MİT haberi davasında 6 gazeteci hakim karşısında
24 Haziran 2020Libya’da ölen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunun cenazesine ilişkin haberler ve Twitter paylaşımları nedeniyle yargılanan gazeteciler bugün hakim karşısına çıktı. Davanın ilk duruşması İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
Soruşturma kapsamında Yeni Yaşam Gazetesi’nden Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser, Odatv’den Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve muhabir Hülya Kılınç ile Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağırel tutuklu yargılanıyor.
Gazetecilere destek mesajları
Duruşmanın yapıldığı Çağlayan Adliyesi önünde duruşma öncesi gazeteci Mehveş Evin yaptığı açıklamada, "Gazeteciler, arkadaşlarımız, meslektaşlarımız benzerini yılardır gördüğümüz mesnetsiz suçlamalarla karşı karşıya. İçi boş bir iddianame ile 112 günden beri cezaevinde tutsaklar" ifadelerini kullandı.
Evin şöyle devam etti: "Meslektaşlarımız içeri atılırken asıl mesaj bizlere dışardaki gazetecilereydi. Görmeyin, duymayın, konuşmayın deniyor, üç maymunu oynamamız isteniyordu. Yalnızca Barış‘ları, Hülya‘yı, Aydın‘ı, Murat'ı, Müyesser'i değil bizleri de susturmak sindirmek korkutmak istiyorlardı." Evin, "Cezaevindeki meslektaşlarımız gibi bizler de susmadık çünkü her birimiz hakikatin peşindeyiz" dedi.
DİSK Basın-İş Sendikası Başkanı Faruk Eren sadece bu altı gazetecinin değil dün, bugün ve yarın toplam 20 ciavrında gazetecinin yargılanmasının devam ettiğini hatırlatarak, "Türkiye bir gazeteci hapishanesi durumunda. Sadece acı çekenler gazeteciler değil. Nerdeyse toplumun hangi kesimine dokunsanız bir ah sesi geliyor. Dün baroların yaşadığını gördük. Baro başkanlarının Ankara'ya sokulmadığını gördük. Avukatlar avukatlık yapamıyor iki avukat ölüm orucunda. İşçilerin kıdem tazminatları yok edilmeye çalışılıyor" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşte bu yüzden gazetecilere baskı yapıyorlar. Bu yüzden gazetecileri yargılıyorlar, bu yüzden tutukluyorlar. Gerçekler duyulmasın hakikat topluma ulaşılmasın istiyorlar. Ama bu ülkede görevini yapan gazeteciler var. Herşeye rağmen hakikati topluma aktarmaya, gazetecilik yapmaya çalışıyor. Onlarla birlikteyiz."
Salgına rağmen cezaevindeler
13 Nisan’da İnfaz Yasası’na eklenen madde ile MİT Yasası'na muhalefet suçları infaz indirimi kapsamı dışına çıkarıldı. Böylece soruşturma kapsamında tutuklanan gazetecilere tahliye yolu kapandı. Altı gazeteci, Covid-19 salgınına rağmen 100 günü aşkın süredir Silivri Cezaevi’nde.
Hazırlanan iddianameye göre 6’sı tutuklu 8 gazetecinin, “devletin güvenliğine ve iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçlamasıyla beşer yıldan 10’ar yıla kadar hapsi isteniyor. Yine gazeteciler hakkında “istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek” suçlamasıyla dörder yıldan 10’ar yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Suçlamalar Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 329/1. maddesi ve MİT Kanunu’nun 27. maddesine dayandırılıyor.
Ölen MİT mensubuna ilişkin bilgiler, suçlama konusu yapılan haberler yayınlanmadan önce, sosyal medya paylaşımlarına da yansımıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 22 Şubat’ta “Libya’da birkaç şehidimiz var” açıklamasını yaparken, İYİ Parti Milletvekili Ümit Özdağ, 24 Şubat’taki Meclis konuşmasında, Libya’daki saldırı ve MİT mensupları hakkında bilgiler vermişti.
Tutuklu gazetecilerin yanı sıra Manisa Akhisar Belediyesi Basın Birimi görevlisi Eren Ekinci ve gazeteci Erk Acarer de sanıklar arasında yer alıyor. Yurtdışında yaşayan Birgün Gazetesi yazarı Erk Acarer hakkında konuyla ilgili sosyal medya paylaşımları nedeniyle yakalama kararı bulunuyor. Tutuklu gazetecilerin avukatları, meslektaşları ve aileleri tahliye talep ediyor..
DW / SSB, HT
© Deutsche Welle Türkçe