1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

NSU davasında sona yaklaşılıyor

6 Mayıs 2017

Aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) adlı terör grubuna karşı açılan davanın görülmesine 6 Mayıs 2013 tarihinde başlanmıştı. Beate Zschäpe’nin baş sanık olduğu davada kararın bu yıl içinde verilmesi bekleniyor.

Deutschland NSU-Prozess in München | Angeklagte Beate Zschäpe
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/P. Kneffel

Aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör grubu üyeleri 8'i Türk 10 kişinin öldürülmesinden, iki bombalı saldırıdan ve çok sayıda banka soygunundan sorumlu tutuluyor. Bu ırkçı cinayetlerin övüldüğü videolar, NSU üyelerinden Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos'un cinayetlerin faili olduğunu ortaya koyuyor. Böhnhardt ve Mundlos, 2011 yılındaki bir banka soygununun ardından yakalanmamak için intihar etmişti. NSU'nun diğer üyesi Beate Zschäpe de, NSU'nun bu cinayetleri üstlendiğini ortaya koyan videoyu çeşitli kurum ve kişilere göndermişti. NSU davasının baş sanığı olan Zschäpe 2015 yılının aralık ayında Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde verdiği ifadede bu videoyu gönderdiğini kabul etmişti.

42 yaşındaki Zschäpe'nin Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde görülen davada sessizliğini bozarak yazılı ifade vermesi için ise yaklaşık iki buçuk yıl geçmesi gerekmişti. Zschäpe'nin ifade vermesi dava açısından çok önemli bir aşamaydı, çünkü baş sanık bu ifadesiyle iddianameyi temelde kabul etmiş oldu.

Ancak Zschäpe ifadesinde, arkadaşları Uwe Börnhardt ve Uwe Mundlos'un 8'i Türk ve bir Yunan olmak üzere 9 göçmen kökenliyi ve bir Alman polisi öldürdüğünden haberi olmadığını iddia etti. Federal savcılık ise Zschäpe'nin NSU üçlüsünün bir parçası olduğunu ve cinayetlerle bağlantısı bulunduğunu savunuyor.

Neden avukatlar bilirkişi raporuna mesafeli?

Mahkeme talebi üzerine psikiyatrist Henning Saß tarafından bu yılın başında hazırlanan raporda, Zschäpe'nin cezai ehliyetinin tam olduğu ifade edildi. Davanın baş sanığı Zschäpe, Saß ile yüz yüze görüşmeyi reddettiği için, psikiyatrist raporu Zschäpe'nin duruşmalardaki tavırları inceleyerek hazırlandı. Bu rapor nedeniyle Zschäpe 15 yıl hapis cezası almasının yanı sıra kamu için tehdit oluşturduğu gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar verilebilir.

Bu nedenle de Zschäpe'nin avukatları, iki bilirkişi raporu daha hazırlattı. Psikiyatrist Pedro Faustmann tarafından hazırlanan ilk rapor, daha önceki raporda izlenen yöntemi eleştiriyor. Freiburglu psikiyatrist Joachim Bauer tarafından hazırlanan ve geçen çarşamba günü mahkemeye sunulan rapor ise Zschäpe’ye ilişkin bambaşka bir tablo ortaya koyuyor.

Freiburglu psikiyatrist Joachim Bauer ve Zschäpe'nin avukatlarından Mathias GraselFotoğraf: Getty Images/AFP/M. Dalder

İki psikiyatrist iki farklı görüş

Ocak ayında açıklanan ilk raporda Zschäpe'nin cezai ehliyetinin tam olduğu ifade edilirken, son bilirkişi raporu ise Zschäpe'nin cezai ehliyetinin tam olmadığını öne sürüyor. Bu raporda, Zschäpe'nin 14 yıl boyunca birlikte gizlendiği arkadaşlarına özellikle de Uwe Börnhardt'a kendi iradesi dışında teslim olduğu ifade ediliyor. Zschäpe'nin, düzenli olarak dövüldüğü, kötü muameleye maruz kaldığı ve hatta cinsel istismara uğradığı belirtiliyor. Psikiyatrist Bauer raporda, Zschäpe "bağımlı kişilik bozukluğuna” sahip olduğu gerekçesiyle cezai ehliyetinin tam olmadığı sonucuna varıyor.

Davada sona yaklaşılıyor

NSU davasının başlamasından bu yana yapılan 362 duruşma, artık davanın sonuna yaklaşıldığını işaret ediyor. Önümüzdeki haftalar için belirlenen duruşma tarihleri iptal edildi. 16 Mayıs tarihinde yapılacak duruşmada ise psikiyatrist Faustmann yöneltilen sorulara yanıt verecek. Bundan iki gün sonra yapılacak duruşmada son raporu hazırlayan Bauer bir kez daha dinlenecek. 17 Mayıs ise Mahkeme Başkanı Manfred Götzl'ün yeni delil talep etmesi için son tarih.

Eğer olağandışı bir gelişme yaşanmazsa, yaz tatili öncesinde davada savunma aşamasına geçilmesi bekleniyor. Kararın ise bu yıl içinde verileceği tahmin ediliyor. Mahkeme başkanı Götzl'ün 2018 yılının ocak ayına kadar duruşma tarihlerini belirlemiş olması ise rutin bir işlem olarak değerlendiriliyor.

 

© Deutsche Welle Türkçe

Marcel Fürstenau

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik