Yerel seçimlerde büyük bir kayıp yaşayan Çek Cumhuriyeti Başbakanı Mirek Topolanek’in Demokratik Yurttaş Partisi, üst meclis senato seçimlerinin ardından da senatoda çoğunluğu kaybetti. Muhalefet ise parlamento seçimlerinin yapılmasını talep ediyor. İç politikada tüm bu yaşananlar, iki ay içinde Fransa’dan dönem başkanlığını almaya hazırlanan Çek yönetimi için iyi bir başlangıç olmayacak gibi görünüyor.

Öte yandan Fransa’nın Euro Bölgesi ile ilgili planları da Çekler için bir tehdit oluşturuyor. Son dönemde birbiri üstüne ağır siyasi darbelere maruz kalan Çek Cumhuriyeti Başbakanı Mirek Topolanek ise, milletvekillerine seslenirken yine de uzlaştırıcı bir tavır sergilemeye çalışıyor: “Size sadece meclisteki olağan konular ile ilgili birlikte çalışmayı değil, aynı zamanda Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı görevini ilgilendiren konularla ilgili de işbirliği öneriyorum.“

Topolanek uzlaşı arayışı içinde

Bu öneri bir bakıma bir ateşkes çağrısı içeriyor. Senato seçimlerinde tarihi bir zafer kazanan muhalefet, Mirek Topolanek’in hükümetinin etkisini azaltmaya hazırlanıyor. İç politikadaki bu çekişmelerin yanı sıra Avrupa politikaları konusunda da Çekleri zor günler bekliyor. Çek Cumhuriyeti yaklaşık iki ay sonra AB Konsey Dönem Başkanlığı görevini alacak. Ancak kendi hükümeti içerisinde istikrarlı bir çoğunluğa sahip olmayan bir liderin AB içindeki müzakerelerde de çok güçlü bir konumda olması beklenemez. Mirek Topolanek bu nedenle mecliste ateşkes yapılmasını öneriyor: “Kendimizi riske atmamalıyız. Sonra biri gelir, AB Konsey Dönem Başkanlığı görevini elimizden alır. Ve aslında bunu isteyenlerin olduğunu da duyuyoruz.“

Fransa'nın liderlik arayışı

Bu tarz korkular Fransa'nın Euro Bölgesi ülkelerinin kendi önderliğinde düzenli bir şekilde toplanması önerisinden kaynaklanıyor. Çek Cumhuriyeti, üstleneceği dönem başkanlığı süresince bu tarz bir paralel oluşumu reddediyor. Prag yönetimi için AB Dönem Başkanlığı ulusal bir onur halini aldı. Eğer şimdi uzun süredir hazırlandıkları bu görev bir şekilde ellerinden alınırsa, o zaman AB içindeki itibarları da yerle bir olacak. En azından Çeklerin düşüncesi bu yönde. Başbakan Topolanek'in bütün bunları önlemek için Demokratik Yurttaş Partisi’ndeki genel başkanlık görevini bırakmayı dahi düşündüğü belirtiliyor. Topolanek, son senato seçimlerindeki yenilgi sonrası kendisini şiddetle eleştiren parti içindeki tenkitçileri de sakinleştirme çabasında. Bu çabaların arzulanan neticeleri doğrup doğurmayacağı ise tam bir muamma.