1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
EğitimTürkiye

Pandemide bir aylık bilanço: 155 bin öğrenci okula gidemedi

6 Ekim 2021

İlköğretim ve liselerde yüz yüze eğitimin başlamasının üzerinden bir ay geçti. 70 bine yakın okulda toplam 5 bin 900 sınıfta karantina ilan edildi. On binlerce öğrenci yüz yüze eğitime gidemedi.

Fotoğraf: DHA

Yaklaşık iki yıl süren pandemi arasının ardından 6 Eylül’de okullarda yüz yüze eğitim başladı. Ancak pandemi tam anlamıyla sona ermedi. Aşılama tüm hızıyla sürse de vaka sayılarında artış devam ediyor. Okullarda da durum farksız.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğrencilerin Covid-19 pozitif olması durumunda okulların değil sınıfların kapanacağını açıkladı. İlk dört haftanın sonunda 5 bin 900 sınıf karantinaya alındı. Bu sınıflarda yüz yüze yerine uzaktan eğitime geçildi.

MEB tedbirlerin alındığını açıklayıp, Sağlık Bakanlığı da öğrencilere yönelik karantina süresinin 14 günden 10 güne düştüğünü söylese de yeni vakaların önüne bir türlü geçilemiyor.

Veliler duruma hem kaygılı hem de tepkili. Öğrenci Veli Derneği’den (Veli-Der) Ömer Yılmaz, bu süreçte herkesin kaygılı olduğunu belirterek, “Salgında alınamayan önlemler bu salgın miktarının artmasına neden oluyor. Bu bizi daha çok kaygılandırıyor. Buna dair bizim taleplerimiz vardı. Bu taleplerin hayata geçirilmesi elzem. Hayata geçirilmediği her vakit bu salgındaki artış devam edecektir” diyor.

Yılmaz’a göre, 5 bin 900 sınıf demek yaklaşık 155 bin öğrenciye denk geliyor. Bunun azımsanmayacak bir rakam olduğuna işaret eden Yılmaz, aslında alınması gereken önlemlerin basit olduğu görüşünde: “Bir an önce sınıfların seyreltilmesine yönelik ikili eğitim ve hafta sonunun değerlendirilmesi. Sınıfların dersliklerin havalandırılması, basit açılır bir yöntemle çift mekanizma yapılması. Hiç açılmayan pencerelerin işler hale getirilmesi. Çünkü çok yoksun bırakılmış okullar var. O okullarda acil eylem planı düzenlenerek bunlar yapılmalı.”

70 bin okula 27 bin temizlik personeli

Okullarda en büyük sorun temizlik personelinin yetersizliği. MEB verilerine göre Türkiye’deki okulların sayısı 70 binin üzerinde. Bu okullarda temizlikten sorumlu ek kadro sayısı ise sadece 27 bin. Yani okul başına 0.38 temizlik görevlisi anlamına geliyor. Yılmaz, acilen eksik kadroların tamamlanması gerektiğini belirterek “Okullar doğru düzgün temizlenmiyor, çok büyük sorunlar var hijyene yönelik. Atanması gereken personelin bir an önce atanması gerekiyor” diyor.

Okullardaki vaka sayıları il il açıklanıyor. Örneğin yalnız Edirne merkezde en az 44 sınıf karantinada. Edirne 75. Yıl İlkokulu’nda 13 öğrenciye yapılan test sonucunda 10 öğrenciye Covid-19 pozitif tanısı kondu. Erzincan Merkez’ de en az 55 sınıf karantinada.

Çocuklarını okula gönderen veliler de dertli. Oğlu bu yıl ikinci sınıfa başlayan Gülay Bilen de çocuğunu okula göndermekten başka çaresi olmadığını hatırlatıyor: “Benim oğlum ikinci sınıfta. Geçen yıl çok zor bir süreç geçirdik. Birinci olması sebebiyle. Yani sınav gruplarının haricinde bence en çok zorlanan gruptu birinci sınıflar. Şimdi de birinci sınıfın tekrarı ile başladık ama ikinci sınıfta da zorlanmaya devam ediyoruz. Çünkü pandemiden dolayı tedirginiz okula göndermekte.”

Bilen, “Göndermesek ne yapacağız?” diye sorarak okulun aldığı tedbirlere mecburen güvendiklerini, aile olarak de her türlü tedbiri alıp aşılarını yaptırdıklarını belirtiyor.

"Salgın değil algı yönetiliyor"

Bu durumdan şikayetçi olanlar sadece veliler değil. Eğitimciler de okulların bu kadar vaka olmasına karşın açık tutulmasından dolayı rahatsızlıklarını dile getiriyor.

Öğretmen Feray Aytekin Aydoğan, salgının başından itibaren bir salgın yönetimi değil algı yönetimi yapıldığını savunarak "Salgında yüz yüze eğitim yeterli önlemler alınmadan açıldı. Şu anda karantina sınıf bazlı gerçekleştiği için yüz yüze eğitimin sürdürülebilirliği yönünde bir algı var ancak bizim gerçekliğimizde art arda sınıflar kapanıyor, karantinaya alınıyor, her geçen gün pozitif tanısı konan öğrencilerimizin sayısı artıyor" diyor. Aydoğan, böyle giderse, yüz yüze eğitimin sürdürülebilir olmadığı görüşünde.

Salgının başından bu yana ek bütçe sağlanmadığını belirten Aydoğan, yeterli öğretmen atamasının da yapılmadığını belirtiyor. Hijyen için gerekli ihtiyaçların de temin edilmediğinin altını çizen Aydoğan, öğretmenlerin tüm bu sorunlarla baş başa bırakıldığını şöyle açıklıyor: “Büyük kentler başta olmak üzere 30-40-50-60 kişilik sınıf mevcutlarının olduğu durumda fiziki mesafenin sağlanması mümkün değil. Endişeler, kaygılar gitgide artıyor. Yüz yüze eğitim için tüm önlemler birlikte alınmalı, aşı, hijyen, temizlik, fiziki mesafe, havalandırma tüm önlemler birlikte hayata geçirilirse yüz yüze eğitim mümkün olabilir.”

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, son yaptığı açıklamada okulların kesinlikle kapanmayacağını sadece sınıfların kapanabileceği sözlerini yineledi. Bakan Özer ayrıca, Amerika’da okulların sadece yüzde 2’sinin kapalı olduğunu ve Türkiye’de de kapalı sınıf sayısının toplam sınıf sayısına oranının yüzde 1 olduğunu hatırlattı.

Serkan Ocak

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik