El Kaide örgütünün lideri ve Amerikan topraklarında işlenen en büyük terör saldırısının planlayıcısı olan Usame Bin Ladin, Amerikan donanmasına bağlı özel timler tarafından Pakistan topraklarında düzenlenen bir operasyonla öldürüldü.

Haberi dün gece televizyonlardan naklen yayınlanan bir ulusa sesleniş konuşmasıyla duyuran ABD Başkanı Barack Obama, 11 Eylül 2001’deki saldırılardan bu yana aranan Bin Ladin’in CIA ajanları ve Amerikan kuvvetleri tarafından köşeye sıkıştırıldığını ve Pakistan’daki bir binada ateş açılarak öldürüldüğünü bildirdi.

Böylece adaletin yerini bulduğuna dikkat çeken Obama, “Bin Ladin, 20 yılı aşkın bir süredir El Kaide’nin lideri ve sembolüydü. Bin Ladin’in ölümü, ulusumuzun El Kaide’yi yenme çabalarında bugüne kadar kaydedilen en önemli başarıdır. Ama ölümü, çabalarımızın sonu anlamına gelmiyor; hem yurtta hem de dünyada teyakkuzda kalmaya devam etmek zorundayız ve edeceğiz” dedi.

Başkan Obama, geçen yılın Ağustos ayı sonunda Bin Ladin’in bulunduğu yerle ilgili olası bir ipucu konusunda bilgilendirildiğini, ancak Amerikan istihbarat yetkililerinin bu ipucu ile Bin Ladin’e ulaşmalarının “pek çok ay” aldığını söyledi. Geçen hafta harekete geçmek için ellerinde yeterli istihbarat bulunduğuna kanaat getirdiğini belirten Obama, bunun üzerine Pakistan’ın iç bölgelerindeki bir evde saklanan Bin Ladin’in öldürülmesine yetki verdiğini bildirdi.

Amerikan kuvvetlerinin silahlı çatışma sonucunda Bin Ladin’i öldürdüğünü ve cesedine el koyduğunu kaydeden Obama, saldırı sırasında hiçbir Amerikalı’nın zarar görmediğini ve Amerikan kuvvetlerinin sivillerin can kaybından kaçınmak için dikkatli davrandığını da belirtti. Bir Kongre yetkilisi, CNN televizyonuna yaptığı açıklamada Bin Ladin’in kafasından vurulduğunu söyledi.

Obama’nın açıklamasına göre, operasyon, Pakistan’ın Khyber Pakhtunkhwa vilayetinde yaklaşık 100 bin nüfusa sahip olan Abbottabad kentinde gerçekleşti. Bin Ladin’in ölümüyle sonuçlanan operasyonun Pakistan’lı yetkililerin işbirliği ile başlatıldığını da bildiren Obama, yıllardır Bin Ladin’in nerede olduklarını bilmeleri halinde Pakistan içinde eyleme geçeceklerini defalarca söylediğini hatırlattı ve ‘şimdi bunu yaptık. Pakistan’la teröre karşı yaptığımız işbirliği bizi Bin Ladin’e ve saklandığı binaya yönlendirdi” dedi.

‘İslam’la savaş halinde değiliz’

ABD Başkanı Obama, konuşmasında ülkesinin İslam’la savaş halinde olmadığını ve hiçbir zaman da olmayacağını yeniden teyid etmek zorunda olduklarını da söyledi.

Başkan Bush’un da 11 Eylül’den hemen sonra açıkladığı gibi, savaşlarının İslam’a karşı olmadığını vurgulayan Obama, “Bin Ladin Müslüman bir lider değildi, Müslümanları kitlesel olarak katleden kişiydi. Gerçekten de El Kaide, kendimizinki de dahil pek çok ülkedeki bir çok Müslümanı katletti. Dolayısıyla ölümü, barış ve insan onuruna inanan herkes tarafından memnuniyetle karşılanmalıdır” şeklinde konuştu.

Obama, ülkesinin güvenli hale getirilmesi davasının henüz tamamlanmadığını da kaydetti, “ama bu gece bize şunu yeniden hatırlattı ki, Amerika aklına koyduğu her şeyi yapabilir. Bu, tarihimizin hikayesidir” dedi.

ABD'ye misilleme korkusu

Öte yandan Bin Ladin’in öldürüldüğüne ilişkin açıklamanın ardından ABD’ye karşı öç alma saldırıları başlatılmasından çekinen ABD Dışişleri Bakanlığı, dünya çapındaki diplomatik tesislerini yüksek düzeyde alarma geçirdi ve Amerikan vatandaşlarını dünyanın her yerinde ihtiyatlı davranması konusunda uyardı.

ABD’nin Bin Ladin’i bulma operasyonundan önce de Pakistan’ın kuzeybatı bölgesinin başkenti Peşavar kentindeki Amerikan konsolosluğunda görevli yetkililerin büyük çoğunluğuna, Cuma günü aniden konsolosluktan ayrılma talimatı verildiği öğrenildi. İslamabad’a gelen Amerikalı yetkililer, bu hafta içinde Peşavar’daki Amerikalı yetkililerin kaçırılması korkusu nedeniyle bölgeden ayrılmalarının istendiğini söylediler. Ancak yetkililere, Abbotabad yakınlarında Bin Ladin’e yapılacak olan operasyondan bahsedilmediği bildirildi.

Bush çok memnun

11 Eylül saldırıları sırasında ABD Başkanı olan ve Taliban rejimini devirmek üzere 2002’de Afganistan’a saldırı başlatan George W. Bush, Bin Ladin’in yakalanmasından sonra yaptığı yazılı açıklamada, “kendilerine ebedi minnet duyuyoruz. Bu çok önemli başarı, Amerika için, dünyada barış isteyen insanlar için ve 11 Eylül 2001’de sevdiklerini kaybeden herkes için bir zaferdir’ dedi.

Başkan Obama’nın Beyaz Saray’ın Doğu Odası’ndan halka canlı olarak hitap ettiği sıralarda Beyaz Saray’ın kapıları önünde toplanan kalabalıklar da, bir yandan ellerinde Amerika bayrakları taşırken, diğer yandan “ABD ! ABD!” diye bağırarak sevinç gösterileri yaptılar.

11 Eylül günü El Kaide üyesi korsanlarla kaçırıldıktan sonra yolcuların korsanlarla çatışmasının ardından Pennsylvania’ya düşen 93 no’lu uçaktaki kişilerin ailelerini temsil eden Gordon Felt de, Bin Ladin’in ölümünün, hem kendileri, hem de dünya için önemli bir haber olduğunu söyledi.

Bunun acılarını dindiremeyeceğine ya da olayda ölen yakınlarını geri getiremeyeceğine işaret eden Felt, “ama 11 Eylül trajedisinin mimarı ve küresel terörün yüzünün, artık kötülüklerini yayamayacağını düşünmek rahatlık veriyor” dedi.

Pakistan’la sorunlu işbirliği

Bin Ladin’in 11 Eylül saldırılarından yaklaşık 10 yıl sonra ölü olarak Pakistan’da ele geçirilmesi, ABD ile Pakistan arasındaki ilişkilerin, El Kaide bağlantılı militanlarla nasıl savaşılacağı konusundaki görüş farklılıkları nedeniyle tarihindeki en düşük düzeye indiği bir sıraya denk geldi.

ABD Genelkurmay başkanı Oramiral Mike Mullen, iki hafta önce Pakistan ordusunu, Kuzey Veziristan’daki aşiret bölgelerine sığınan El Kaide bağlantılı aşırılara karşı harekete geçmediği için açık biçimde eleştirmişti.

ABD, 11 Eylül’den bu yana terörle mücadele kampanyalarında Pakistan ordusunu yaklaşık 20 milyar dolar vererek desteklemiş, ancak Amerikalı yetkililer, Pakistanlıların militanların eylemlerini bastırmadığından şikayet etmişti.

Bin Ladin, 2011 yılında Afganistan’daki Tora Bora dağlarında saklanırken Amerikan kuvvetlerinden kaçmayı başarmış ve Amerikan istihbarat servisleri, genelde Pakistan’da yaşadığına inanılmasına rağmen geçen Ağustos’a kadar Bin Ladin’in izini kaybetmişti.

© Deutsche Welle Türkçe

Sema Emiroğlu – New York

Editör: Murat Çelikkafa