Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) 2.0 imzasıyla gönderilen tehdit mektuplarına ilişkin görülen davada, sanık Alexander M., şahit olarak duruşmaya katılan gazeteci Deniz Yücel’i tehdit etti. Alexander M., Yücel’in bazı e-mailleri kendisinin gönderip göndermediğine ilişkin sorusuna, "Yapabilseydim sana çok başka şeyler yapardım" şeklinde yanıt verdi. Savcılık 54 yaşındaki zanlıya, 67 farklı vakada hakaret suçlamasının yanı sıra şiddet girişimi ve tehdit suçlamalarını yöneltiyor.

Kendisi de beş tehdit mektubu alan Yücel, mektuplardan ikisinin bu davaya konu olmaması nedeniyle, sanığa bu mektupları yollayanın kendisi olup olmadığını sordu. Deniz Yücel, olaya ilişkin Twitter hesabından yaptığı açıklamada, sorusunun ardından zanlının tehdit ve hakaretlerinin hakim tarafından protokole geçilmediğini, ancak kendisinin ısrarından sonra savcılığın olayı kayıt altına aldırdığını ifade etti.

Uluslararası Yazarlar Birliği PEN’in Almanya başkanlığı görevini de yürüten gazeteci Yücel, tehdit mektuplarının ardından bağlı olduğu yayınevinin kendisi için ek güvenlik tedbirleri aldığını belirtti. Türk veya Alman aşırı sağcılarından gelen tehditlere alışkın olduğunu ifade eden Yücel, polisin olaya karışmış olması şüphesinin ise kendisini endişelendirdiğini belirtti.

Polis karakolundan edinilen kişisel bilgiler

NSU 2.0 imzalı ırkçı tehdit mektuplarından ilki, 2018’de NSU terör örgütü davasının müdahil avukatlarından Seda Başay Yıldız’a gönderilmişti. Yürütülen soruşturmada Başay Yıldız'ın annesi, babası, eşi ve çocuğunun isimleri, doğum tarihleri, gizli ev adresi gibi ayrıntılı kişisel bilgilerinin Frankfurt'ta bir polis karakolunda edinildiği ortaya çıkmıştı.  Başay Yıldız’ın yanı sıra, Sol Parti Eş Genel Başkanı Janine Wissler ve kabare sanatçısı İdil Bayar gibi tehdit mektuplarına hedef olan diğer kişilerin de kişisel verilerinin hiçbir gerekçe ve neden olmaksızın Frankfurt, Wiesbaden, Hamburg ve Berlin'deki polis bilgisayarlarında arandığı tespit edilmişti.

DW,dpa/SÖ,EC

© Deutsche Welle Türkçe