1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Nükleer enerji tartışması

Cem Sey7 Aralık 2007

ABD istihbarat servislerinin İran ile ilgili son raporu, konunun uzmanlarını da böldü. İran’ın nükleer silah üretme yeteneğinin devam ettiğine ve bu yönüyle tehdit oluşturmaya devam ettiğine dikkat çekiliyor.

Uzmanlara göre İran nükleer programıyla tehdit oluşturmaya devam ediyor.
Uzmanlara göre İran nükleer programıyla tehdit oluşturmaya devam ediyor.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Carnegie Endowment for International Peace Başkan Yardımcısı George Perkovich, İran’ın çabalarının, varolan uluslararası anlaşmaları hiçbir şekilde çiğnemediği halde tehlikeli olduğunu açıklıyor: “Eğer kendi topraklarında uranyum zenginleştirme ya da plutonyum ayrıştırma kapasitesine sahip olurlarsa, bu kapasite onları nükleer silah üretme yeteneğine o kadar yaklaştırır ki, bu izinli dahi olsa, çok büyük bir tehdittir.”


Uluslararası denetim

Bu nedenle şimdi, nükleer araştırmaların uluslararası denetimin kurallarının değiştirilmesi gerektiği tartışması başlıyor. Nükleer silahların yayılmasının önlenmesi alanında uzman Sharon Squassoni, uluslararası kuralların konduğu 1968 yılında, uranyum zenginleştirmenin birçok ülkenin altından kalkamayacağı kadar pahalı olduğunu, ama bunun değiştiğini belirtiyor: “Gizli bir tesisi bulmak çok daha güç. Orta büyüklükte bir uranyum zenginleştirme tesisinin fiyatı sadece 2 milyar dolar. Bu bir reaktör kadar. Fazla para değil.”


Nükleer enerji için yeni öneri

Perkovich, İran gibi ülkelerin sivil nükleer enerji üretmeye ekonomik bakımdan gereksinim duymadığını hatırlatıyor ve barışçı amaçlı nükleer enerji üretiminde yeni bir sistem öneriyor: “Zenginleştirilmiş uranyumun varolan üreticileri Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın desteklediği garantiler vermeli ki, herhangi bir ülke kendi zenginleştirme tesislerini gerekçelendiremesin.”

Avrupa ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri ya da Rusya’nın nükleer tesis kurmak isteyen ülkelere zenginleştirilmiş uranyum temin etmesine dayanan çeşitli öneriler zaten var. Bunlardan biri de, Suudi Arabistan’ın önerdiği, sivil amaçlı nükleer tesis kurmak isteyen Orta Doğu ülkeleri için bir ajans kurulması.

Goldschmidt’in değerlendirmesi

Fakat Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı eski Başkan Yardımcısı Pierre Goldschmidt, çok sayıda ülkenin, nükleer silah sahibi ülkelerin ellerindeki silahları ortadan kaldırma yönündeki yükümlülüklerini yerine getirmemesinden rahatsızlık duyması nedeniyle, bu hedefe kısa sürede ulaşmanın kolay olmayacağını vurguluyor: “Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın güvenlik anlaşmalarına uymadığını belirlediği bir ülkenin uranyum zenginleştirmesine, ajans bu ülkede bildirilmemiş herhangi bir nükleer malzeme faaliyeti olmadığını ve programın tamamen barışçı olduğunu saptayabilene kadar izin verilmemesi bir ilk adım olabilir.”

Goldschmidt, uluslararası topluluğun bu önlem üzerinde anlaşma olasılığının daha yüksek olduğu kanısında.