7 ila 9 yaşlarındaki yaklaşık 5 bin çocuğun katıldığı araştırmayı yürüten Anja Beisenkamp, genç katılımcıların üçte birini en çok strese sokan etkenlerin ev ödevi ve testler gibi gündelik okul yaşamına dair ayrıntılar olduğunu belirtiyor. Ankete göre bunu kavga ve öfke ile aile içi tetikleyici faktörler izliyor. Beisenkamp özellikle kız çocuklarının kavgadan erkeklerden daha fazla etkilendiğini kaydediyor.

Almanya Çocukları Koruma Birliği sözcüsü Friedhelm Güthoff çocukların öğreniminin ne şekilde devam edeceğinin çoğu zaman dördüncü sınıftan itibaren şekillendiğine, üniversiteye gidip gidemeyeceklerinin daha bu dönemde belli olmaya başladığına işaret ediyor. Güthoff "Baskı altına giriyorlar, dışlanmaktan ve başarısız olmaktan korkuyorlar" açıklamasını yapıyor.

"Kahvaltı çok önemli"

Araştırma ankete katılan çocukların yüzde 90'ının sağlıklı beslenme ve egzersizin öneminin farkında olduğunu ortaya koyuyor. Ancak katılımcıların yüzde 8'i sabahları okula gitmeden önce kahvaltı etmediğini, yüzde 10'u ise bazı günleri sıcak yemekten oluşan bir öğün yemeden geçirdiğini kaydediyor.

Doktor ve yazar Dietrich Grönemeyer kahvaltı etmeden güne başlayan çocukların konsantrasyon güçlüğü yaşadığı ve sinirli oldukları konusunda ebeveynleri uyarıyor. Grönemeyer yaşadıkları şiddetli açlığı tatlı gıdalarla bastırmaya çalışan çocukları ise şişmanlık tehdidinin beklediğine dikkat çekiyor.

©Deutsche Welle Türkçe

DW/dapd, BW/BK