Danimarka'da savcılık, İslam dünyasında protestolara yol açan karikatürleri ilk olarak yayımlayan Jyllands-Posten gazetesi aleyhinde dava açılmayacağını bildirdi.

Suç duyurusu Danimarka’daki Müslümanları bünyesinde barındıran 27 kuruluş tarafından yapılmış, dilekçeyi ilk etapta inceleyen bölge savcısı, „karikatürlerin yayımlamasının Danimarka yasalarına aykırı olmadığı“ yönünde görüş bildirmişti. İtiraz üzerine dilekçeyi gündemine alan Danimarka Başsavcısı Henning Fode de bölge savcısının kararını onayladı. Fode, „Demokratik toplumların temelinde ifade özgürlüğü yatıyor. Karikatür olayında da ağırlık ifade özgürlüğündedir“ dedi.

Müslümanların tepkisi

Kararı temyiz edilemeyen Başsavcı Henning Fode, Hazreti Muhammed’i bir bombayla bütünleşmiş şekilde resmeden karikatürün dini duyguları rencide edici olarak değerlendirilebileceğini işaret ederken basın özgürlüğünün dini duyguları da dikkate alması gerektiğini ifade etti. Fode mütaalasında, Danimarka Müslümanlarının alaya alınıp aşağılanamayacağını, basın özgürlüğünün sınırsız olmadığını kaydetti. Başvuru sahibi Müslüman kuruluşların telsilcisi Esma Riyad Abdulhamid ise savcılığın dava açmayı reddetmesine tepki gösterdi. Esma Riyad Abdulhamid, „Başbakanın kendisi Arap Televizyonuna çıkıp karikatürlerden rahatsızlık duyanların yargıya başvurması gerektiğini söylemişti. Başvurumuzun davaya dahi dönüşmemiş olması, bizim açımızdan düşündürücü bir işarettir“ diye konuştu.

Başbakan bilgilendirdi

Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen, Müslüman ülkelerin büyükelçilerini savcılığın verdiği karar hakkında bizzat bilgilendirdi. Dışişleri Bakanı Per Stig Möller ise Müslüman ülkelerdeki diplomatik temsilcilerinin Danimarka’da yargının bağımsız olduğunu ilgili hükümetlere aktaracaklarını söyledi.

Bu arada merkezi Almanya'nın Köln kentinde bulunan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD), Hazreti Muhammed karikatürlerine 1 Şubat tarihinli nüshasında yer veren Alman „Die Welt“ gazetesi hakkında Köln Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Genel Sekreteri avukat Abdullah Emili, Alman Ceza Kanunu’nun 130. ve 166. maddelerinin ihlalinden dolayı „Die Welt“ gazetesi hakkında dava açtıklarını belirterek, 4 ayrı kaynaktan temin edilen bilirkişi raporları sayesinde, suç duyurusunun mahkemelerce kabul edilmesinin güçlü bir ihtimal olduğunu söyledi.

UETD’den Die Welt’e dava

Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Başkanı Dr. Fevzi Cebe, konuyu Deutsche Welle Türkçe Servisi’ne şöyle değerlendirdi:

„Karşımızda Die Welt gazetesi büyük bir gazete, büyük bir medya kuruluşu. Fakat biz karşımıza aldığımız kişi Roger Köppel, redaksiyon şefi. Çünkü Köppel bir haber vermekten daha ziyade 12 tane karikatürün 12’sini de yayımlayıp ardından sert bir dille okumuş, kendisini geliştirmiş bir insana yakışmayacak ‚bizim dünyamız ve sizin dünyanız’, ‚biz Batılılar böyle iyiyiz, siz Müslümanlar böyle geri kalmışsınız’ diyerek burada yaşayan 3 milyonun üzerindeki Müslümanları feci şekilde rencide etmiştir. Yorumlarında Peygamberimize bir de yazılı hakaretlerin haddi hesabı yok. Müslüman toplumunu o kadar aşağı görmekte ki bunun Alman Ceza Kanunu’nun 130. ve 166. maddesiyle birlikte toplumu bölme ve toplumda huzursuzluk yaratacak şekilde kışkırtma unsuru bulunmaktadır. Dolayısıyla bu yazılı, ispatlı konularla birlikte 12 karikatürün 12’sini de yayınlaması Köppel’in niyetinin ne derece bozuk olduğunu resmen ortaya koymaktadır. Onun için başvurumuzun yargı mercileri tarafından değerlendirileceği konusunda çok ümitliyiz.“