1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Onun işi Nazi zulmünü anlatmak

28 Ocak 2020

Naftali Fürst, Nazi rejiminin utanç anıtına dönüşen Auschwitz ve Buchenwald kamplarından sağ kurtulmayı başaranlardan. 88 yaşındaki Fürst kamplarda yaşadıklarını unutamıyor.

Naftali Fürst
Naftali FürstFotoğraf: picture-alliance/dpa/R. Vennenbernd

Naftali Fürst, Auschwitz ve Buchenwald toplama kamplarından sağ kurtulanlardan. 88 yaşındaki Fürst yüzbinlerce insana mezar olan o kamplarda yaşadıklarını anlatmayı kendine görev edinmiş.

Almanya'nın Essen kentinde Nazilerin uyguladığı soykırımı konu edinen bir fotoğraf sergisine de konuşmacı olarak katılıyor.

İsrail'de başlayan ve yaklaşık 10 saat süren bir yolculuktan sonra Essen'deki eski maden ocağı olan Zeche Zollverein'in sergi salonunun paslı korkululuklarından tutunarak merdivenleri yavaş yavaş tırmanıyor. Salona girince kendi fotoğrafını görüyor ve orada öylece duruyor.

Angela Merkel ve Naftali Fürst Fotoğraf: picture-alliance/dpa/AP Photo/M. Meissner

Fürst'ün de yanına almadan seyahate çıkmadığı bir fotoğrafı var. Fotoğraf 12 yaşında, iskelete benzeyen bir çocuğu gösteriyor. Ölüme yaşamdan daha yakın. Bu Bratislavalı Yahudi çocuk, Naftali Fürst’ün ta kendisi. Fotoğraf, Buchenwald toplama kampından kurtulduktan 4 gün sonra çekilmiş. 

Fürst için hayli uzun bir gün başlıyor. Sabah 05.00’te Haifa’daki evinden taksi ile çıktıktan sonra, Akdeniz’de henüz şafak sökmeden Tel Aviv Havalimanı’nda kızı, damadı ve iki torunuyla buluşuyor. Her şey bu büyük anma programı için. Zeche Zollverein’daki sergide Nazi soykırımından kurtulanların fotoğrafları sergileniyor. Martin Schoeller’in çektiği o fotoğraflarda soykırımın tanığı yaşlı insanların yüzleri o kadar çok şey anlatıyor ki...

Ölüm Yürüyüşleri

Uçakta Deutsche Welle'ye konuşan Fürst, mahkumların bitkin ve hasta bir halde doğudan Buchenwald toplama kampına yürütüldükleri ölüm yürüyüşlerinin hikayesini anlatmaya başlıyor.

Karların ve cesetlerin üzerinden geçerek günlerce yürümek zorunda bırakıldığında, daha 12 yaşındaydı .

"Her adım ayrı bir işkenceydi. Bir Alman gardiyandan daha kolay ilerleyebileyim diye at arabasına tutunmak için izin istemiştim. Reddetmişti. Peki şimdi? Şimdi bir Alman uçağında Başbakan Merkel ile buluşmaya gidiyorum.”

1945 yılı Nisan ayı ortalarında Buchenwald toplama kampındayken çekimiş ve yıllar sonra bir İsrail gazetesinde yayınlanmış bir fotoğrafı var bu kır saçlı adamın. Fotoğrafta 12 yaşındaki Naftali, bütün ızdıraplarından geriye kalan cılız iskeletiyle yatıyor.

Naftali FürstFotoğraf: Bundeswehr/J. Weber

"Acım hep taze"

"Biz kurtarılmadık. Oradaki hiç kimse kurtarılmadı" diyor ve anılarını kaleme aldığı kitabının adını hatırlatıyor: “Dehşetin alevlerinde yanan kömür parçaları gibi: Soykırımdan kurtulan bir aile.”

“Acım, anılarım hep taze” diye ekliyor saatler sonra, Merkel’den sonra yaptığı konuşmada. Diğerlerini de anıyor, aynı kaderi paylaşan diğer çocukları... 232 bin çocuk Naziler tarafından Auschwitz’e gönderildi. Sadece çok azı kurtuldu.

Etkinliğin açılış konuşmalarını Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Başbakanı Armin Laschet ve Başbakan Angela Merkel yapıyor.

Laschet barbarca ve insanlık dışı bu soykırımın medeniyette yarattığı kırılmadan bahsederken, Merkel yedi hafta önce ilk defa ziyaret ettiği Auschwitz’de söylediği cümleyi tekrar ediyor. "Büyük bir utanç duyuyorum". Ama daha da dokunaklısı, Naftali Fürst’ün yaşadıklarını dinlemek oluyor.

Sakince anlatıyor, hayatını tamamen değiştiren, belki de ölümüne neden olabilecek bu deneyimi. Bir süre Almanya’ya gelmeyi ve bu konularda Almanca konuşmayı reddeden Fürst, ilk kez 2005 yılında konuşmuştu. Artık dersler ve anma etkinlikleri için Almanya ve Avusturya'ya seyahat ediyor.

Naftali Fürst DW'ye konuştuFotoğraf: Bundeswehr/J. Weber

“Bir daha yaşanabilir”

"Bence, bunlar bir daha yaşanabilir” diyor kaygıyla Fürst sabah yaptığı bir konuşmada. “Hepsi bu gezegende yaşandı. İnsanlar tarafından yapıldı.” Durumun yine kötüye gitmeye başladığını belirten Fürst, tarihte yaşananların tanığı olarak konuşmasının önemli olduğunu şu sözlerle vurguluyor: “Bunları anlatmak benim görevim". Çünkü insanlar "bunların yaşanmadığına" inanmamalılar.

Öğleden sonra, sergiden çıkınca otobüs Fürst ve ailesini havalimanına götürüyor. Misafirlere Savunma Bakanlığı Müsteşarı Peter Tauber eşlik ediyor. Geçmişle gelecek arasında geçen uzun bir günden sonra..

Christoph Strack

 ©Deutsche Welle Türkçe 

 

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik