1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

OECD dünya ekonomisinde büyüme bekliyor

28 Kasım 2017

OECD dünya ekonomisine olumlu not verdi. Türk ekonomisi ile ilgili büyüme beklentisi var. Teşkilatın tahmin raporunda canlanmayı tehdit eden faktörlere de yer veriliyor.

Symbolbild Wirtschaft in Brasilien
Fotoğraf: picture alliance/dpa/W. Rudhart

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) dünya ekonomisinin son 7 yılın en yüksek büyüme hızına ulaştığını açıkladı. Küresel Gayri Safi Hasıla'nın bu yıl yüzde 3,6, 2018'de ise yüzde 3,7 oranında artacağı tahminine yer verilen OECD raporuyla ilgili açıklama yapan teşkilatın baş iktisatçısı Catherine Mann olumlu beklentilere rağmen ekonomik büyümenin geçmişteki canlanma dönemlerindeki oranların gerisinde kaldığını söyledi. OECD raporunda yatırım, ticaret, iş gücü verimliliği ve ücretlerdeki gelişmenin finans krizinin etkisinden kurtulamadığı ve büyümenin sürdürülebilirliğinin yatırımların artmasına bağlı olduğu belirtiliyor.

Euro Bölgesi yüzde 2,4'lük büyüme hızıyla ABD ekonomisini geride bırakacak. Amerikan ekonomisinin bu yıl yüzde 2,2 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor. Avrupa'nın büyüme oranlarının 2019 yılına kadar tedricen düşeceği kaydedilen OECD raporunda siyasi belirsizliklerin daha da artabileceği uyarısında bulunuluyor. Brexit pazarlığının güven ve ticaret hacmi açısından büyük önemi haiz olduğu vurgulanan raporda "dijital iç pazarın bir an önce gerçekleşmesi ve Avrupa'nın ulaşım ve enerji altyapısına yoğun yatırım yapılmasının belirleyici olacağı" dile getiriliyor.

Kur dengesi korunmalı

Amerikan ekonomisinin 2018'de yüzde 2,5 oranında büyümesini bekleyen OECD vergi reformunun ABD'yi nasıl etkiyeceğini kestirmenin zor olduğuna dikkat çekiyor. OECD finans piyasasındaki risklere işaretle ABD ile diğer ortak para bölgelerindeki faiz makasının açıklamasının doların değerlenmesine ve finans piyasasında türbülanslara sebebiyet vermesinin beklenebileceği görüşünde. Ticari himayeciliğin küresel teslimat zincirini aksatarak büyümeyi frenleyebileceği de raporda yer alıyor.

OECD yükselen piyasalardaki büyüme hızının düştüğüne dikkat çekiyor ve Çin ekonomisinin reformların yavaşlaması ve yüksek borçlanmadan kaynaklanan mali riskler yüzünden tökezleyebileceği uyarısında da bulunuyor.

Almanya'nın eksi ve artıları

OECD, 2019 yılına kadar Almanya'nın büyüme hızının yüzde 2'nin altına düşmeyeceğini, ancak acil reformların ihmal edilmemesi gerektiğini açıkladı. Euro Bölgesindeki canlanmanın ihracat ve işletme yatırımlarına yaradığı, düşük işsizlik ve ücret artışlarının tüketimi artırdığı, düşük faizlerin ve konut talebinin artmasının da inşaatçılığı canlandırdığı raporda yer alıyor.

Fotoğraf: picture-alliance/AA/H. I. Tasel

Eğitim, aile ve mali politikalarda Almanya'nın reformlara ihtiyacı olduğunun belirtildiği raporda hızlı internet altyapısının kırsal alanlara yayılması gerektiğine dikkat çekiliyor. OECD düşük gelirlilerin vergi yükünün hafifletilmesini ve sosyal sigorta primlerinin düşürülmesini tavsiye ediyor. Teşkilatın raporunda vergi indiriminin çevreye zarar veren aktivitelere tanınan vergi kolaylıklarının kaldırılması, emlak vergisinin konutun cari değerine göre ayarlanması ve son yıllarda değeri katlanan gayrı menkullerin satışından elde edilen gelirin daha fazla vergilendirilmesiyle telafi edilebileceği de yer alıyor.

Türkiye'nin büyüme beklentisi yükseltildi

Raporda Türkiye'nin 2017 Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) artış beklentisinin mali teşvik ve ihracat pazarındaki toparlanmanın etkisiyle yüzde 3,4’ten yüzde 6,1’e ve gelecek yıl için de yüzde 3,5’ten yüzde 4,9’a yükseltildiği bildirildi. OECD, Türkiye ekonomisinin 2019'da yüzde 4,7 oranında büyümesini bekliyor.

Raporda, “Açıklanan yapısal reformlarda etkili ilerleme, mali şeffaflık ve Orta-Vadeli Ekonomik Programın deflasyon hedefleri, güveni yükseltebilir ve yerli ve yabancı özel sektör yatırımlarını artırabilir” deniliyor.

Finansal kırılganlıkların yüksek cari işlemler açığından kaynaklanan dış finansman ihtiyacı nedeniyle yüksek kalacağı ifade edilen raporda, devamla şunlar kaydediliyor:

"Reel sektördeki işletmelerin borç kaldıracının önemli derecede artmış olması ek borçlanma ve yatırım kapasitelerini kısıtlıyor. 2017'de yürürlüğe giren büyük devlet kredi garanti sistemi, kısa vadeli finansal sıkıntıları hafifletti ve bu uygulamanın gelecek iki yıl yürürlükte kalması bekleniyor.”

Enflasyon değerlendirmelerine de yer verilen raporda, 2017 yılı için enflasyon beklentisinin yüzde 10,7, gelecek yıl için de yüzde 9,9 ve 2019 yılı için ise yüzde 8,9 olarak belirlendiği belirtiliyor.

DW/Reuters/AG/

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik