Farklı dönemlerden, farklı stillere sahip pop yıldızları... Şarkıları, tüm nesilleri etkiledi ve kimi müzisyenleri de ölümsüzleştirdi.
'Pop nesli' sergisinin küratörlerine göre, herkes bir şekilde pop kültüründen etkileniyor. Almanya'nın güneybatısındaki Völklingen'de, kapatılmış bir demir fabrikasında, bin 500 parçalık bir sergiyle 1950'lerden itibaren popun tarihi anlatılıyor.

Dünya çapında hayrana kavuşan olan ilk yıldız, Amerikalı Elvis Presley. 1960 ve 70'li yıllarda müzik İngiliz etkisine giriyor.

Gazeteci Ernst Hofacker, pop müziğin savaş sonrası neslin yaşam iksiri haline geldiğini söylüyor: "İkinci Dünya Savaşı'ndan, 1945'ten sonra pop kültürü, 1950'li 60'lı yıllardaki pop devrimi şüphesiz bugüne kadar yaşadığımız en önemli kültürel devrim oldu."

Her dönemin kendi ‘pop marşı' var

Beatles ve Rolling Stones üyeleri gibi birçok sanatçı, çağın anlayışını yakalamayı başardı.

Ernst Hofacker şunları söylüyor: "I can get no satisfaction sözleriyle belirli bir kültürel memnuniyetsizlik dile getirildi. Aynı zamanda tabii ki başarılı bir pop şarkısının, sadece tanınabilir olması dışında insanları etkileyecek ve çok anlaşılır olacak uygun müzikal unsurlara ihtiyacı var. Örneğin, bilindik gitar rifiyle bestelenmiş Satisfaction'u duyan, bir daha asla unutmaz."

Her dönem, kendi ‘pop marşı'na sahip… "Örneğin 1960'lı yıllarda Beatles'ın ‘All you need is love' ya da The Who'nun ‘My Generation' şarkısıydı. 1970'lerde örneğin Queen'in Bohemian Rhapsody'siydi ya da 80'lerde Michael Jackson'ın Thriller, 90'lı yıllarda ise Nirvana'nın ‘Smells like teen spirit' ve günümüzde belki Lady Gaga'nın Poker Face şarkısı."

Sergide interaktif unsurlar da yer alıyor. Bunlardan biri, "müzik duşları". 60 yıllık pop tarihinden seçkiler sunan duşlar, ziyaretçileri duygu yüklü bir zaman yolculuğuna çıkarıyor.

Völklinger'deki sergide büyük küçük tüm yıldızları bulmak mümkün. Uluslararası pop arenasında herkes uzun soluklu kalamıyor. Tıpkı Alman şarkıcı Nena gibi ya da ilk Almanca şarkıyı dünyada meşhur eden Avusturyalı Falco.

Farklı sanatçılar on yıllarca zirvede kalmayı başardı. "I'm still standing" adlı gözde şarkısının piyasaya sürülmesinden 30 yıl sonra İngiliz Elton John, 30. solo albümünü yayınladı.

Gazeteci Hofacker: "Elton John, 1960'ların sonu, 70'lerin ortalarında sadece şarkılarıyla değil ayrıca fevkalade sahne şovlarıyla da meşhur oldu. Çok çılgın kıyafetler giydi, inanılmaz gözlükler taktı ve konserlerini piyanosuyla düzenledi. Ve piyanosu normal bir piyano değil. Üstten alta, önden arkaya aynalardan yapılmış bir piyano."

Pop aynı zamanda bir tarikat. Bunu en iyi tüketim pazarında görmek mümkün. Hayranlar, müzayedelerde orijinal kıyafet ya da enstrümanlara yüz binlerce euro para yatırıyor.

Sınır tanımayan fedakârlıklar

Hayranlar, sınır tanımayan fedakârlıklarda bulunabiliyor. Örneğin bir hayran, bu plakla dünya turuna çıkıp, Woodstock festivaline katılan sanatçıların imzalarını topladı.

Sergide ayrıca, bir takım teknolojik gelişmelerin olmaması durumunda, pop müziğin imkânsız olduğuna dikkat çekiyor. Müzik kutuları, pop müziği ortak bir serüvene dönüştürdü. Radyo ise tüm dünyaya yaydı...

Ernst Hofacker, "Müzik dinlemek için barlara diskolara gitmek zorundaydık. Günümüzdeyse, müzik bizi takip ediyor. Müziği her yere götürebiliyoruz. Daha önceleri insanlık tarihinde hiç olmadığı kadar her yerde ve her an hazır" diyor.

60 yıllık pop tarihi, unutulmayan yıldızlar yarattı. Pop müzik arenasının kapanmış olabileceği fikrine ise Ernst Hofacker şüpheyle bakıyor: ""Elvis'ten sonra da ne olacak diye soruldu. Ama hep devam etti ve hep bizi etkileyen ve işi geliştiren yeni isimler çıktı."

Ve her dönem gerçekten de kendi yıldızlarını yaratmaya devam ediyor. One Direktion grubu günümüz genç kızlarını zamanın Beatles elemanları kadar derinden etkiliyor...

© Deutsche Welle Türkçe

DW/SK/GA/BÖ/NH