1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Piyasalar nefes aldı

Astrid Freyeisen - DW20 Ağustos 2007

Finans piyasalarında çalkantılı geçen haftanın ardından gözler yeni haftayı ilk karşılayan Asya borsalarına çevrilmişti. Uzakdoğu borsalarının seansa yüksek puan artışıyla girmeleri yüreklere su serpti.

Uzmanlara göre piyasalar sakinleşiyor.
Uzmanlara göre piyasalar sakinleşiyor.Fotoğraf: AP

Amerikan Merkez Bankası’nın cuma günü ana faiz oranını düşürerek piyasalara sürpriz yapması Asya borsalarına moral kazandırdı.

Piyasalardaki düzelmeye Şangay’daki Alman Ticaret Odası toplantısında tanık olan Deutsche Bank’ın başiktisatçısı Norbert Walter finans dünyasındaki gelişmeleri DW için değerlendirdi.


Endeks dalgalanmaları

Almanya’nın en büyük ticari bankası Deutsche Bank’ın başiktisatçısı Norbert Walter son haftalardakine benzer endeks dalgalanmalarına şimdiye kadar hiç tanık olmadığını söylüyor.

Tokyo borsasının yeni haftaya kazançlı girmesinin önemli bir sinyal olduğunu belirten Walter, Asya piyasalarındaki düşüşün zaten mantıki olmadığı görüşünde:

“Piyasalar sakinleşecek. Asya borsaları haftaya zayıflayarak girseydi vahim gelişmeler olabilirdi. Asya’daki piyasaların gerilemesine makul bir gerekçe bulamamıştım. Ama paniğin yol açtığı gelişmeleri anlamak da şart değil.”

Otomobil satışları etkilendi

Alman uzman aynı zamanda finans dünyasındaki asabiyetin geçmediği uyarısında da bulunuyor:

“Amerikan emlak piyasası henüz realist bir zemine oturmadı. Bu yüzden ABD’deki otomobil satışlarında gerileme var. Bu da Japon ve Kore şirketlerinin daha az otomobil satacakları anlamına gelir. Bu şirketler mecburen yatırım planlarını gözden geçirecektir. Ticaret kanalıyla küreselleşen dünya ekonomisinin bu krizi nasıl atlatacağını 2008’den önce kestirmek zor.”


Emlak krizinin yansımaları

Filipinler ve Malezya gibi Amerikan ekonomisiyle yakın bağları olan ülkeler ipotek krizinin etkisini hissediyorlar. 1,3 milyar nüfuslu Çin kolay kolay etkilenecek bir ülke değil. Ama Çin’deki dinamik gelişme ekonomik sorun bulunmadığı anlamına da gelmiyor. Büyük kentlerdeki lüks sitelerin çoğu boş. Hatta kiralanmış süsü vermek için gece bazı villalarda ışık yakılıyor.

“ABD, İngiltere, İspanya, Avustralya ve Arap ülkelerinde emlak arzı aşırı fazla. Çin’in kıyı kentlerinde de öyle. Piyasaların realist bir zemine oturması olimpiyat sonrasını bulur. Hala bu piyasadaki şişmeyi körükleyecek sermayenin bulunabileceği sanılıyor. En geç 2008 sonbaharında soğuk duş etkisi kendini gösterecektir.”


Çin-Alman ticari ilişkileri

Soğuk duşun Çin ekonomisini dindirmeye yetmeyeceğini de sözlerine ekleyen Deutsche Bank’ın başiktisatçısı Çin ekonomisinde yumuşak iniş yaşanacağını, Çin’de her yıl milyonlarca konut ve otomobil satıldığını ve satın alma gücü yüksek zümrenin giderek büyüdüğünü söylüyor. Norbert Walter Çin ile Almanya arasındaki ekonomik ilişkilerin geleceğini de şöyle değerlendiriyor:

“Satabileceğimiz çok şeyimiz var. Çin’in de bizden öğrenmek istediği çok şey var. Satabileceğimizi kalkınma yardımı şeklinde elden çıkarmak yerine satmalıyız. Çevre sağlığı, yenilenebilir enerji ve kalite gibi güçlü olduğumuz branşlara ağırlık verirsek Çinliler’e çok şey satabiliriz. Bunu başardığımız takdirde Çin’le ticaretimiz bizi zengin eder.”