Oktoberfest dev bira çadırları ve Bavyera’ya özgü kıyafetleriyle tanınıyor. Ancak festivalde kayıtlara geçen cinsel taciz vakalarında son dönemde artış yaşanıyor. Üstelik taciz olaylarının birçoğu polise bildirilmiyor.
Reklam
Geleneksel deri pantolon giymiş erkekler ve Bavyera eyaletine özgü elbiseler içindeki kadınlar Ekim ayının serin akşamlarında Münih'in dünyaca ünlü Oktoberfest'inde dolaşıyor ve en az festival kadar meşhur bira çadırlarına girmek için sıra bekliyor. Ancak özellikle kadınlar festivalde kendilerini ne kadar güvende hissediyor?
Bu seneki etkinlikte bu çadırlardan birinde çıkan bir kavgada bir erkeğin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, Oktoberfest'e katılanlara kendilerini güvende hissedip hissetmediklerini sorduğumuzda kadınların çoğu festival alanındaki polislerin ve özel güvenlik görevlerinin sayısının fazlalığını övüyor. Ancak bir kadın olarak kendilerini ne kadar güvende hissettikleri sorulduğunda çoğu cevap vermeden önce düşünmek için bir an duraklıyor.
Bu sene 22 Eylül ile 7 Ekim arasında düzenlenen Oktoberfest'te şu ana kadar polise aralarında cinsel taciz, cinsel saldırı ve tecavüz suçlamaları da bulunan 21 şikâyet iletildi. Bu şikâyetlerden biri, Oktoberfest'in ilk gününde 25 yaşında Münihli bir erkeğin 21 yaşındaki Finlandiyalı bir kadına festival alanındaki çayırda tecavüz ettiği iddiasıyla gözaltına alınmasıyla sonuçlandı. Bu olaydan birkaç gün sonra ise bir erkeğin, 43 yaşındaki bir kadına cinsel tacizde bulunduğu ve kadının buna karşı koyduğunda da saldırgan tarafından yüzüne 1 litrelik bira bardağıyla vurulduğu iddia edildi.
Vakalarda artış
2017 yılında festival boyunca polise bildirilen 67 cinsel saldırı ve taciz vakası bulunurken, 2016'da bu rakam 34 olarak kayıtlara geçmişti.
Polis, bildirilen cinsel taciz ve saldırı vakalarındaki bu artışın nedenini Almanya'daki cinsel suçları içeren yasada yapılan değişikliklere bağlıyor. Cinsel tacizin kapsamının genişletilmesini sağlayan bu değişiklikler, 2016'daki Oktoberfest’in bitiminden kısa bir süre sonra yürürlüğe girmişti. Polis, 2017 Oktoberfest raporunda konuyla ilgili olarak "Yasanın değiştirilmesi halkın ve aynı zamanda bira çadırlarında çalışanların bilincini artırdı” demişti. Raporda ayrıca yasadaki değişikliklerin mağdurların "şikâyetçi olmaları için isteklerini” artırdığı belirtilmişti.
Festival alanındaki yardım noktası
Her ne kadar festival alanında bulması zor olsa da 2003 yılından bu yana Oktoberfest'e gelen kadın ve genç kızlara yardım etme amacıyla "Sichere Wiesn für Mädchen und Frauen” (Kızlar ve Kadınlar için Güvenli Çayır) ismiyle bir güvenlik noktası festival boyunca hizmet veriyor. Bu merkez, festivale birlikte geldikleri arkadaşlarını kaybeden veya onlardan ayrılan ve eve güvenli bir şekilde dönmek isteyen kadınlara yardım ediyor.
Kızlar ve Kadınlar için Güvenli Çayır, bu seneki etkinlikte Çarşamba akşamına kadar 113 kadının kendilerine başvurduğunu belirtiyor. Kendilerine başvuran kadınların çoğunun grup arkadaşlarını kaybettiklerini belirten merkez, bu seneki festivalde kadına karşı şiddet vakalarında bir artış tespit ettiklerini ifade ediyor.
“Birçok taciz bildirilmiyor”
Merkez, Çarşamba akşamına kadar beş kadının cinsel şiddet mağduru olarak kendilerine başvurduğunu, bunlardan üçünün partnerlerinden şiddet gördüklerini açıkladı. Merkez, yetkili mercilere şikayet edilen cinsel taciz ve şiddet vakalarının aslında daha yüksek olduğunu ancak bunların çok küçük bir kısmının bildirildiğini ifade ediyor.
DW'ye konuşan bu seneki Oktoberfest katılımcılarından 27 yaşındaki İsabella, bu fikre katılıyor. “Kalabalıkta insanlar tacizi umursamıyor ve konu hakkında daha fazla konuşulmuyor” diyen İsabella, tacize uğrayanların çoğunlukla eğlenmeye devam etmek istediklerini ifade ediyor.
27 yaşındaki Carmen de bir erkeğin tacizine uğradığında kadınların genellikle bunu alkol tüketimine dayandırdığını ve taciz yaşandıktan sonra sadece tacizi yapanın yakınından ayrılmak istediğini söylüyor.
Oktoberfest zamanı! Yeni başlayanlar için festival rehberi
Festival çadırlarında bir biranın tadını çıkarmak Oktoberfest’in ayrılmaz parçası. Ama söylemesi kolay. Hangi çadırda, hangi eğlenceye katılabileceğinizi önceden bilmiyorsanız, işiniz zor.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/S. Hoppe
Schottenhamel çadırı
Festival alanındaki 14 büyük festival çadırından Schottenhamel en eskisi. Ev sahipleri, ilk kez 1867’de 50 kişilik küçük bir bira standı açan aynı ailenin üyeleri. Günümüzdeki çadır ve ona bitişik bira bahçesi 10 bin kişi ağırlıyor. Münih belediye başkanı her yıl Oktoberfest’in açılışını Schottenhamel’de “O’zapft is!” (Fıçı delindi) sözlüyle ilk fıçıyı açarak yapıyor.
Fotoğraf: B. Roemmelt, München Tourismus
Hofbräu çadırı
Bu salonda Bavyeralılar sadece banklarda dans etmekle kalmıyor, aynı zamanda uluslararası konuklarla bir araya gelip Münih’in ünlü Hofbräuhaus birasının tadını çıkarma fırsatı buluyor. Burada kutlama yapan başını havaya kaldırdığında tavanda asılı melek Aloisius’u görüyor. Hikayeye göre Aloisius gökyüzünde oturuyor ve bira içmeyenleri azarlıyor.
Fotoğraf: Frank Bauer, München Tourismus
Hacker kutlama çadırı
Hackerbräu, özellikle genç ve uluslararası misafirlerin akın ettiği 9 bin 300 kişi kapasiteli jumbo çadırlardan biri. 2016’da yenilendi. Havalandırması iyileştirildi ve yeni servis alanları kuruldu. Ama ünlü “Himmel der Bayern” (Bavyeralıların Gökyüzü) resmi hala tavanı süslüyor. Çatı bölümünün bir kısmı açılabiliyor. Bu yüzden Münih’in gerçek gökyüzüne bakma imkanı sunuyor.
Fotoğraf: A. Kupka, München Tourismus
Bräurosl çadırı
Dans, halk şarkıları, parti: Bräurosl, coşkulu atmosferiyle biliniyor. Festivalin ilk Pazar günü “Gey-Pazar” etkinliği için binlerce gey ve lezbiyen burada bir araya geliyor. Her sezon çadırdaki atmosferi canlı tutan halk şarkıcısı kızlardan biri "Bräurosl" unvanını alıyor.
Fotoğraf: G. Blank, München Tourismus
Winzerer Fähndl
Oktoberfest’de servis edilen tüm biralar Münih’teki altı bira fabrikasından geliyor. Winzerer Fähndl’deki musluktan Paulaner akıyor. Çadırın büyüklüğü, içerideki on binden fazla koltuğa yerleşen festival severlerin hepsinin sahnedeki etkinliği rahatça izlemesine imkan tanıyor. Çadırın konukları arasında Bayern Münihli futbolcular gibi birçok ünlü var.
Fotoğraf: B. Roemmelt, München Tourismus
Augustiner Festival Salonu
Augustiner, Münih’in en eski bira imalathanesinden bira servisi yapıyor. Birayı diğer çadırlarda olduğu gibi çelik kaplarda değil, tahta fıçılarda depoluyor. Bu gelenek karşılığını da görüyor. Birçok ziyaretçi buradaki biranın Oktoberfest’in en iyisi olduğunu söylüyor. Bunun yanı sıra garsonlar da oldukça dost canlısı. Çadırın birçok düzenli müşterisi var.
Fotoğraf: Tommy Loesch, München Tourismus
Schützenfest salonu
Her yıl, Oktoberfest atıcılık yarışı, çadırın 110 şeritli atış sahasında yapılıyor. 1960’lara kadar sadece yarışlar yapıldı. Ancak daha sonra buna gastronomi de eklendi. Özellikle malt bira ile marine edilmiş domuz rostosu çok rağbet görüyor. Saygın bir atmosfer isteyenler Schützenfest’i tercih ediyor. Salon Alman soylularının da buluşma yeri.
Fotoğraf: Tommy Loesch, München Tourismus
Armbrustschützen salonu
Armbrustschützen salonu, içinde ve dışında rustik atmosfere sahip, Alplerdeki bir dağ evine benzeyecek şekilde inşa edilmiş. Bira garnitürünün bulunduğu kutulara dağ keçisi ya da yaban domuzu gibi yöresel hayvanların adı verilmiş. Müzik, bira ve tatar yayı müsabakaları Bavyera’nın geleneksel köy şenliklerini aratmıyor.
Fotoğraf: B. Roemmelt, München Tourismus
Marstall
Marstall Salonu parti çadırlarının yeni üyesi. 2014’te selefi Hippodrom’un yerini aldı. At teması her yerde görülüyor. Sahne de atlı karıncayı andırıyor. Bir başka ilgi çekici yönü, burada vegan gıdalar da servis edilmesi.
Fotoğraf: Tommy Loesch, München Tourismus
Löwenbräu
Löwenbräu “aslan birası” anlamına geliyor. Çadırın girişine konmuş devasa aslan figürü, herkesin duyabileceği şekilde belli aralıklarla çadırın ismini kükrüyor. Çadır 8 bin 500 kişi kapasiteli. Elbette Löwenbräu içiliyor. Ve çokca domuz paçası, ördek eti ve süt domuz rostosu tüketiliyor.
Fotoğraf: Fernanda Vilela
Ochsenbraterei
Bu festival salonunun adı uzmanlık alanından geliyor: Öküz çevirme. Mutfağı 130 yılı aşkın bir süredir Oktoberfest’in gözdelerinden. 270 kilogramlık tek bir öküzden 500 porsiyon et çıkıyor. Hayvanın adı geleneksel olarak bir tahtada yazılı oluyor. Her Ekim festivalinde birinci festival kasabının, sonuncu ise aşçı başının adını alır.
Fotoğraf: picture alliance/M. C. Hurek
Fischer-Vroni
Lezzetli balıkları da bu çadıra ismini veriyor. Burasının menüsü ağırlıklı olarak balıktan oluşuyor. Özellikle kamışlara takılarak 15 metrelik şişlerde pişirilmiş alabalıklar çok seviliyor. Yaklaşık 3 bin 400 oturma kapasiteli Fischer-Vroni nispeten küçük çadılar arasında. Ancak turistler ve yaşlı ziyaretçiler arasında popüler.
Fotoğraf: Christian Kasper, München Tourismus
Kuffler’in şarap çadırı
Oktoberfest’te bir şarap çadırı. 1984’ten beri Münih merkezli gastronomi ailesi Kuffler, burada seçkin şaraplarını sunuyor. Ziyaretçiler katlanır masa ve banklardan oluşan bira setleri yerine kendilerine ayrılmış ahşap localarda oturuyor. Salon 1920 kişilik. Dışarıda da 580 kişi ağırlanabiliyor. Çoğu çadır 23:00’de kapanıyor. Ancak burada saat 1’e kadar eğlence var.
Fotoğraf: picture alliance/BREUEL-BILD/ABB
Käfer Oktoberfest lokali
Rustik dekorasyonu ve rahat ahşap kabinleri ile günlük çiftlik evi tarzında inşa edilen bu salon, uluslararası sosyete arasında popüler. Bu nedenle Oktoberfest’te girişi en zor yerlerden biri. İçeride ve dışarıda olmak üzere toplam 3 bin kişi kapasiteli. Hangi çadırı ve salonu seçmiş olursanız olun, size sorunsuz bir giriş diliyoruz.