1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 3011 Pakistan USA

30 Kasım 2011

Pakistan yönetimi, NATO tarafından düzenlenen saldırıda 24 Pakistan askerinin hayatını kaybetmesi üzerine Afganistan'ın geleceğinin tartışılacağı, Bonn’da düzenlenen uluslararası konferansı boykot ettiğini açıkladı.

Fotoğraf: picture alliance/dpa

Geçen cumartesi günü NATO tarafından düzenlenen saldırı sonucunda 24 Pakistan askeri hayatını kaybetti. İki gün sonra bir açıklama yapan ABD Başkanı Barack Obama, hava saldırısının bir trajedi olduğunu ifade etti. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jay Carney de pazartesi günü bir açıklama yaparak, olayın ciddiyetle araştırıldığını belirtti. Ancak Washington’dan yapılan açıklamalar Pakistan’ı teskin etmeye yeterli olmadı. Pakistan yönetimi bugün Afganistan'ın geleceğinin tartışılacağı, Bonn’da düzenlenen uluslararası konferansı boykot ettiğini duyurdu. ABD ile Pakistan arasındaki gerginliğin daha ne gibi sonuçlar doğuracağı ise belirsizliğini koruyor.

Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Washington'dan yas açıklaması

Amerika Birleşik Devletleri ile Pakistan arasında zaten kötü olan ilişkiler daha ne kadar kötüleşebilir? Washington’da birçokları bu soruyu soruyor. Amerikan yönetimi Pakistan’da 24 askerin ölümünden sonra oluşan kızgınlık ve öfkeyi en azından daha da alevlendirmemek için çabalarını yoğunlaştırıyor. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jay Carney şu açıklamayı yaptı: “Yaşamlarını kaybeden cesur Pakistan askerleri için yas tutuyoruz.”

Olayın nasıl gerçekleştiği Afganistan’daki NATO güçleri tarafından çifte araştırmaya tabî tutuluyor. Ayrıca Irak ve Afganistan’daki Amerikan askerî operasyonlarını izleyen ABD Merkez Komutanlığı CENTCOM da ayrı bir araştırma yürütüyor. NATO tarafından yapılan açıklamada, Pakistan sınırı yakınlarında Afganistan askerlerine ateş açılması üzerine, onları korumak için karşı ateş açıldığı ifade edilmişti. Ancak Pakistan bu açıklamayı reddederek, ilk ateşin NATO askerleri tarafından açıldığını iddia etti. Olaydan Amerikan ordusunun sorumlu olduğunun ortaya çıkması halinde iki ülke arasındaki ilişkiler 10 yıldır hiç olmadığı kadar kötü hale gelecek.

İlişkiler çetrefilleşti

Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jay Carney, durumun kendileri açısından ciddiyetini şöyle vurguladı: “Bu çok ciddi bir konu. Onun için biz de ciddiyetle yaklaşıyoruz. Pakistan ile uzun zamandır çetrefil hale gelmiş bir ilişkimiz var. Ancak bu aynı zamanda bizim için önemli ve üzerinde yoğun olarak çalıştığımız bir ilişki; çünkü buradaki işbirliği ABD’nin çıkarına.”

Beyaz Saray açısından Pakistan, Afganistan’daki silahlı gruplarla yakın ilişkileri nedeniyle bu ülkedeki siyasi gelişmelerde kilit rol oynuyor. 2014 yılı sonuna kadar ABD ve NATO, silahlı güçlerini Hindukuş Dağları’ndan çekmeyi hedefliyor. Bu nedenle ABD Dışişleri Bakanlığı Pakistan’ın NATO saldırısı nedeniyle 5 Aralık’ta Bonn’da düzenlenecek uluslararası konferansa katılmayacak olmasından bir hayli endişeli. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner şunları ifade etti: “Konferansa katılmalarını umut ediyoruz. Zira bu konferans daha istikrarlı, müreffeh ve barışçıl bir Afganistan’ın inşası üzerine bir konferans. Ve bu da Pakistan’ın menfaatine.”

Jay CarneyFotoğraf: dapd

Pakistan iki yolu kapattı

Ancak bu ve benzeri açıklamalar Pakistan yönetiminin ve ordusunun öfkesini dindirmeye yetmiyor. İslamabad, dün, Bonn'da düzenlenecek uluslararası konferansa delege göndermeyeceğini duyurdu. Pakistan ayrıca ABD askerlerine giden mühimmatın yaklaşık yüzde 30’unun ulaştırılması için kullanılan iki bağlantı yolunu da kapattı. Hükümet ayrıca Amerikan ordusundan Pakistan’da kullandığı bir hava üssünü birkaç gün içinde boşaltmasını istedi. Amerikan ordusu bu üs üzerinden sınırdaki ve Afganistan’daki Taliban güçlerine karşı füze saldırıları düzenliyordu.

“RAND Corporation” adlı düşünce kuruluşundan Seth Jones, Pakistan’da birçok kişinin atılan bu adımları yeterli bulmadığını belirterek şunları söylüyor: “Sanıyorum şimdi Pakistan’ın bir misilleme saldırısında bulunması için halkın desteği söz konusu. ABD ile Pakistan arasında son derece tehlikeli bir dönemden geçiyoruz.

© Deutsche Welle Türkçe

Anna Engelke / Çeviri: Ercan Coşkun

Editör: Çelik Akpınar

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster