferansı'nde kabul edilen 55 maddelik barış planının önemli bir adım olduğunu vurgulayan Erdoğan,  "Ancak bu planının başarısı sahada uygulamaya geçirilmesine bağlıdır. Özellikle darbeci Hafter ve destekçileri üzerinde baskı kurulması önem arz ediyor” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Merkel İstanbul ziyareti kapsamında, sivil toplum örgütleri temsilcileri ile bir araya gelecek. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Vahdettin Köşkü'nde kabul edilecek. Görüşmede ağırlıklı olarak Suriye ve Libya krizleri ile mülteci meselesinin ele alınması bekleniyor.

Merkel iş dünyasıyla buluştu

Merkel açılış öncesi de Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odasının (AHK) düzenlediği bir toplantıda her iki ülkeden iş dünyasının temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantıda otomobil endüstrisi ve makina mühendisliği alanlarında sıkı bir yakınlaşmanın olduğunu kaydeden AHK Başkanı Thilo Pahl, özellikle orta ölçekli yeni yatırımlarda bir hareketlenme olduğunu, ancak şu anda siyasi ve ekonomik gelişmelerin gözlemlendiğini belirtti. Pahl, siyasetteki bu üst düzey buluşmanın yatırım ülkesi Türkiye'ye güveni artıran önemli bir mesaj olduğunu da vurguladı.

Buluşmaya katılan TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği) Başkanı Simone Koslowski de Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Merkel'in ziyaretinin iki ülke ilişkileri ve AB ile ilişkiler açısından bir dönüm noktası olmasını dilediklerini, Merkel-Erdoğan görüşmesinin Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakereleri süreci ve Gümrük Birliği'nin güncellenmesine odaklanmasını umduklarını kaydetti.

DW,dpa/HS,JD

© Deutsche Welle Türkçe