Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i "canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme" suçundan hüküm giyen Cemal Metin Avcı ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı, ancak cezası haksız tahrik indirimi sonucu 23 yıla indirildi.

Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuksuz sanıklar kardeş M. Avcı, anne A. Avcı, baba S. Avcı, boşandığı eşi E. K ve ortağı Ş.G.O'nun ise beraatine karar verildi. Kardeş M. Avcı'nın telefon sinyallerinden, ağabeyiyle aynı zamanda cinayetin işlendiği bağ evinde olduğu tespit edilmişti.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz 2020 tarihinde kaybolmuş, beş gün sonra, 21 Temmuz günü de Gültekin'in kısmen yanmış cesedi ormanlık bir alanda bir varilin içinde bulunmuştu.

Suçunu itiraf etmişti

Cinayetle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında güvenlik kameralarından teşhis edilen şüpheli Cemal Metin Avcı, eski sevgilisi olan 27 yaşındaki Gültekin'i bağ evinde boğarak öldürdüğünü, cesedini varile koyup yaktığını ve üzerine beton döktüğünü itiraf etmişti. Olayla ilgili olarak Adli Tıp tarafından hazırlanan raporda ise Pınar Gültekin'in diri diri yakıldığı tespit edilmişti.

Savcılık, tutuklu bulunan sanığın "canavarca hisle, eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme", tutuksuz yargılanan kardeşi M. Avcı'nın ise "canavarca hisle ve eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme suçuna iştirak etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etmişti. Anne A. Avcı, baba S. Avcı, sanık Cemal Metin Avcı'nın eski eşi E. K ve iş ortağı Ş.G.O. hakkında da "suç delillerini gizleme, yok etme ve değiştirme” suçlamasıyla 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istenmişti.

Karar yoğun tepkilere yol açtı

Cemal Metin Avcı'nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının "haksız tahrik" indirimiyle 23 yıla indirilmesi ve cinayet yerinde bulunduğu telefon sinyallerinden tespit edilen kardeş M. Avcı ve diğer dört sanığın beraat ettirilmesi, başta Gültekin'in ailesi ve kadın örgütleri olmak üzere yoğun tepkilere yol açtı.

Anne Şefika Gültekin, karar sonrasında yaptığı açıklamada Adalet Bakanı ve Cumhurbaşkanı'na seslenerek "Benim kızımı diri diri yaktılar. Hak, hukuk, adalet bu değil. Biz bu cezayı kesinlikle kabul etmiyoruz" dedi.

Baba Sıddık Gültekin de, süreçte yaşananlar karşısında sonuca çok şaşırmadıklarını, karşı tarafın maddiyat anlamında çok güçlü olduğunu söyleyerek "Belliydi. Baştan biliyorduk. Maalesef öyle de oldu. Ben artık bu ülkede adalet beklemiyorum" tepkisini verdi.

Pınar Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, "Bugün yargı katliamı oldu. Bu caniye haksız tahrik verdiler… İşkenceyle katledilen kadınlar için neden hala emsal kararlar verilemiyor? Bunu burada bırakmayacağız. İstinaf Mahkemesi’ne, Yargıtay’a gideceğiz" dedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, "Kadınlar işkence ile öldürülürken faillere ödül gibi ceza veriliyor. Ayrımcı indirimlere son vereceğiz. Pınar Gültekin İçin Adalet mücadelemize devam edeceğiz" paylaşımında bulundu.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı, Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Bahadır Erdem de "Bu davada nasıl indirim olur? Ortada işkence var,cinayet var! Canın hiç mi kıymeti yok?" sorusunu yöneltti.

CHP Gençlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen de "Bu davalar aracılığıyla verilen mesaj aslında kadının insan olmadığı, vahşice öldürülebileceği, hatta öldürüldükten sonra bile rahat bırakılmayacağıdır. Kadın düşmanı düzeniniz batsın!" tepkisini gösterdi.

Gazeteci Meral Danyıldız da sanığın mahkemede Pınar Gültekin hakkında ağza alınmayacak laflar ettiğini belirterek "Hiçbir kadının can güvenliği yok! Erkek yargı bizi öldürenleri ödüllendiriyor!!! Pınar'ın ailesi yaşadığı işkenceyle kaldı" paylaşımında bulundu.

DW/BK,TY