Takvim yaprakları 4 Kasım 2011'i gösterirken Almanya'nın doğusundaki Eisenach kentinde bir karavanda iki kişi ölü bulundu. İntihar ettikleri açıklanan ikilinin kimlikleri Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt olarak belirlendi. Bu kişilerin eşi benzeri görülmemiş bir suç ve cinayet serisinden sorumlu, 8'i Türk 10 kişiyi öldüren ırkçı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütüne mensup oldukları belirlendi. Suç ortağı olduğu ileri sürülen Beate Zschäpe polise teslim oldu. Güvenlik güçlerinin ne kadar aciz kaldığı ortaya çıktı.

Geride bıraktığımız 3 yıl içinde federal meclis ve eyalet meclislerinin bünyesinde kurulan araştırma komisyonları olayı inceledi. Federal Meclis'te kurulan komisyon, araştırmasını bir raporla bitirdi. Ancak komisyon üyelerine göre olay hâlâ aydınlığa kavuşmadı.

Muhbir 'Corelli'nin CD'si hasır altı

Komisyonda Hrıstiyan Demokrat Birlik Partisi'ni (CDU) temsil eden Clemens Binninger, "Aradan geçen 3 yıla rağmen olayın aydınlatılmış olduğunu ve önemli soruların yanıtlanmış olduğunu söyleyemeyiz" diyor. Komisyonun Sol Partili üyesi Petra Pau da, "Yanıt bekleyen sorular, yanıtlanandan fazla" görüşünü dile getiriyor.

Terör hücresinin kurbanlarını nasıl seçtiği ya da 4 Kasım 2011 günü tam olarak neler yaşandığına açıklık kazandırılmadı. Terör hücresinin kendi inisiyatifiyle hareket etmediği, muhbirler aracılığıyla bazı kurumların gelişmelerden haberdar olduğu iddiaları geçerliliğini koruyor.

"Corelli" isimli muhbirin bu yılın nisan ayında evinde ölü bulunması, Araştırma Komisyonu üyelerinin şüphelerini artırdı. Uzun yıllar iç istihbarat örgütü Anayasayı Koruma Teşkilatı adına görev yapan 39 yaşındaki muhbirin gizli şekerden öldüğü açıklanmıştı. "Corelli" tarafından hazırlanan bir CD, iddiaların odak noktadasında yer alıyor. CD'nin daha kimsenin NSU'dan haberi olmadığı 2005 yılında hazırlandığı sanılıyor. Muhbirin konuyla ilgili mahkemede sorgulanmak istendiği bir süreçte evinde ölü bulunmuş olması, çözüm bekleyen bilmecelere bir yenisinin daha eklenmesine yol açtı. Güvenlik güçlerinin kendilerine iletilen CD'yi arşive kaldırdığı,ve bu kayıtların Nasyonal Sosyalist Yeraltı'nın varlığından haberdar olunmasından 3 yıl sonra ortaya çıkarıldığı belirlendi.

Güvenlik makamlarının 'ürkütücü ilgisizliği'

Federal Meclis NSU Araştırma Komisyonu'nda SPD adına görev yapan Eva Högl, "Bu tavrı anlayışla karşılamak mümkün değil. Bildik hataların yer yer tekrarlandığını görüyoruz" diyor. "Corelli" dosyasına ilişkin polis ve istihbarat kurumlarına yönelik ısrarlı bilgi talebi sonuç getirmedi. Milletvekillerine göre "güvenlik güçleri soruların yanıtlanmasında fazla inisiyatif göstermediler".

Binninger, "Güvenlik görevlilerinin şimdiye kadarki tavrını dikkate aldığımızda her ayrıntıya büyük dikkatle yaklaşıldığını söyleyemeyiz" diyor. Güvenlik çevrelerindeki "ürkütücü ilgisizlik"ten yakınan Pau, "Federal devlet ve eyaletlerin resmi kurumları olayı perdelemeye devam ediyor" görüşünü dile getiriyor. Resmi makamların olayın aydınlatılması sürecini "frenlediklerini" belirten Yeşiller Partisi'nden Irene Mihalic de "Bu tavır beni sarsıyor" ifadesini kullanıyor.

'Buzdağının ucuna tanık olduk'

4 federal milletvekili NSU konusunu görüşmek üzere düzenli aralıklarla bir araya geliyor. Corelli'nin ölümüne ilişkin Adil Tıp raporunun tamamlanması bekleniyor. İstihbarat servislerinin denetiminden sorumlu olan Federal Meclis Kontrol Komisyonu, konuyla ilgili çalışmalarda bulunmak üzere bir "özel araştırmacı" atadı. Araştırmacının önümüzdeki yılın ilkbahar aylarına kadar raporunu tamamlaması öngörülüyor.

Araştırmanın ortaya çıkaracağı yeni veriler ışığında Federal Meclis'te yeni bir araştırma komisyonunun kurulup kurulmayacağına karar verilecek. Saksonya ve Thüringen eyaletlerinde de yeniden araştırma komisyonlarının kurulması gündemde.

Kurban yakınları araştırmaların karanlıktaki noktaları aydınlatmasını umuyor. 15 Haziran 2005 tarihinde kafasına sıkılan 3 kurşunla öldürülen Theodoros Boulgarides'in eşi Yvonne, "Buzdağının henüz görünen ucuna tanık olduk" diyor.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/NH/AG