1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR1504 Mumbai Prozess STİCHTAG 15.04 !!!!

15 Nisan 2009

Hindistan’ın Mumbai kentinde geçen yıl 165 kişinin ölümüne neden olan terör saldırılarıyla ilgili sağ olarak yakalanan tek zanlının yargılanmasına bugün başlanıyor. yargılamanın adil olup olmayacağıysa tartışma konusu.

Fotoğraf: AP

“Teröristler neden adil yargılanmalı ve savunması yapılmalı?" Hindistan’da şu sıralar birçok gazete, internet haber siteleri ve sokaktaki vatandaş bu soruyu tartışıyor. Mumbai saldırılarını düzenleyenler arasında hayatta kalan tek zanlı; Muhammed Ecmel Emir Kasab. Kasım 2008’de meydana gelen ve 165 kişinin ölümüne neden olan saldırılar, sadece milyonları aşan nüfusuyla Mumbai’de değil, tüm Hindistan’da şok etkisi yaratmıştı. Saldırının sağ kalan tek zanlısı bugün mahkeme önüne çıkarılırken, halkın öfkesi ise hala dinmiş değil. Peki halkın tepkisi bu kadar yoğun ve ortam bu kadar gerginken adil bir yargılamadan söz etmek mümkün mü?

Hindistan’ın ünlü ve deneyimli savunma avukatlarından olan Ram Jetmalani, Hindistan’ın bir hukuk devleti olduğunu ve yargının da anayasada yer alan hükümler doğrultusunda hareket edeceğini belirtiyor. Avukat Jetmalani, medyada bir “canavar” olarak gösterilen sanık Ecmel Emir Kasab’ın, Dışişleri Bakanı Pranab Mukherjee’nin de belirttiği gibi, adil bir yargılamaya tabi tutulacağını söylüyor. Mukherjee, “Kasab tabii ki adil bir yargılamaya tâbi olacak. Bu konuda bir sorun yaşanmayacaktır. Şahitler çapraz sorgulamaya alınacaklar. Tüm bu işlemler yasalara uygun şekilde yapılacak. Nihayetinde karar, şahitlerin verdiği ifadeler ve elde edilen deliler ışığında verilecek. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumda, Kasab’ın bu işten kolayca sıyrılacağını düşünmüyorum.” diyor.


12 ayrı suçtan yargılanacak


Sanık Ecmel Emir Kasab, cinayet ve Hindistan’a savaş girişimi de dâhil 12 ayrı suçla itham ediliyor. 21 yaşındaki sanık, suçlu bulunması halinde ölüm cezasına çarptırılacak. Sanığın savunmasını ise mahkeme tarafından atanan Anjali Waghmare üstlendi. Mahkeme, Maharaştra vilayeti barosundan sanığın müdafaası için bir avukat tayin etmesini isteyince, baro da bu görev için mart ayı sonunda 40 yaşındaki avukat Waghmare’yi seçmişti. Ecmel Emir’in savunması için baro başka avukatlara da aynı görevi teklif etmiş, ancak can güvenliklerinden endişe eden avukatlar bu öneriyi kabul etmedi.

Davaya katılmayı kabul eden Avukat Waghmare’nin görevi ise sanık Ecmel Emir’i savunmakla birlikte Hintçe hazırlanan iddianameyi ve yargılama sürecini sanığa anadili Urdu diliyle aktarmak. Zira zaman darlığı ileri sürülerek iddianame, Urduca'ya tercüme edilmedi.

Pakistan bağlantısı

Ecmel Emir Kasab, yargılanmaya başlanmadan önce Pakistan kökenli olduğunu itiraf etmiş ve Pakistan makamları da bunu doğrulamıştı. Hindistan yönetimi de başından beri Mumbai'deki saldırılardan, Pakistan merkezli El Kaide ile bağlantılı Leşker-i Tayyibe örgütünü sorumlu tutuyor.

Bu nedenle Hindistan'da Pakistan kökenli Ecmel Emir Kasab'ın bir Hintli tarafından savunuluyor olması tepki topladı. Aşırı sağcı Şiv Sena Partisi yandaşları, Ecmel Emir’in savunmasını üstlenen Anjali Waghmare’nin evine saldırdı. Savcı Ujjwal Nikkam ise avukata yönelik saldırılara tepkili. Nikam, "Anjali Weghmare’ye yönelik düşmanca davranışlar, mahkemeye de hakaret anlamına gelir. Mahkemece tayin edilmiş bir avukatın görevini icra etmesine engel olmak, mahkeme kararına karşı gelmek demektir ve gerekli cezaya çarptırılırlar.” değerlendirmesinde bulunuyor.

Ecmel Emir’in yargılanacağı dava için geniş güvenlik önlemleri alındı. Dava sanığın yattığı cezaevinin yanında oluşturulan özel bir mahkeme salonunda görülecek. Mahkeme boyunca etrafta kesin nişancılar görev yapacak.

Hindistan için önemli bir sınav

Öte yandan Mumbai sanığının yargılanacağı dava, Hindistan için önemli bir sınav niteliğinde. Mahkemeden somut ve inandırıcı ifadelerle delilere dayanmayan bir kararın çıkması halinde, bu, hem ilişkilerin gergin olduğu Pakistan’la yeni sorunlara yol açabilir hem de Hindistan’ın uluslararası imajına zarar verebilir. Ancak avukat Ram Jetmalani, davanın adil bir zeminde sürdürülebilmesi için Hindistan’ın yanı sıra Pakistan’ın da sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirtiyor:

“Pakistan da en az bizim kadar terörden mustarip. Terör gibi Frankenstein benzeri bir canavar yaratırsanız, bu canavarın gün gelip de size de saldırabileceğine hazırlıklı olmalısınız. Terörizm hiçbir şekilde Pakistan’ın çıkarına değildir. Pakistan son bir yıldır nihayet demokrat bir yönetime sahip; nihayet demokrasi var. Ancak Pakistan yönetimi teröre karşı tüm gücüyle savaşmazsa, o zaman demokrasi bunun altında ezilir."

Priya Esselborn / Çeviren: Meltem Karagöz

Editör: Hülya Köylü

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik