1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

NATO Balkanlar’da genişlemeyi tartışıyor

6 Mart 2008

Brüksel’de biraraya gelen NATO üyesi ülkelerin dışişleri bakanları, Hırvatistan, Arnavutluk ve Makedonya’nın ittifaka üyeliğini değerlendiriyor. Hırvatistan’ın üyeliği taraftar bulurken Makedonya tartışmaya neden oluyor.

Makedonya'nın üyeliği NATO'yu ikiye böldü
Makedonya'nın üyeliği NATO'yu ikiye böldüFotoğraf: dpa

NATO üyesi 26 ülkenin dışişleri bakanlarını bir araya getiren NATO Konseyi toplantılarında, nisan başında Bükreş'te yapılacak, İttifak üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının buluşacağı NATO zirvesinin son hazırlıkları yapılırken, ''genişleme dosyası'' ayrıntılı olarak ele alınıyor.

”Yunanistan engeli”


Türkiye'nin Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan tarafından temsil edildiği Konsey'de, İttifak'ın genişleme istek ve iradesinin yansıtılması bekleniyor ancak ''Yunan engelinin'' aşılamaması halinde ''fiyasko'' olasılığının ön plana çıkması endişesi gizlenmiyor.

NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer'in Yunanistan temasları Atina'nın Makedonya'ya ilişkin tavrında yumuşama sağlamadıFotoğraf: dpa


Bükreş'te, ABD Başkanı sıfatıyla son NATO zirvesine katılacak olan George Bush, bu zirvenin ''genişleme'' temalı olmasını, Arnavutluk, Hırvatistan ve Makedonya'ya, İttifak'a katılımları için yeşil ışık yakılmasını, Ukrayna ve Gürcistan'a da bu yolda ''cesaretlendirici mesajlar'' verilmesini öneriyor.


İttifak'ın katılım koşullarını yerine getirmek için yoğun çaba harcayan ve başarılı olan Arnavutluk ve Hırvatistan için bir sorun görülmezken, aynı başarıyı sağlayan Makedonya, Yunanistan'ın veto tehdidi ile karşı karşıya kalıyor.


Atina’nın gerekçeleri

Atina, ''kendi topraklarına ve tarihine ait olduğunu'' savunduğu ''Makedonya'' isminin bir ülkeye verilmesine karşı çıkmaya devam ederken, Üsküp'ün söz konusu isimden vazgeçmemesi halinde veto hakkını kullanarak NATO'ya katılımını engelleyeceğini belirtiyor.


BM'ye 1993'te ''Eski Yugoslav Cumhuriyeti Makedonya'' adı altında katılan ülkeyi NATO'da sadece Türkiye ''Makedonya'' adıyla tanıyor. Türkiye, bu yaklaşımını baştan beri, Makedonya'nın adı geçen tüm NATO belgelerinde ''dipnot'' olarak zabıtlara geçiriyor.


Makedonya'nın bu ismi alması halinde gelecekte kendisinden toprak talebinde de bulunabileceğini öne süren Atina, ABD ve diğer bazı müttefiklerin baskılarına rağmen tavır değiştirmeyeceğini belirtiyor.


Zirve öncesinde Yunanistan'a giderek, ''ortamı yumuşatma'' girişimlerinde bulunan NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer'in başarı sağlayamadığı biliniyor.


Atina, uzun süredir çözüm bulamadığı bir sorunu, NATO bünyesinde gündeme getirerek ve veto tehdidini kullanarak, çözmek için çaba harcarken, ''iyi komşuluk ilişkilerinin, NATO'ya katılımın bir önkoşulu olduğunu'' anlatıyor.


Dışişleri bakanları bugün ''Makedonya sorununa'' uzlaşma yoluyla çözüm arayacaklar, ancak tartışma ve pazarlıkların, 2-4 Nisan arasında yapılacak Bükreş zirvesine kadar sürebileceği belirtiliyor.

Türkiye’nin yaklaşımı

Makedonya'yı bu ismiyle tanıyan tek NATO müttefiki olan Türkiye, İttifak'ın ''açık kapı politikasını'' destekliyor ve bölgesel yaklaşımlara önem veriyor.


Ankara, Balkan ülkelerinin NATO'ya katılımlarını, ''bölgesel istikrara katma değer sağlayacağı'' gerekçesiyle destekliyor ve Balkanları ''her zaman dikkatli olunması gereken bir bölge'' olarak algılıyor.


Türkiye, Bükreş zirvesinde 3 aday ülkenin, ''paket olarak, birlikte'' NATO'ya katılıma davet edilmesinden yana tavır koyuyor. Söz konusu ''paket katılımın'' gerçekleşmesinde, ABD'nin Atina'ya yapmayı sürdüreceği baskıların etkili olabileceği ''tereddütlü bir şekilde'' ifade ediliyor.


Ankara, NATO'nun genişleme dosyası çerçevesinde, Ukrayna ve Gürcistan'a da ''onları soğutmayacak bir tavırla'', ''teşvik edici mesajlar'' verilmesinden yana tavır koyuyor.

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik