Rohingya Müslümanlarına karşı işlenen suçların "soykırım niyeti" taşıdığı belirtilen BM raporundaki iddialar Myanmar tarafından reddedildi. Hükümet sözcüsü "bağımsız" bir komisyonun ihlalleri tespit edeceğini söyledi.
Reklam
Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Bağımsız Uluslararası Myanmar Hakikat Misyonu'nun ülkedeki dini azınlık olan Rohingya Müslümanlarına karşı son bir yıldır devam eden askeri operasyonlarda ordunun "soykırım niyeti" taşıdığı bulgusuna ulaşan raporu sonrası Myanmar hükümeti karşı açıklama yaparak iddiaları reddetti.
Alman haber ajansı dpa'ya cep telefonu mesajı ile açıklama yapan Myanmar Hükümet Sözcüsü Zaw Htay, kendi oluşturdukları bağımsız bir komisyonun Rohingya Müslümanlarının maruz kaldığı insan hakları ihlallerini araştırdığını söyledi.
İnsan hakları örgütleri ise hükümet güdümünde faaliyet gösteren bu araştırma komisyonunun suçluları aklamaktan başka bir işlevinin olmayacağını ve Rohingya Müslümanlarının maruz kaldığı ihlallerin sorumlularının hesap vermeyeceğini savunuyor. Myanmar geçen yıl BM İnsan Hakları Konseyi'nin ülkedeki hak ihlallerini tespit etmek için yaptığı başvuruyu reddetmiş, BM gözlemcilerinin ülkeye girişine de engel olmuştu.
Zaw Htay açıklamasında ayrıca raporda ismi geçen ve haklarında "soykırım", "savaş suçu", "insanlığa karşı suç işleme" suçlamalarının yer aldığı 20 bireyin sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta yasaklanması ve toplam 12 milyon kişinin takip ettiği 52 sayfanın kapatılmasıyla ilgili olarak da sosyal medya platformunun yöneticileriyle görüştüklerini kaydetti. Sözcü, "Hükümet ile Facebook arasındaki bağlantı konusunda birçok yanlış anlaşılma bulunuyor" ifadesini kullandı ve içerik düzenleyicilerin ifade özgürlüğüne saygı duyması gerektiğini ekledi.
Türkiye ve ABD'den açıklama
BM'nin Myanmar raporu üzerine Türkiye Dışişleri Bakanlığı yazılı bir açıklama yaptı. Raporun içeriğinin Rohingya Müslümanlarının içinde bulunduğu durumun vahametini açıkça ortaya koyduğu belirtilen açıklamada, Myanmar yönetimine çağrıda bulunuldu.
Dışişleri Bakanlığı, Myanmar hükümetini "uluslararası toplumla işbirliği halinde sorunun kalıcı çözümüne yönelik adımlar atmaya" ve Arakan vilayetinde zorla yerlerinden edilmiş Rohingya Müslümanlarının "güvenli, onurlu ve kalıcı şekilde evlerine dönmelerini sağlayacak koşulları oluşturmaya" davet etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı da bir açıklama yaparak Myanmar'da bir soykırım ya da insanlığa karşı suçun gerçekleşip gerçekleşmediğine dair kararın "mevcut verilerin geniş kapsamlı bir değerlendirmesi ve ilgili hukuki analiz" yapıldıktan sonra verileceğini kaydetti.
BM raporunun açıklanmasından bir gün önce ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da Twitter üzerinden bir mesaj yayınlayarak Rohingya Müslümanlarının son bir yılda yaşadıklarını "etnik temizlik" olarak değerlendirmiş ve "sorumluların hesap vereceğini" kaydetmişti.
"Soykırım niyeti"
BM Bağımsız Uluslararası Myanmar Hakikat Misyonu, Pazartesi günü dünya kamuoyu ile paylaştığı raporunda Rohingya Müslümanlarına karşı yürütülen operasyonlarda Myanmar ordusunun "soykırım niyeti" taşıdığını ve Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing ile beş generalin "soykırım", "savaş suçu" ve "insanlığa karşı suç" ile yargılanması gerektiğini kaydetmişti.
Raporda ayrıca Myanmar lideri Aung San Suu Kyi ülkede nefret söyleminin yayılmasında rol oynadığı ve ordunun Arakan, Kaçin ve Şan vilayetlerinde insanlığa karşı ve savaş suçu işlemesine engel olamadığı ifadeleri yer almıştı. Nüfusunun çoğunluğu Budist olan Myanmar'da yaşayan Rohingya Müslümanları, devlet tarafından resmi bir azınlık olarak tanınmıyor.
Bangladeş’teki Rohingya: Büyük göç 1 yaşında
Myanmar'dan kaçarak Bangladeş’e sığınan yüzbinlerce Rohingyanın kitlesel göçü 1. yaşında. Bir milyona yakın insanı barındıran kamplarda yaşam zor ama sığınmacılar her şeye rağmen hayatta sevinilecek şeyleri buluyor.
Fotoğraf: DW/A. Marshall
Tozlu, sıcak ve kalabalık
On yıllardır Rohingyalar Myanmar’dan Bangladeş’e göç ediyor. Kutupalong bölgesinde sığınmacıların yerleştiği kamplardaki insan sayısı 2017 yılındaki kitlesel göçle birlikte hızla yükseldi, yeni kamplar kuruldu. Neredeyse Almanya'nın Köln şehri büyüklüğündeki hiçbir altyapısı olmayan bu bölgede yaklaşık 1 milyon sığınmacı yaşıyor.
Fotoğraf: Zahirul Islam Shimul
Her şeye rağmen futbol ateşi dinmiyor
Kutupalıng’daki sığınmacı kampının girişinde farklı ülkelerin ulusal bayrakları dalgalanıyor. Dünya Kupası esnasında çoğunlukla Brezilya ya da Arjantina bayrağı kimi zaman da Alman bayrağını görmek mümkündü. Kamptaki futbol ateşini fark etmemek mümkün değil. Koşullar ne kadar zor olursa olsun hayatta sevinilecek şeyler yine de bulunuyor.
Fotoğraf: DW/A. Marshall
Muson selleri ve toprak kaymaları
Kamptaki yaşam zora karşı mücadele demek. İlkbaharda tayfunlar, muson sezonunda sağanak yağışlar kampı tehdit ediyor. “Plonga Hota” isimli vatandaş gazeteciliği örneği olan bir programda önemli bilgiler paylaşılıyor: Çadırların iskeletini güçlendirebileceğiniz bambuları nereden temin edebilirsiniz? Çamur seli bastığında kampın hangi bölgeleri boşaltılmak zorunda?
Fotoğraf: DW/A. Marshall
Kampta yaşam
Programın amacı, insanların gündelik kaygılarını gözeterek onların kimlik algılarını kuvvetlendirmek. Haberci gençler Rohingyalara ve Bangladeşlilere soruyor: Kötü hava şartları nedeniyle daracık bir çadırın içinde tüm aile bireyleri ile birlikte saatler boyunca vakit geçirmek zorunda kaldığınızda ne yapıyorsunuz?
Fotoğraf: DW/A. Marshall
Yaratıcı fikirleri toplamak
Vatandaş gazetecilerinin amacı dinleyicilere ilham verecek yapıcı fikirleri ortaya çıkarmak. Muhabir Sajeda dar bir alanda besin üreticiliği yapabilmenin yollarından biri olan dikey bahçeciliğe ilişkin bir haber yapıyor. Özellikle yağmur sezonunda hijyenik nedenlerle yaygınlaşan hastalıklara karşı ev yapımı ilaçlar da haberler arasında yer alıyor.
Fotoğraf: DW/A. Marshall
Kayıp bir nesil yerine eğitim
Kampta yaşayan çocuklar evin yolunu nasıl buluyor? Bir göçmen kampında kaybolmamak için çocukların ne yapması gerekiyor? Kampta bulunan “eğitim merkezlerine” nasıl başvurabilirler? Muhabir Iqbal kampta yaşayan ve gidebilecek bir okulları olmayan bu çocukların eğitimi konusuyla ilgileniyor.
Fotoğraf: DW/A. Marshall
Fil alarmı
Sığınmacı kampı Asya fillerinin göç yolları üzerinde bulunuyor. Kamp ilk kurulduğunda filleri avlamaya çalışan pek çok kişi hayatını kaybetti. Birleşmiş Milletler sığınmacılara fillerle nasıl geçinebileceklerini anlatan eğitimler veriyor.
Fotoğraf: DW/A. Marshall
Yerli halktan tavsiyeler
Sığınmacılar bilmese bile bir fil yaklaştığı zaman ne yapılması gerektiğini bölgenin yerlileri uzun yıllardan beri edindikleri deneyimlerden biliyorlar. Sakinliğinizi bozmayın ve sessiz olun. Fil kendiliğinden uzaklaşır.
Fotoğraf: DW/A. Marshall
Yeşil tepeler
Bazı Bangladeşliler sığınmacı kamplarında iş bile bulabiliyor. Ama sığınmacılar geldikten sonra yiyecek fıyatlarının pahalılaşmasından şikayet edenler de var. Ya da göçmen kampına yer açmak ve ev yapmak için ağaçların kesilmesinden rahatsızlık duyanlar da. Bu yüzden hazırlanan radyo programında yerli insanların önem verdiği konulara ilişkin de sığınmacılara bilgi veriliyor.
Fotoğraf: DW/A. Marshall
Sağduyulu yaklaşım
Tartışma yaratması söz konusu olan konulara sağduyulu yaklaşabilmek için program ekibi bir danışmanla çalışıyor. Politika programın bir parçası değil.
Fotoğraf: DW/A. Marshall
Trauma überwinden
Zum Jahrestag des Beginns der Massenflucht am 25. August kommen auch traumatische Erfahrungen zur Sprache. Aber zugleich erzählen Menschen, wie sie das Trauma in kleinen Schritten angehen.