Naylon poşet denizleri kirletiyor, doğayı boğuyor. Naylon poşetle mücadele bu yüzden birçok ülkenin çevre gündeminde ilk sıralarda yer alıyor. 8 ülkede naylon poşetle mücadelenin geldiği aşamayı derledik.
Reklam
Naylon poşet uzun yıllar marketlerin kasalarında ücretsiz olarak dağıtıldı. Naylon poşetlerin içerdiği polietilen ve polipropilen maddelerinin çevreye verdiği zararın birçok araştırmayla kanıtlanması bu alanda bir dönüm noktası oldu. Batılı gelişmiş ülkelerden Hindistan'a, bu alandaki gelişmeleri özetledik:
Almanya:
Almanya'da süper marketlerde naylon poşet yasak değil, ancak genelde ücrete tabi. Bu nedenle tüketicilerin çoğu alışverişe giderken yanına bez poşetleri veya alışveriş çantalarını almayı tercih ediyor. Almanya'da 1 Nisan tarihinden itibaren plastik poşetlerin yüzde 6o'ının ücretli olması bekleniyor. 2020 yılından itibaren kişi başına yılda 90 naylon poşet kullanılmasın hedefleyen bir AB direktifi nedeniyle ücretlerin de poşet başına 20 cente yükselmesi gündemde.
PLASTİK POŞETE ALTERNATİFLER
Tek kullanımlık plastik poşetlerin yerine kullanılabilecek, kağıt torba ya da pamuklu kumaştan yapılmış çantaya varan birçok alternatif var.
Fotoğraf: DUH
Plastik poşet şart değil
Pazarda ya da markette plastik poşetler oldukça sık kullanılıyor. Almanya’daki her bir kişi yılda ortalama 71 adet plastik poşet kullanıyor. İçeriğinde tamamen sentetik maddeler bulunan plastik poşetlere karşılık çevre dostu şartlarda üretilmiş birçok alternatif mevcut.
Fotoğraf: Fotolia/pizzicati
Sonuçlarını düşünmüyoruz
Sıradan tek kullanımlık plastik poşetler tamamen sentetik, ham petrolden elde edilen polietilenden yapılıyor. Plastik poşetlerin çevreye zararlı olmasının yanında, doğada tamamen çözülebilmesi için 400 ile 500 yıl arasında bir sürenin geçmesi gerekiyor. AB Komisyonu ise plastik poşetlerin yasaklanmasına ilişkin düzenlemeleri destekliyor.
Fotoğraf: picture alliance/ZB
Çevre dostu naylon poşet?
Ekolojik naylon ya da çevre dostu naylon olarak adlandırılan poşetlerin içeriğinin %70’ini ham petrol, %30’unu ise yenilenebilir kaynaklar oluşturuyor. Kulağa hoş gelse de, bu plastik torbalar sadece sınırlı olarak geri dönüştürülebiliyor. Poşetlerin üretiminde kullanılan bitkilerin tarımsal olarak yetiştirilmesi ise oldukça zahmetli.
Fotoğraf: picture-alliance/ZB
Yüksek geri dönüşüm oranı
%70’i geri dönüştürülmüş polietilenden oluşan tek kullanımlık poşetler de var. Bu poşetler, diğer tek kullanımlık poşetlere göre çevreye daha az zarar veriyor. Fakat Almanya’daki birçok plastik poşet geri dönüştürülemiyor.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
Kâğıt torbalar
Kâğıt torbalar, sentetik maddelerden üretilen plastik poşetlerden ekoloji açısından çok da iyi bir konumda değil. Üretiminde, kimyasallardan elde edilen, uzun ve güçlü selüloz liflerinin kullanılması gerekiyor. Fakat bu torbalar geri dönüştürülmüş kâğıttan üretilmişse diğer ürünlere nazaran hâlâ çevre dostu sayılıyor.
Fotoğraf: PA/dpa
Kumaş torbaların dezavantajı
Pamuk, rafya veya ketenden üretilen kumaş torbalar tekrar tekrar kullanılabilme imkanıyla oldukça çevre dostu. Diğer yandan üretimleri için, tek kullanımlık poşetlerden çok daha fazla madde ve enerji gerekiyor. Ayrıca ürünlerin hammaddesi olan bitkiler için büyük ölçekte su ve kaynak gerekiyor.
Fotoğraf: Fotolia/Robert Kneschke
Çok kullanımlık plastik torbalar
Kumaş torbaların dışında uzun süre kullanılabilen bir diğer alternatif ise hammaddesi sentetik polietilen, polyester ve polietilen tereftalat (PET) olan çok kullanımlık plastik torbalar. Polietilenden üretilen çok kullanımlık bir plastik torba, üç kullanımdan sonra bile tek kullanımlık bir plastik poşetten daha çevre dostu.
İtalya'da naylon poşet 2011'den bu yana yasak. Poşet kalkınca tüketicilerin birçoğu kendi bez torbası ya da bavuluyla alışverişe çıkar oldu. Vazgeçmeyenler, adet başına 15 cent ödeyerek kağıttan üretilmiş ya da "biyolojik" poşetlerden edinebiliyor. Yasağa hâlâ bazı küçük işyerleri ve pazarlarda uyulmadığı görülüyordu. Bunun önüne geçmek için 2014'te yeni bir yasa daha çıkarıldı. Düzenleme naylon poşet yasasının ihlali durumunda 25 bin euroya kadar para cezası öngörüyor.
Fransa:
Fransa'da geçen yıl 1 Temmuz'dan beri süpermarketlerin kasalarında naylon poşetler yasaklandı. Buna karşılık sebze ve meyve reyonlarında naylon poşet kullanımı devam ediyor. 2017'den itibaren poşetler oradan da kalkacak. Fransa Çevre Bakanlığı'nın verilerine göre 2014'te kasalarda 5, sebze ve meyve reyonlarında ise 12 milyar naylon poşet dağıtıldı.
İngiltere:
İngiltere'de geçen yılın ekim ayında naylon poşetler ücretli hale geldi. 6-7 centlik ücret yalnızca büyük marketler için geçerli. Bakkal ve büfeler buna tabi değil. Hükümet, süpermarketlerde naylon poşet kullanımını böylece yüzde 80 oranında azaltmayı hedefliyor. Kasiyerler ücretin etkisini göstermeye başladığını, birçok kişinin çantasıyla alışverişe geldiğini belirtiyor.
Denizdeki plastikler katamaranla toplanacak
02:53
Norveç:
Poşet başına yaklaşık 10 cent ücret ödemek zorunda kalmaları Norveçli tüketiciler üzerinde caydırıcı olmadı. Hemen her alışverişte naylon poşet edinmeye devam ediyorlar. Alışverişe bez torbalarını getirenler ise şaşkınlıkla izleniyor. Norveç'te naylon poşet tüketimi söylece her yıl 1 milyar adede ulaşıyor. Bu, kişi başına 3 kilo plastik anlamına geliyor. Ancak poşetler doğaya bırakılmıyor. Yüzde 80'inden fazlası çöp torbası olarak kullanılıyor.
ABD:
Naylon poşet, ABD'de tüketimin adeta ayrılmaz bir parçası. Hâlâ ülkenin geniş kesimlerinde ücretsiz olarak dağıtılıyor. ABD'de naylon poşet kullanımı yılda ortalama 100 milyar adeti buluyor. Ancak son 10 yılda, özellikle yerel düzeyde bu alanda bir değişim gözleniyor. Toplam 20 eyaletteki yaklaşık 180 şehir ve kasabada naylon poşetler ya yasaklandı ya da ücretli hale geldi. San Francisco başı çeken büyük şehirlerden oldu. Los Angeles ve Chicago da onu izledi. Washington DC'de poşet başına 5 cent ücret gelince tüketim de yüzde 60 oranında düştü. New York'ta da benzer bir düzenlemeye gidilmesi gündemde.
Sağlıklı okyanuslar, sağlıklı besin
80 ülkeden başbakan ve bakanlar, 16-17 Haziran tarihlerinde ABD'nin Washington kentinde araştırma, balıkçılık ve plastik sanayinin temsilcileriyle bir araya geldi. Amaç okyanusları korumak.
Fotoğraf: Eric Gevaert - Fotolia.com
Gıda deposu denizler
Yeryüzünü kaplayan denizler ve okyanuslar sahip olduğumuz en büyük gıda deposu. Dünya üzerinde yaklaşık bir milyar insan balıkçılığa bağımlı bir hayat sürdürüyor. Ancak insanlar arasında deniz kaynaklarını kullanırken hiç adil olmayan bir rekabet yaşanıyor. Fotoğrafta görünen balıkçı takalarının, endüstriyel balıkçılıkta kullanılan dev trollerle yarışabilmesi mümkün değil.
Fotoğraf: Eric Gevaert - Fotolia.com
Balık avında amansız yarış
Balık avı sezonunun açılması ile Çin trollerinden oluşan dev bir balıkçı filosu limandan demir alıyor. Çin, Vietnam, Malezya, Endonezya, Brunei ve Filipinler arasında Güney Çin Denizi’nde yaşanan saha sorunu, deniz altında olduğu varsayılan madenler kadar balıkçılık hakları konusunda da amansız bir şekilde sürmekte.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
Balık çeşitliliğinin korunması için kota
Avrupa Birliği ülkeleri her yıl çetin tartışmaların ardından balık avı ile ilgili sabit bir kota üzerinde anlaşmaya varıyorlar. Nesli tükenme tehlikesi çok fazla olmayan ringa balığı bile bu kotalarla koruma altına alınmış durumda. Hedef, balıkçıların avlanırken bir neslin devamını tehlikeye atacak kadar çok balığı denizden çıkarmamaları.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
Balıkçılık hakları konusunda sınır sorunları
Bu anlaşmalara rağmen Avrupa Birliği’ne üye ülkeler arasında da sorunlar her zaman yaşanıyor. Fotoğraftaki İspanyol balıkçılar, İngiliz yetkililerin Cebelitarık bölgesinde deniz dibine beton bloklar yerleştirerek suni resif oluşturmasını protesto ediyorlar. Bu bloklar balıkçıların ağlarını tahrip ediyor.
Fotoğraf: Reuters
Büyük gözlü balık ağları
Ağlar birbirlerine takılıp karıştığı zaman genelde denizin dibinde kalıyorlar. Bu ağların gözlerini büyük tutmak balık nüfusunu ve çeşitliliğini korumak açısından çok önemli çünkü bu sayede yavru balıklar ağların içinde mahkum kalmıyorlar. Birçok devlet bu sebepten dolayı küçük gözlü ağları yasaklamış durumda. Buna rağmen dünya sularındaki balık oranının yüzde 75’i tükenmiş durumda.
Fotoğraf: picture alliance/WILDLIFE
Dünyayı dolaşan balık
Yediğimiz balığın taze olması çoktandır o balığın yakınımızdaki sularda yakalandığı anlamına gelmiyor. Gelişen soğutma teknolojileri sayesinde artık Avrupa’ya, Asya, Afrika ve Pasifik bölgesinde yakalanan balıklar, hava taşımacılığı ile birkaç günde ulaşıyor. İnsanoğlu denizlerden her yıl 90 milyon ton gıda çıkarıyor.
Fotoğraf: Getty Images
İhracata yönelik balık üreticiliği
Deniz ürünlerine olan bu aşırı talep bazı ülkeler için kârlı bir iş kolu yaratmış durumda. Vietnam’daki bu balık çiftliğinde yetiştirilen balıkların çok büyük bir bölümü ülke dışına ihraç ediliyor. Tesislerde her yıl bir milyon ton Pangasius balığı üretiliyor.
Fotoğraf: Philipp Manila Sonderegger
Somon ne kadar sağlıklı?
Rusya’da olduğu gibi doğal alanlarda balık yetiştiriciliği yapmak çok tartışılan bir konu. Burada büyütülen somon balığı balık unu ile besleniyor. Ortalama bir hesaba göre, bir kilo ağırlığında bir somon yetiştirmek için dört kilo sardalya yem olarak kullanılıyor. Ayrıca bu tür tesisler yem artıkları ve antibiyotik maddelerle, içinde bulundukları gölleri ve denizleri önemli oranda kirletiyorlar.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
Sofraya doğrudan gelen taze balık
Sayıları azalmakla birlikte avladığı balığı yerel pazarlarda satan balıkçılar hâlâ var. Fotoğraf Moritanya’dan. Ancak onlar da endüstriyel balıkçılığın baskısını giderek artan oranda hissediyorlar. Çünkü balık avcılığı dünya sularının sadece yüzde 5’inde yapılabiliyor.
Fotoğraf: picture alliance/Robert Harding World Imagery
Plastik atıklarla mücadele
Okyanuslarda yaşayan deniz canlılarının bir başka düşmanı da zeminde ve yüzeyde biriken plastik çöpler. Çözülüp yok olma süreci yüzyılları bulan bu maddeler, kuşlar, balıklar, deniz memelileri ve diğer canlılar için en büyük tehlikelerden biri. Bu sebepten dolayı Uluslararası Okyanus Konferansı’na, sorunun çözümüne katkı sağlamaları için plastik sanayinin temsilcileri de davet edildi.
Fotoğraf: imago
Bu olmak zorunda değil
Kuşlar plastik atıkları sadece yuva yapımında kullanmıyor. Bu maddeleri yutan kuşların sindirim sistemi tıkanıyor ve acı içinde ölüyorlar. Çözüm, örneğin polilaktid adı verilen organik bazlı plastik maddelerin üretimine ağırlık vermekten geçiyor. Sözkonusu madde laktik asit bazlı üretiliyor; tuzlu su ve güneş ışınları ile temasa geçtiğinde süratli bir şekilde çözülüp yok oluyor.
Hindistan'da naylon poşetler "utanç verici nesneler" olarak görülmüyor. Hintliler alışverişten sonra boşaltıp çekmecelere sıkıştırmak yerine, poşetleri içindekilerle birlikte evin sağına soluna bırakmayı ya da duvara asmayı yeğliyor. Daha ince naylon poşetler çöp torbası olarak kullanılıyor. Son yıllarda gerek merkezi hükümet gerekse bazı eyalet hükümetleri naylon poşetle ilgili bazı düzenlemeler çıkardılar. Buna göre belli ebatlardaki naylon poşetlerin üretimi ve belli mekânlarda dağıtımı yasaklandı. Örneğin kutsal Ganj nehrinin 2 kilometre yakınına poşet sokulmasına izin verilmiyor. Gözlemciler, yasakların etkisini cılız olarak değerlendiriyor.
Çin:
Çin'de naylon poşetler 2008 yılının haziran ayından beri ücretli. Marketten alışverişini naylon poşetle taşımak isteyenler poşet başına 2 – 5 cent arasında ücret ödüyor. Müşterilerine bedava poşet dağıttığı saptanan işyerlerini ise bin 370 euro gibi ağır para cezası bekliyor. Poşetlerin ücretli olmasının kullanımı önemli ölçüde azalttığı belirtiliyor. Yine de Çin naylon poşetlerin neden olduğu çevre kirliliğinden kurtulamadı.