1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Oscar’ın hikayesi

DW23 Şubat 2007

Bu Pazar dağıtılacak Oscar Ödülleri, 80 yıl önce işe sönük başlamıştı. İlk Oscarın verildiği Alman aktör Emil Jannings, törene katılmaya bile gerek duymamıştı.

Günümüzde sinemanın en önemli ödülü Oscar, yola çıktığında pırıltıdan yoksundu
Günümüzde sinemanın en önemli ödülü Oscar, yola çıktığında pırıltıdan yoksunduFotoğraf: AP

Oscar Akademisi’nin hikayesi California Santa Monica’daki bir sahil evinde başladı... Metro Goldwyn Mayer film stüdyolarının şefi Louis B. Mayer, aktör Conrad Nagel ve yapımcı Fred Beetson kilisenin, sendikaların ve ailelerin Hollywood’a yönelik giderek arttığından dem vuruyorlardı ki, sinema endüstrisinde çalışanların temsil edilebileceği bir kuruma ihtiyaç olduğuna karar verdiler.

Hollywood’un atılım yılları

1927 senesiydi, büyük atılımların yılı... Hollywood sesli filmlerle daha henüz tanışmış sayılırdı. ABD sinemalarında haftada, tanesi 25 centten, 100 milyonun üzerinde bilet satıldığı, Hollywood’un palazlanmaya başladığı ve tepki çekmeye başladığı dönemlerdi. Hollywood şiddet ve cinselliğe fazlaca yer vermekle suçlanıyor, daha sıkı denetimler talep ediliyordu. İşte Amerikan Sinema Bilimleri ve Sanatları Akademisi böyle bir ortamda, 11 Ocak 1927 tarihinde Los Angeles Ambassador Oteli’nde, 36 kişiyle ‘yola çıktı’.

1929’da başlayan hikaye

Sinema Akademisi’nin verdiği, şimdilerde pek bir şaşaalı olan Oscar törenleri ise ilk yıllarda oldukça sönük geçiyordu. İlk Oscarlar, Sinema Akademisi’nin kuruluşundan iki yıl sonra, 1929 yılında verildi.

İlk Oscarı eve götürense bir ‘Sein Letzter Befehl’ filminde sergilediği performansla Alman aktör Emil Jannings oldu. Ancak Jannings o ilk Oscar törenine bile katılmaya gerek duymadı...

Alman Kinematek Vakfı’nın Başkanı Hans Helmut Prinzler, Sinema Akademisi’nin Oscarları her zaman doğru kişilere takdim etmediğini, bir sürü atlanan isim olduğunu söylüyor.

Oysa ünlü oyuncu ve yönetmen George Clooney ise 2006 Oscar gecesinde de belirttiği gibi, Hollywood ve Amerikan Sinema Akademisi’nin tüm dünyadaki film endüstrisi için belirleyici bir rol oynadığını düşünüyor.

”Dokunulmazlar”

George Clooney, “Hollywood’un bir tür dokunulmazlığı var ama bu iyi bir şey. İnsanlar AIDS hakkında kısık sesle konuşurken biz yüksek sesle konuşuyoruz. Gündemde yokken vatandaşlık haklarını konu ediyoruz... Bu Akademi, 1939 yılındra Hattie McDaniel’e Oscar verdiğinde, ABD’de siyahlar tiyatrolarda arka sıralarda oturmak zorundaydı... Ben bu Akademi’nin, bu topluluğun bir parçası ve ‘dokunulmaz’ olmaktan onur duyuyorum” diye konuşuyor.

Bu yıl 80. yılını deviren Akademi’nin şimdilerde 6 bin üyesi bulunuyor. Ve Oscarlar dünyanın en prestijli sinema ödülleri arasında gösteriliyor...