1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Oxfam: Eşitsizlik öldürüyor

14 Ocak 2022

Yardım kuruluşu Oxfam, pandeminin zengini daha zengin yoksulu daha da yoksul yaptığı uyarısında bulundu. Oxfam, hükümetlere çağrıda bulunarak, şirketlerden ve süper zenginlerden daha fazla vergi almalarını istedi.

Fotoğraf: Mohammed Mohammed/XinHua/dpa/picture alliance

Londra merkezli yardım kuruluşu Oxfam'ın, Dünya Ekonomik Forumu'nun sanal "Davos Gündemi" vesilesiyle Pazartesi günü yayımladığı "Eşitsizlik Öldürür" başlıklı raporuna göre, koronavirüs pandemisi küresel eşitsizliği büyüttü.

Oxfam raporunda, pandeminin zengini daha zengin yoksulu daha da yoksullaştırdığı uyarısında bulundu. Oxfam, dünya genelinde hükümetlere çağrıda bulunarak, şirketlerden ve süper zenginlerden daha fazla vergi almalarını istedi.

Rapora göre, dünyanın en zengin on insanı toplam varlıklarını toplamda 1,5 trilyon ABD dolarına çıkarmayı başarırken, yaklaşık 160 milyon kişi yoksulluğa sürüklendi.

Oxfam Almanya'nın sosyal eşitsizlikten sorumlu yetkilisi Manuel Schmitt, "Politikacılar adil ve demokratik bir ekonomik sistem için rotayı belirlemeli" diyerek "Ekonomik kararların artık yalnızca kâra değil, her şeyden önce kamu yararına odaklanması" gerektiğini dile getirdi.

Almanya'nın en zenginleri servetlerine servet kattı

Oxfam'ın verilerine göre Almanya'da, en zengin on kişi, pandeminin başlangıcından bu yana servetlerini yaklaşık 144 milyardan yaklaşık 256 milyar ABD dolarına çıkardı. Bu, yaklaşık yüzde 78'lik bir artış anlamına geliyor. Sadece bu kâr bile ülkedeki en yoksul yüzde 40'lık kesimin yani 33 milyon Alman vatandaşının toplam servetine denk geliyor. Pandemide Almanya'daki yoksulluk oranı ise yüzde 16,1 ile zirveye ulaştı.

"Milyarderler için salgın, altına hücum gibidir"

Oxfam'a göre eşitsizlik artışının ana sebebi küresel ekonominin kâra öncelik vermesinde yatıyor. Buna göre, insan hakları ve çevre koruma, kurumsal kârların sistematik olarak gerisinde kalıyor.

Raporda son yıllarda alınan siyasi kararların de bu eğilimi güçlendirdiğini ortaya koyuyor. Oxfam Almanya'dan Manuel Schmitt mevcut durumu, "Hükümetler ekonomiye milyarlarca dolar pompaladı, ancak büyük bir kısmı özellikle yükselen hisse senedi fiyatlarından yararlanan insanlarla sıkışıp kaldı" şeklinde eleştirdi. Schmitt, "Milyarderler için salgın, altına hücum gibidir" değerlendirmesinde bulunudu.

Oxfam'ın raporunda cinsiyete özgü ve ırksal eşitsizlikler konusunda da uyarıda bulunuluyor. Rapora göre, pandemi nedeniyle en az 13 milyon kadın işini ve gelirini kaybetti; sadece 2020'de, kayıpları en az 800 milyar doları buldu. 20 milyondan fazla kız çocuğunun da bir daha asla okula gidemeyeceği kaydedildi. Buna ek olarak, her gün en az 15 bin kişinin gerekli tıbbi imkandan mahrum bırakıldığı için hayatını kaybettiği belirtildi. Ayrıca Covid-19'dan ölme riskinin ırkçılığa maruz kalan insanlarda beyazlara göre üç kat daha fazla olduğu vurgulandı.

Aşı dağılımı için adalet çağrısı

Yardım kuruluşu, politikacılara küresel aşı adaleti için de daha fazla gayret göstermesi çağrısında bulundu. Yapılan açıklamada halihazırda üç milyardan fazla insanın Covid-19'a karşı iki kez aşılanmasına karşın düşük gelirli ülkelerdeki insanların yalnızca yaklaşık yüzde dokuzunun ancak bir doz aşılanabildiği belirtildi.

Raporda, milyonlarca insanın, aşıların adaletsiz dağıtımı nedeniyle salgın yüzünden hayatını kaybettiği vurgulandı.

Oxfam, hükümetlerin aşı geliştirilme çalışmalarını vergi kaynaklarından finanse etmesinden dolayı aşıların bir kamu malı olarak ele alınması gerektiğini savunudu. Kuruluş ayrıca bunun için COVID-19 aşılarında uluslararası patent korumasının da askıya alınması gerektiğini belirtti.

 

KNA/MK,EC

©Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik