Almanya'da 2000-2007 yılları arasında sekizi Türk on kişinin Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) adlı aşırı sağcı terör hücresi tarafından öldürüldüğünün ortaya çıkması, güvenlik ve istihbarat kurumlarının çalışma şekline ilişkin soruları gündeme getirdi. Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, benzeri cinayetlerin bir daha yaşanmaması için güvenlik ve istihbarat kurumlarının çalışma biçiminde bazı değişikliklere gidildiğini ifade etti.

“Burada atılan ilk adım, her kurumun kendi içindeki çalışmalarının iyileştirilmesi. İkinci adım ise kurumlar arası işbirliği. Bunu bilgi ağlarının oluşturulması takip ediyor. Bu, modern teknolojik imkânların kullanılarak, işbirliğinin desteklenmesi anlamına geliyor. Bugün burada start verdiğimiz sistem de teknolojik olanaklardan yararlanılarak, 36 kurumun sahip olduğu bilgilerin tek bir merkezde toplanmasını ve böylelikle aşırı sağcılıkla mücadele edilmesini sağlıyor.”

36 güvenlik ve istihbarat kurumunu birleştirecek

Friedrich, bu merkezî sistem sayesinde “bilgisayarın faresini tıklayarak” aşırı sağcı bir kişi hakkında bilgi sahibi olunacağını ifade etti. Şiddet eğilimli aşırı sağcılara ilişkin verilerin toplanacağı merkezî sistem, Almanya'daki 36 güvenlik ve istihbarat kurumu arasında bilgi alışverişi sağlayacak. Bu kurumlar arasında federal ve eyalet düzeyindeki emniyet ile anayasayı koruma teşkilatları ve Askerî İstihbarat Teşkilatı bulunuyor. Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Hans-Georg Maassen, merkezî veri sisteminin ilgili bütün kurumlar için önemine dikkat çekti.

“Aşırı sağcılara ilişkin veri merkezi, ilgili bütün kurumlara kolaylıklar getiriyor. Bu sistem güvenlik kurumlarına, bir kişinin kimliğinin hızlı bir şekilde belirlenmesinin yanı sıra o kişiye ilişkin hangi kurumda hangi verilerin bulunduğuna dair bilgi alışverişi sağlıyor.”



Veri merkezinde, şiddet eğilimli aşırı sağcılara ilişkin sadece kimlik bilgileri yer alıyor. Daha fazla bilgiye ihtiyaç duyulduğu takdirde, ilgili kuruma başvuruda bulunulması öngörülüyor.

Güvenlik yapısında köklü değişiklik talebi

Öte yandan, aşırı sağcılıkla daha etkin mücadele edilmesi için güvenlik ve istihbarat birimleri arasında bilgi alışverişi sağlayan bu veri merkezi eleştirilere de yol açtı. Bu veri merkezinin aşırı sağcılıkla mücadelede yeterli gelmeyeceğini savunan koalisyon ortağı Hür Demokrat Parti (FDP), Almanya'nın güvenlik yapısında köklü değişiklik yapılması ve Askerî İstihbarat Teşkilatı'nın lağvedilmesi talebini tekrarladı. Muhalefetteki Sol Parti ise bu merkezde, Anayasayı Koruma Teşkilatı için çalışan muhbirlere ilişkin bilgilerin bulunmayacak olmasını eleştirdi. Bu veri merkezinin “bütün sorulara yanıt bulamayacağını” belirten İçişleri Bakanı Friedrich, muhbirlere ilişkin ayrı bir veri sistemi oluşturulmasını planladıklarını kaydetti.

“Bu konuda bazı düşüncelerim var. Bunlardan biri, Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı'nda görevli bütün muhbirlerin kayıtlı olacağı bir merkezin oluşturulması. Bu merkezden, kimin, hangi koşullar altında bilgi isteyebileceği ayrı bir soru. Ama kanımca muhbirlere ilişkin toplu bilginin bulunması gerekiyor. Konuyu önümüzdeki haftalarda eyaletlerdeki mevkîdaşlarımla görüşeceğim.”

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Jülide Danışman

Editör: Nihat Halıcı