Müşerref, görevde kalmaya niyetli olduğunu vurguladı ve öncelikli hedefin istikrarlı ve demokratik düzene uygun bir hükümetin kurulması olduğunu belirtti. Şimdi tüm gözler suikasta kurban giden eski Başbakan Benazir Butto'nun Halk Partisi ile muhalefet liderlerinden Navaz Şerif'in Müslüman Birliği hareketinin oluşturacağı söylenen yeni koalisyon hükümeti kurma çalışmalarına ve Müşşerref'in buna etkisine çevrilmiş durumda.

Pakistan muhalefeti zafer sarhoşluğunu henüz üzerinden atabilmiş değil. Zira başkent İslamabad ve diğer kentlerde, Pazartesi günü yapılan genel seçimlerde yüzde 60 civarında oy toplayan öldürülen eski başbakan Benazir Butto'nun Halk Partisi (PPP) ile Navaz Şerif'in Müslüman Birliği (PML-N) hareketinin yandaşları sokaklarda bayraklar savurup, zafer şarkıları söylüyor. Seçimde yenilgiyi kabul eden Pakistan Devlet Başkanı Müşerref'e yakın Pakistan Müslüman Birliği (PML-Q) ise sessiz. Butto'nun Halk Partisinin seçimlerde yüksek destek bulacağı bekleniyordu ancak Müslüman Birlik cephesi beklenenin üzerinde oy toplayınca yandaşlarının sevinci de katlandı. Pakistan Halk Partisi'nin, Navaz Şerif'in Müslüman Birliği ile koalisyon kurmaya hazır olduğunu belirtmesi üzerine, Müslüman Birliği de, görüşmelere yeşil ışık yaktı. Müslüman Birliği'nden Şahin Avan: ‘Eğer ülkemize hizmet emek ve ülkemizi kalkındırmak istiyorsak, işbirliği yapmak ve birbirimize destek eli uzatmak zorundayız.'dedi.

Müşerref'e muhalefet çoğunlukta

Her iki partinin aldığı oylar mecliste çoğunluğu oluşturmaya yetecek düzeyde ancak seçimde yenilgiye uğrayan Pervez Müşerref'in partisinin diğer partilere vereceği olası fireler de hesaba katıldığında, meclisteki muhtemel muhalif vekillerin üçte ikilik çoğunluğa ulaşabileceği belirtiliyor. Ancak olası koalisyon taraflarını meşgul eden en başlıca soru, Müşerref'in geleceğinin ne olacağı sorusu. Zira partisi genel seçimlerde ağır yenilgi almasına rağmen, Müşerref devlet başkanlığına yeniden seçildi. Müslüman Birliği'nin seçimler sonucunda verdiği ilk tepki “Müşerref istifa etmeli” yönünde oldu. Müslüman Briliği'nden Sayid Hüseyin:‘Biz Müşerref’ten görevi bırakmasını istemeden önce, onun görevden ayrılması gerekirdi. Eğer O kendi isteğiyle görevden ayrılmazsa, iktidara geldiğimizde biz O’nu görevi bırakmaya zorlayacağız. Müşerref’in istifa edip, ülkeyi terk etmesi Pakistan’ın yararındadır.' şeklinde konuştu.

Halk Partisi'nin söylemi yumuşak

Halk Partisi'nin ise Müşeref'in görevi bırakması yönünde daha yumuşak söylemleri tercih ettiği ve yeni bir gerginlik ortamının yaratılmaması için çaba gösterdiği gözlendi. Halk Partili milletvekili Latif Kosa,‘Müşerref, aleyhine olan bu seçim sonuçlarından sonra, görevde kalıp kalmayacağına kendisi karar verir. Bize göre ilkesel olarak şu an, O’nun görevden ayrılması için en uygun zaman. Ancak, bunun da bir süreci var. O’nu koltuğundan kaldırıp atamayız. Buna meclis aracılığıyla halk karar verecek.'şeklinde bir açıklama yaptı.

Alman Fridrich Ebert Vakfı'nın İslamabad masasında görevli Hennig Effner'e göre, Müşerref'e yönelik başlatılacak hukuki bir dava, bazı hakimlerin görevden alınmaları, ve yerine yenilerinin getirilmeleri gibi daha önce meydana gelen gerginliklerin bir kez daha ortaya çıkması ve sancılı bir sürece yeniden girilmesi anlamına geliyor. Effner'e göre muhalefetin Müşerref'e verdiği “görevi bırak” şeklindeki gözdağı yerinde bir tutum. Effner, ‘Muhalefet partileri parlamentoda üçte iki çoğunluğu sağlarlarsa, Müşerref’i görevden alma sürecini başlatabilirler ve bunun üzerine Müşerref kendiliğinden görevi bırakabilir" diyerek, "Bu en iyi çözüm olur, çünkü Müşerref ülke demokrasisinin gelişmesini engelliyor. Dolayısıyla, görevden çekilmesi doğru bir adım olur.' şeklinde konuştu.

Müşerref:"Görevimin başındayım"

Ancak muhalefetin istifa çağrılarına rağmen, devlet başkanı Pervez Müşerref, görevinden ayrılmaya niyetli olmadığını ortaya koydu. Müşerref Amerikan "Wall Street Journal" gazetesine verdiği demecinde, öncelikli hedefin istikrarlı bir hükümetin kurulması olduğunu söyledi. Pakistan Devlet Başkanı yeni kurulacak hükümetten, kendisi gibi terör ve aşırı unsurlarla mücadeleyi kararlılıkla uygulamasını istedi ve bu konuda hükümetle işbirliği yapmaya da hazır olduğunu belirtti.

Pakistan'da kurulacak yeni hükümeti terörle mücadele dışında başka zorluklar da bekliyor. Artan enflasyon, eğitim ve sağlık sistemindeki eksiklikler bunların başında yer alıyor. Batı, Pakistan'daki gelişmeleri merakla takip ederken, hükümetin terörle mücadele ve bu kapsamdaki askeri operasyonlar konusunda farklı bir yol izlemesi beklenmiyor. Uluslararası gözlemcilerin yorumu, Pakistan'da kurulacak olası bir koalisyon hükümetinin ülkedeki direnişçilere yönlik operasyonları sürdüreceği ama aşırılıkların önüne geçmek için daha fazla diyalog yoluna gidebileceği yönünde.