1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

MM: Esad'ı devirmek isteyen kendi dikkat etsin

26 Şubat 2020

Almanya'da art arda gelen ırkçı saldırılar, İdlib'deki gelişmeler ve Avrupa'da yayılan koronavirüs, Alman basınında öne çıkan yorum konuları.

Fotoğraf: picture-allliance/AP/B. Ozbilici

26.02.2020 - Alman basınından özetler

This browser does not support the audio element.

"Berliner Morgenpost" gazetesi Hanau'da geçen hafta iki nargile kafeye düzenlenen ve dokuz göçmen kökenlinin ölümüne yol açan ırkçı terör saldırısını konu alıyor:

"Hanau'daki saldırının ardından Berlin'deki camilerin önünde polis görmeye alışmak zorunda kalacağız. Çünkü toplumumuzda bir ırkçılık sorunu var. Ve bu sorunu güvenlik önlemlerini artırarak çözemeyiz. Bunun için güvenlik birimlerinin aşırı sağcı faaliyetlere karşı kararlı adımlar atması, yalnız başına bilgisayarlarının başında radikalleşenlerin izini sürmes gerekiyor. Ama toplum olarak bizim de yapmamız gerekenler var. Beyinleri ateşe veren aşırı sağcılara karşı net sınırlar çekmek, onların karşısında konum almak zorundayız."

"Mannheimer Morgen" gazetesi ise Suriye'nin İdlib vilayetinde silahlı muhaliflerle Suriye ordusu arasında şiddetlenen çatışmaları konu alıyor.

"Erdoğan 5 Mart'ta İdlib konusunda bir zirve hazırlığı yapıyor. Avrupalılar şimdiye kadar geride durdu. Suriye'den Türkiye'ye yeni bir sığınmacı dalgası yaşanırsa Erdoğan Avrupa'ya giden kapıları açacaktır. Bu durumda (AB ile Türkiye arasında 2016'da imzalanan) mülteci mutabakatının da tek kuruşluk değeri kalmayacaktır. Erdoğan tamamen risk altında. Ekonomik durum kötüleşti, ülkede hava değişti. Esad'ı devirmek isteyen adam dikkat etmeli: Sonunda giden kendisi olmasın."

Çin'de ortaya çıkan ve dünyaya yayılan koronavirüs Avrupa'da da bir numaralı gündem maddesi haline geldi. Gera kentinde yayımlanan "Ostthüringer Zeitung"un yorumu şöyle:

"Günlük yaşamda dikkatli olmak önemli. Karşılıklı ilişkilerimizde nezaket kurallarına uymak iyi bir başlangıç olur. Hapşırırken ya da öksürürken etrafımızdakilere mesafe almalıyız. Elimize değil kağıt mendile öksürmeli ya da hapşırmalı ve mendili hemen kapaklı bir çöpe atmalıyız. Ve ellerin yıkanması. Eller sıkça yıkanmalı, hatta dezenfekte edilmeli. Bunlar zaten normal mi diyorsunuz? O zaman bu ülkede niçin her yıl grip virüslerinin rahatça ortalıkta dolaşabildiği sorusunu bir kendinize sorun. Davranış kuralları bazıları için modası geçmiş bir şey gibi görünebilir. Ama önleyici hijyen, hastalıklara karşı her zaman en iyi araç olagelmiştir."

Mainz kentinde yayımlnanan "Allgemeine Zeitung"un yorumu ise şöyle:

"Koronavirüsü alt etmek için düzenli olarak el yıkamak gibi hijyen önlemleri uzun vadede yeterli olmayacaktır. Gerekirse yetkililer sınır kontrollerinin sıklaştırılması, etkinliklerin yasaklanması, okulların kapatılması gibi önlemlere başvurmak zorunda. Tabii ki panik havası yaymadan. Çünkü kliniklere dayatılan tasarruf önlemlerine rağmen Almanya'da paniğe kapılmak için bir neden yok. Sadece bir kriz durumuna itidalli uygun bir tepki verilmesi şeklinde alınacak önlemleri vatandaşlar da anlayabilecektir."

DW/BK,GA

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik