Tarih, 15 Mart 2022… Adana ve Osmaniye Ülkü Ocakları üyesi bir grup Sinan Ateş döneminin Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel'e saldırı girişiminde bulundu. Yere düşen Çağrı Ünel, belindeki tabancıyı çıkartarak ateş açtı. Bu sırada 27 yaşındaki Kadirli Ülkü Ocakları üyesi Emrullah Kaplan hayatını kaybetti. Tutuklanan Çağrı Ünel, haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan 10 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ünel'e saldıranlar ise 7 ay 15 gün hapisle cezalandırıldı.

Çağrı Ünel'e saldırı olayı nedir?

Bu saldırı, Sinan Ateş'in Ülkü Ocakları yönetimi tarafından hedef alınmasının ana etkenlerinden biri olarak gösterildi. Peki, Mersin'deki olayın perde arkasında neler yaşandı? DW Türkçe, Çağrı Ünel dosyasını inceledi, Sinan Ateş cinayetiyle ortak bağlantılarını araştırdı.

Dosyaya göre, Çağrı Ünel'e saldırı girişimi için o dönem Osmaniye Kadirli Ülkü Ocakları ve Adana Yüreğir Ülkü Ocakları üyeleri kullanıldı. Şüpheliler, Mersin'e "gezmeye gidiyoruz" diye yola çıktı.

Ankara'dan iki konuk

Ankara'da MHP'li Etimesgut Belediyesi'nde işçi kadrosunda çalışan İlyas Çiftçioğlu ve Salih Kaplan, olaydan 10-15 gün önce Adana iline geldi. Çiftçioğlu ve Kaplan, burada Yüreğir Ülkü Ocakları Başkanı Selim Anlı'nın ayarladığı Ülkü Ocakları'na ait bir misafirhanede kaldı.

Adanada buluşma

Kadirli Ülkü Ocakları Başkanı Hüseyin Coşkun Akgöllü, Nurullah Saraç ve olayda hayatını kaybeden Emrullah Kaplan, 14 Mart 2022 tarihinde önce Adana Yüreğir İlçe Ülkü Ocakları Başkanı Selim Anlı'nın yanına geldi. Bu sırada Osmaniye'den Alperen İbicioğlu bu buluşmaya katıldı. Daha sonra Salih Kaplan, Tuğcan Sönmezler, Ahmet Atan, İlyas Çiftçioğlu, Cenk Gece, Özgür Adar da Adana'daki ekibe dahil oldu. Toplamda şüpheli sayısı 11 oldu.

Bir gün önce Çağrı Ünel’in evinin çevresindeydiler

İddianameye göre, Çağrı Ünel'in paylaşımlarından rahatsızlık duyan bu grup, "kasten yaralamak ve bu sırada eylemi görüntü altına alma" amacıyla 14 Mart 2022 tarihinde Adana'dan üç araçla Mersin'e geldi. Şüpheliler, 14 Mart 2022 tarihinde saat 23.30'da Mersin'de bulunan Dilara Oteli'ne yerleşti. 15 Mart günü saat 09.00'da ise çıkış yapıldı. Bilirkişi raporuna göre, şüpheliler olaydan bir gün önce Çağrı Ünel'in evinin etrafında da keşif yaptı.

15 Mart günü, Çağrı Ünel, Mersin'in Tozkoparan Mahallesi Kuvai Milliye Caddesi üzerinde bulunan Ziraat Bankasına saat 12.30 sıralarında gitti. İddianamede, şüphelilerin Ünel'in bankaya gideceğini ne şekilde öğrendiklerinin tespit edilemediği ifade edildi.

Şüphelilerin bir kısmı araç içerisinde bir kısmı da sokak başında bekliyordu. Bankadan çıkan Ünel, aracına doğru yürüdüğü sırada saldırıya uğradı. Özgür Adar adlı şüpheli, arkadan yaklaştığı Ünel'e yumruk atarak yere düşürdü. Diğer Ülkü Ocakları mensupları da saldırıya geçti. Ünel, bir saldırganın elinde bıçak gördüğünü savunmasında anlattı. Diğer yandan Ünel'in belindeki silahı gören şüpheliler bunu almaya çalıştı. Yüreğir Ülkü Ocakları Başkanı Selim Anlı da elindeki telefonla darp anını çekiyordu. Saldırı sırasında yere düşen Çağrı Ünel, belindeki ruhsatsız silahı çıkartarak ateşledi. Karnından vurulan Emrullah Kaplan hayatını kaybetti. Selim Anlı ise ayağından vurularak yaralandı.

Şüphelilerin iddiası sosyal medyadan tartışma

Olaya ilişkin saldıranlardan 7 şüpheli ve Çağrı Ünel hakkında dava açıldı. İddianamede ifadesine yer verilen Özgür Adar, Çağrı Ünel ile daha önce yaptığı bir paylaşım nedeniyle sosyal medyada tartıştıklarını öne sürdü.

Adar, şunları iddia etti: 

"Bankanın önüne geldiğimde Çağrı Ünel'i gördüm. Kendisiyle 1,5 ay önce sosyal medya üzerinden yapmış olduğu paylaşım sebebiyle tartışmıştık. Kendisini görünce sinirlerime hakim olamadım arkasından gidip yumruk attım. Bu sırada kendisi silahını çıkartmaya başladı. Üstüne atladım boğuştuk, kendisi silahını çekmeye çalışıyordu. Bu sırada elimi ısırdı, canım çok yandı. Silahı almaktan vazgeçtim. Bu sırada şahıs ısırmayı bıraktı. Ben bunun üzerine şahsın bir şey yapmasından korkarak olay yerinden yaklaşık 50 metre uzaklaştım. Sonrasında 2 el silah sesi duydum, bana sıkıldığını düşündüm. Koşarken 3-4 el daha silah sesi duydum. İlk gelen dolmuşa bindim. Adana istikametine doğru giden yolda indim."

"Mersin'e gezmeye gittik"

İfadesinde Etimesgut Belediyesi’nde işçi olarak çalıştığını belirten İlyas Çiftçioğlu, şunları öne sürdü:

"Benim Ülkü Ocakları'nda herhangi bir bağlantım yoktur. Ancak ara sıra Ülkü Ocakları'na giderim, Selim Anlı Yüreğir ilçe başkanıdır, bu nedenle tanırım. Olaydan yaklaşık 10-15 gün önce arkadaşım Salih Kaplan ile Adana iline gezmeye geldik. Selim Anlı'nın ayarladığı Ülkü Ocakları'na ait misafirhanede kaldık. Mersin iline gelmeden önce ben, Salih, Selim, Tuğcan, Özgür, Cenk ve Ahmet ile oturuyorduk sonradan yanımıza Alperen de geldi. Ardından da Kadirli'den Hüseyin, Nurullah ve Emrullah geldiler. Kadirli ilçesinden gelenler Mersin'e gezmeye gideceklerini söylediler. Biz de Mersin iline gitmeye karar verdik."

Olayı telefonla kameraya çeken Selim Anlı ifadesinde, "Ben olay sırasında kesinlikle olayı videoyla kayıt altına almıyordum, para çekerken yüz tanıma işlemi yaptığım için telefonum elimdeydi, telefonumun içerisinde 0536 xxx xxx 28 numaralı telefon hattı vardı, olay sırasında telefonum da kayboldu" iddiasında bulundu. Olayı planlamadıklarını öne süren Anlı, her şeyin tesadüfen geliştiğini iddia etti.

Çağrı Ünel ne dedi?

Çağrı Ünel, ilk ifadesinde bankadan çıktığı için gasp edilmeye çalışıldığını düşündüğünü ifade ederek, "Kendimi korumaya çalıştım" dedi. Ünel, yargılama aşamasında ise saldırının arkasındaki Ülkü Ocakları boyutuna işaret etti. Mahkemeye el yazısı ile dilekçe sunan Ünel, Özgür Adar ile sosyal medyada tartıştığına ilişkin tek bir yazışma delilinin dosyaya sunulmadığını kaydetti.

Cem Tutsoy'u sorumlu gösterdi

Ünel, dilekçesinde olaydan dolayı Adana Ülkü Ocakları Başkanı Cem Tutsoy'u işaret etti. "Şahsıma yapılan saldırı talimatlı, organize ve idaresi talimatla Cem Tutsoy'a verilmiş bir saldırıdır" dedi. Yargılama sırasında hiçbir taraf olmamasına karşın Cem Tutsoy'un mahkeme salonunun dışında beklediğine işaret eden Ünel, "Cem Tutsoy'un mahkemede adı bile geçmiyor. Bir kere bile ifadesine başvurulmamış olduğu halde ne sebeple oradadır? Sanık avukatlarıyla ne sebeple görüşüyor?" diye sordu. Cem Tutsoy'un mahkemenin önünde bekleyerek, diğer sanık avukatlarıyla görüşerek iddialarını ispatladığını kaydeden Ünel, Tutsoy'un "arkasındaki azmettiricilerinin siyasi gücüne güvenerek kendisini ifşa ettiğini" kaydetti.

Olayın Ülkü Ocakları boyutu araştırılmadı

Ancak ne soruşturma sırasında ne de yargılama sırasında şüphelilerin bağlantıları araştırılmadı. Özellikle saldırının arkasında Cem Tutsoy'un olup olmadığı yönünde bir araştırma yapılmadı. Mahkeme, Özgür Adar'ın savunmasını "tek delil" olarak kabul ederek olayın nedenini sosyal medyada tartışmasına bağladı. Ancak buna ilişkin bir yazışma kaydı kararda gösterilmedi. Mahkeme, olay sonrasında yerde bulunan ve şüphelilerin attığı bir bıçağın ise ağzının açılmamış olması nedeniyle Çağrı Ünel lehine "meşru müdafaa" olarak kabul etmedi. Kararda ayrıca saldırganların el ve ayaklarıyla vurması karşısında Ünel'in tabancayla karşılık vermesinin de oranlı olmadığı savunuldu.

Cem Tutsoy kimdir?

Cem Tutsoy, Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaparken Genel Başkan Ahmet Yiğit Yıldırım tarafından Şubat 2022 tarihinde Adana Ülkü Ocakları İl Başkanlığı'na getirildi. Bir ay sonra da Çağrı Ünel'e Mersin'deki saldırı gerçekleşti. Cem Tutsoy, saldırıdan bir gün önce de X hesabından "Ülkü Ocakları Genel Başkanımız Ahmet Yiğit Yıldırım'ın ve genel merkezimizin emrinde FETÖ'cü hainlerin başına 'YILDIRIM' gibi çakacağız" mesajını paylaştı.

Ortak nokta, Etimesgut Belediyesi'nde çalışmaları

Cem Tutsoy, o dönem MHP'li Etimesgut Belediyesi'nde işçi kadrosunda çalışıyor görünüyordu. Çağrı Ünel'e saldırı olayına karışan İlyas Çiftçioğlu ve Salih Kaplan da Etimesgut Belediyesi'nde işçi olarak çalışıyordu. Aynı belediyede "işçi" olarak çalıştığı görülen bir diğer isim ise Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç'tı. Kılıç, Sinan Ateş’in evinin önünde keşif yaparak çektiği fotoğrafları Tolgahan Demirbaş'a atmıştı. Mersin'deki gelişmeleri yakından takip eden Burak Kılıç, Mersin'deki saldırının ardından Tolgahan Demirbaş'a, "Çocuk öldü, Kadirli ocaktan, Çağrı Ünel vurdu öldü" diye mesaj göndermişti.

Suat Başaran'a saldırında aynı iki isim

Cem Tutsoy, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Suat Başaran'ın 2021 yılında Esenboğa Havalimanı'nda Burak Kılıç ile darp edilmesi olayında da yer aldı. Sinan Ateş dosyasına giren yazışmalarda, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ın Tolgahan Demirbaş'a Suat Başaran'a saldırı konusunda talimat verdiği, saldırının ardından ise gelişmeleri yakından takip ettiği anlaşılıyordu. Yıldırım, saldırıyı düzenleyen iki isim için "Cem ve Burak akşam dışarıda kalabilir" diyordu.

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşırım?