"Canlı kurtulma şansın varken, Almanya'yı terk et". Bu sözler, kabare sanatçısı ve oyuncu İdil Baydar'ın cep telefonuna gelen tehdit mesajından. Üstelik bununla da sınırlı değil. Tehditler ailesine kadar uzanıyor. Yeni Zelanda'daki cami saldırıları sonrasında, "Seni iğrenç, şişko, Türk domuzu, Yeni Zelanda'da olduğu gibi seni ve Halise Baydar'ı vuracağız" mesajını aldı. Halise Baydar, "Jilet Ayşe" olarak da tanınan İdil Baydar'ın annesi. Sanatçı aldığı tehdit mesajlarını Facebook hesabı üzerinden paylaştı. Baydar, DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayarak, aldığı tehditleri, soruşturmadaki durumu ve yetkililerden beklentilerini anlattı.

DW Türkçe: Siz tehdit almaya alışık birisiniz. Ancak son dönem işin seyri iyice değişti, değil mi?

İdil Baydar: Kısa süre içinde cep telefonuma beş tehdit mesajı gönderildi. Sosyal medyadan tehdit almam ya da vatandaşlıktan çıkarılmam gerektiği gibi mesajları zaten alıyordum. Ancak şimdi tehditler cep telefonuma geliyor ki bu da birilerinin numarama ulaştığı, annemi araştırdığı anlamına geliyor. Evet, bu da işin seyrinin değiştiğini gösteriyor. Bu tehdit mesajlarını, bu alanda en iyilerden biri olan ve NSU (Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı örgütü) kurbanlarının da avukatı olan Mehmet Daimagüler'e iletiyorum.

Soruşturmada ne aşamaya gelindi?

Şimdiye kadar tehdit mesajlarını kimin gönderdiği henüz tespit edilemedi. Mesajların atıldığı internet portalı araştırıldı ancak IP adresleri kayıtlı değilmiş ve söz konusu kişiler IP adreslerini şifrelemiş. Avukatım Daimagüler ile görüştüm. Berlin Emniyeti'nin benim vakamı şu anda yaşadığım Hessen Emniyeti'ne havale etmeye çalıştığını söyledi. Mesajlar internet ve telefon üzerinden gönderildiği için Almanya'nın her yerinde soruşturma yürütülebileceğini söyledi. Ancak Hessen eyaletinde, emniyet içindeki aşırı sağcı polislere yönelik büyük bir sorun olduğu için benim soruşturmamın oraya yönlendirilmesi mantıklı değil. Ancak soruşturmayı bekleyeceğiz ve polisin ne yapıp yapmadığı üzerine önden bir yargıda bulunmayacağız.

Sizin vakanızda hukuk devletinin işleyişini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Siyasi suçlara bakan polise gittim ve hemen hemen net bir şekilde suçluları bulamayacaklarının mesajını verdiler. Görünen o ki, imkanları oldukça kısıtlı. Polise başvurma konusunda içim çok rahat değildi. Şu sıra aşırı sağcı polis vakalarıolduğu düşünülürse durum bir hayli zor. Aynı zamanda biz göçmen kökenliler Almanlar gibi de muamele görmeyeceğimizi çok iyi biliyoruz. Tabii ki tüm polislerin bu şekilde davranacağına dair bir genelleme yapılamaz ancak eşit davranmadıkları yönünde bir eğilim var ortada.

Yetkililerden beklentiniz nedir?

Olayın soru işareti kalmayacak şekilde aydınlatılmasını, faillerin yakalanması için her türlü gayretin gösterilmesini bekliyorum. Bunu sadece kendi adıma değil, tehdit alan herkes adına istiyorum. Yetkililerin böylesi vakaları aydınlatmada imkanlarını da yeniden gözden geçirmelerini ve artırmalarını bekliyorum. Düşünsenize bana suçluların bulunabilmesi için sivil bir oluşum olan Kaos Bilgisayar Kulübü'ne başvurmam tavsiye edildi.

Yetkililerin size böyle bir tavsiyede bulunmasını, bir başarısızlık olarak mı görüyorsunuz?

Evet. Sanırım, internet üzerinden işlenen suçlarda polis, suçluları bulamıyor. İnternet üzerinden anonim olarak kısa mesajlar atılabiliyor. Kaos Bilgisayar Kulübü'nün bu konuda polisten daha fazla imkanının olması şaşırtıcı ve üzücü. Aslında emniyet içinde de kaos bilgisayar kulübü adı altında böylesi bir departmanın olması gerektiği bir dönemde yaşıyoruz. Böylesi suçları tespit edecek bilgisayar korsanları olması gerekiyor.

Türkiye kökenli kabare sanatçısı İdil Baydar, yarattığı Berlinli Gerda Grischeke ve 18 yaşında Kreuzbergli bir Türk olan Jilet Ayşe karakterleriyle tanınıyor. Sanatçı Mart ayı başından bu yana tehdit mesajları alıyor.

Aydın Üstünel

© Deutsche Welle Türkçe