Pegida'ya destek azalıyor mu?
22 Ocak 2015 Almanya'da geçen yılın ekim ayında yabancı nüfusunun hayli az olduğu Dresden'de "Pazartesi Yürüyüşleri" düzenleyerek adını duyuran Batı'nın İslaşmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar adlı oluşum, başta 200 sempatizan toplasa da bu rakam günümüzde onbinlerle ifade ediliyor. Kısaca Pegida olarak tanımlanan hareket zamanla genişleyince Pazartesi Yürüyüşleri'ni ülke geneline yayma kararı alındı. Böylece Pegida'nın uzantıları oluşturuldu. Bu uzantılara da örgütlenilen kentlerin ilk heceleriyle yeni isimler verildi: Berlin'de Begida, Köln'de Kögida, Düsseldorf'da Dügida oluşumları kuruldu. Ancak ülkenin batısındaki eylemler, doğu kentlerinde, özellikle de hareketin doğum yeri olan Dresden'deki kadar ilgi görmedi. Pegida'nın Leipzig'deki uzantısı Legida'nın son gösterisine 60 bine yakın kişinin katılacağı açıklanmıştı. Ancak beklenen olmadı. Kalıtımcı sayısı 15 binle sınırlı kaldı. Bir önceki gösteriye 20 bin civarında Pegida sempatizanı katılmıştı. Buna karşın 20 binden fazla karşıt gösterici Legida sempatizanlarını sayıca geride bıraktı.
Pegida'da neler oluyor?
Hareketin kurucularından Lutz Bachmann'ın Facebook'ta kendini Hitler'e benzettiği fotoğrafları yayınladığı ortaya çıkınca istifa etmek zorunda kalması, hareketle ilgili soru işaretlerini daha da belirgin hale getirdi. Bachmann Facebook'ta Hitler fotoğrafının yanı sıra yabancılara ağır küfür ve hakaretler de savurmuştu.
Sonuçta baskılar üzerine Lutz Bachmann, "Harekete zarar verdim, özür dilerim" diyerek Pegida'daki tüm görevlerinden ayrıldığını açıkladı. Bu istifa ile birlikte Leipzig'de düzenlenen gösteriye katılım da hissedilir ölçüde düştü.
Soru işaretleri büyüyor
Şimdi kafalarda "Acaba Pegida hareketi deşifre mi oldu? İçinde gizlediği ırkçı ve İslam düşmanı eğilimler dışa mı vurdu? Farklı kaygılarla Pegida hareketinin peşine takılanlar, ırkçılar tarafından istismar edildiklerini anladılar mı?" şeklinde sorular dolaşıyor.
Leipzig Tarih Forumu Direktörü Prof. Dr. Rainer Eckert, Pegida hareketine katılanların "Karmaşık duygularla" hareket ettiğini belirtiyor. Prof. Eckert'e göre, kimisinin İslam'a dair korkusu var, kimisi ise ekonomlik kaygılar taşıyor:
"Bir karışım söz konusu. İslam ve İslamlaşma korkusunun rol oynadığını düşünüyorum, ama asıl bağlayıcı olan o değil. Gözlemlerime göre somut durumlarından memnun olmayanlar, toplumsal ve sosyal ortamlarını beğenmeyenler ağırlıkta. Doğulularda iki Almanya'nın birleştiği 1989'daki beklentilerin mevcut partiler ve sendikalar tarafından karşılanmadığı düşüncesi var. Beni öfkelendiren durum ise, bu tür değişimleri bir organizasyon ya da siyasi parti bünyesinde gerçekleştirmeyi hiç denememiş insanların bu gösterilere katılmaları."
Prof. Eckert, Pegida'nın doğduğu kentte bu denli ilgi görmesini birleşimden umutlu olup, sonra hayal kırıklığı yaşayanlara bağlıyor. Çözüm olarak da diyaloğu görüyor. Ama sağlıklı bir müzakere için ortamın hazır olmadığını savunan Eckert, "Diyalogtan yanayım. Ama mesele diyaloğun nasıl sağlanacağı. Haftalarca bir muhatap bulunamamıştı. Son zamanlarda Pegida yöneticilerinin basına konuşmaya başlamasıyla durum değişti. Ama kimi davet edeceksin? Kim hangi konudan sorumlu? Dresden'de herkesin görüşünü söyleyebileceği bir oturum yapılmak istendi. Ama bu doğru bir yöntem mi? Emin değilim. Sanırım bu konuda nasıl bir araya gelineceği üzerine kafa yormak gerekiyor. Polisiye önlemler, engellemeler ve karşıt gösteriler tek başına yeterli olmaz" diye konuşuyor.
©Deutsche Welle Türkçe
Volker Wagener / DPA/TY/HT