PKK lideri Öcalan'dan 26 yıl sonra ilk video: Silah bırakın
9 Temmuz 2025
İmralı Cezaevi'nde tutulan PKK lideri Öcalan'ın 26 yıl sonra ilk kez video mesajı yayımlandı. İmralı'da kaydedilen videoda örgütüne seslenen Öcalan "Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum" dedi.
1999 yılından bu yana İmralı F Tipi Kapalı Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan PKK lideri Abdullah Öcalan, bugün örgütün medya ağı ANF News'da yayımlanan video mesajına "Değerli yoldaşlar" sözleriyle başladı.
27 Şubat'ta PKK'ya kendisini feshetmesi için yazılı olarak yaptığı çağrısını savunmaya devam ettiğine, PKK'nın da buna 12. Fesih Kongresi'yle "kapsamlı ve oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermesini tarihi bir karşılık olarak değerlendirdiğine" vurgu yapan Öcalan, "gelinen nokta oldukça değerli ve tarihi nitelikte sayılmak durumundadır" dedi.
Yaşanan son gelişmelerin sonunda, yaklaşık 50 yıllık "Kürdistan Devriminin Yolu" manifestosunu ikame edecek "Demokratik Toplum Manifestosu" hazırladığını kaydeden Abdullah Öcalan, bunun "tarihsel toplumsal bir içerik taşıdığına inandığını" ve "tarihi manifesto geleneğinin başarılı bir örneğini teşkil ettiğinden de kuşku duymadığını" söyledi.
PKK liderinin konuşmasında son gelişmelerin İmralı'da gerçekleştirdiği görüşmeler neticesinde yaşandığına ve bu görüşmelerin özgür irade temelinde yürütülmesine azami dikkat gösterildiğine vurgu yapması dikkat çekti.
"Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir"
"Varılan aşama, yeni adımlarla pratiğe geçmeyi gerekli kılmaktadır. Bu aşamanın ve gerekli adımların da tarihi nitelikte olduğunun önemle belirtilmesi, anlaşılması ve gereklerine bağlı kalınması, yol alınması açısından kaçınılmazdır" diyen Öcalan, "Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verildiğine" işaret etti.
"Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir" diyen Abdullah Öcalan, "Miadını doldurma bu anlamdadır. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir" sözlerini kaydetti.
"Samimiyeti görüyor ve güveniyorum"
Siyasetin boşluk tanımayacağına, boşluğun "Barış ve Demokratik Toplum" başlıklı program, demokratik siyaset stratejisi ve temel taktik olarak bütüncül hukukla doldurulması gerektiğini savunan Öcalan, "Tarihsel nitelikte ve kader belirleyici bir süreçten bahsediyoruz" diye konuştu.
Silahların "gönüllüce bırakılması" ve TBMM'de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışmasının önemli olduğunu belirten Öcalan, PKK'ya "Kısır mantıklı, önce sen-ben kısırlığına düşmeden, adımların atılmasında dikkat ve hassasiyetin gösterilmesi şarttır. Atılan adımların boşa çıkmayacağını biliyorum. Samimiyeti görüyor ve güveniyorum" mesajını verdi.
"Silahlı mücadeleden demokratik siyaset ve hukuka gönüllü geçiş"
"Herkesin üzerine düşeni yapması, Barış ve Demokratik Toplum hedefine ulaşılması, pozitif entegrasyonalist bir perspektifle mümkündür" ifadelerine vurgu yapan Abdullah Öcalan, "Tüm anlatılanlardan çıkarılan sonuç: PKK ulus devletçi bir amaçtan vazgeçmiş, bu temel amaçtan vazgeçişle birlikte temel savaş stratejisinden de vazgeçmiş, varlığını sona erdirmiştir. Gelinen tarihi noktanın daha da ileriye götürülmesi beklenmektedir" sözlerini kaydetti.
Öcalan açıklamasında, "Gerek TBMM ve komisyon için anlam ifade edecek, gerek kamuoyundaki şüpheleri giderecek ve sözümüzün gereğini karşılayacak şekilde silahların bırakılmasını, ilgili çevre ve kamuoyuna açık olarak temin etmeniz doğal karşılanmalıdır. Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan, silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır. Silah bırakmaya ilişkin detaylar belirlenecek ve hızlıca hayata geçirilecektir diye konuştu.
"Kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim"
Meclisin çatısı altında bulunan DEM Partisi'nin diğer partilerle birlikte bu sürecin başarıya ulaşması için üzerine düşeni yapacağını aktaran Öcalan, PKK'nın tüm karar metinlerinde kendisinin serbest bırakılmasını şart koşmasına ilişkin olarak du şu mesajı verdi:
"Özgür kalma durumuma gelince; biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir. Bu eğilimin gereğine bağlı kalınacağı tabidir."
"Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum"
Bu maddeleri sıraladıktan sonra Abdullah Öcalan, PKK'ya silahların bırakılması yönündeki çağrısını şu ifadelerle yaptı:
"Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum. Son günlerde bölgede yaşanan gelişmeler, attığımız bu tarihi adımın önemini ve aciliyetini açıkça teyit ediyor. Sürece yönelik her türlü eleştiri ve önerilerinizi, katkılarınızı dört gözle beklediğimi belirtmeliyim. Bu tartışmalar tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğumu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim. Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım."
DW/ DA, TY