1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Putin: Rusya'da basın özgürlüğü garanti altında

Horst Klaeuser / Moskova6 Haziran 2006

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’da yapılan Uluslararası Gazete Yayıncıları Kongresi’nda ülkesinde basın özgürlüğünün garanti altında olduğunu söyledi. Ancak katılımcılar, Rusya’da basın özgürlüğü sorunu yaşandığına dikkat çektiler. Moskova’dan Horst Klaeuser’ın haberi...

Rusya Devlet Başkanı Putin, ülkesinde basın özgürlüğü sorunu olmadığını savundu
Rusya Devlet Başkanı Putin, ülkesinde basın özgürlüğü sorunu olmadığını savunduFotoğraf: AP

Kremlin Sarayı’nda açılışı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından yapılan 59. Uluslararası Gazete Yayıncıları Kongresi devam ediyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinden toplam 1700 gazeteci ve medya temsilcisi Çarşamba gününe kadar sürecek olan Kongre’de branşa ilişkin perspektifleri görüşecek. Ancak Kongre’nin ilk gününde ön plana çıkan ise Rusya’daki basın özgürlüğü sorunu oldu.

Kongre’de Putin’in basın politikasına gerek yurtiçi gerekse yurtdışında büyük eleştiri ve tepkiler gelirken, Rusya Devlet Başkanı, bu eleştirileri dikkate almadı. Putin, Kongre’de yaptığı konuşmada, ülkesinde basın özgürlüğünün garanti altında olduğunu dile getirdi. Rusya’da bağımsız basının güçlendiğini dile getiren Putin, Kremlin’e yakın basın gruplarına mali destek sağlandığı yönündeki iddiaları geri çevirdi.

Putin sözlerini şöyle sürdürdü: “Böylesine köklü değişimlerin, basın özgürlüğü olmaksızın gerçekleşmesi düşünülemez. Demokrasi yönünde yapılan seçimin en önemli garantisi kitle medyasının özgürlüğüdür. Bu, anayasamızda yer alan değerli bir kazançtır. 1991 yılında kabul edilen kitle medyasına ilişkin yasa, dünyanın en liberal yasalarından biri olarak kabul edilmektedir.”

Gazeteciler aynı görüşte değil

Ancak birçok Rus gazeteci ve yabancı gözlemci, gerçeği çok daha farklı algılıyor. Kısa adı WAN olan Dünya Gazeteler Birliği Genel Direktörü Timothy Balding, bugünkü Rusya’da, Sovyetler Birliği’ndeki gibi bariz bir sansür uygulanmadığını, ancak ülkede yayınlanan gazetelerin sadece yüzde 10’unun ekonomik açıdan ayakta durma şansına sahip olduğunu hatırlattı.

Balding gazetelerin dışarıdan, yani hükümet, partiler, yerel yönetimler, işadamları ya da diğer gruplar tarafından verilen paraya muhtaç olduğuna dikkat çekti. WAN Genel Direktörü, özellikle yerel gazetelerin elektrik ya da su kesintisiyle yola getirilmeye çalışıldığını ya da yazıişleri sorumlularının haksız ve saçma vergi talepleriyle yüz yüze geldiğini ve bunun son derece tehlikeli olduğunu vurguladı.

Balding, “Rusya gibi süper güç olan bir ülkede basının böylesine az etki ve güce sahip olması inanılmaz bir durum. Buna başka hiçbir modern ülkede rastlamak mümkün değil. Bence Rusya güçlü basına sahip olmadıkça, gelecekte ne güçlü bir ekonomi ülkesi, ne de demokrasi olarak varlığını sürdürebilir“ diye konuştu.

Televizyonlar sadece Putin’i yayınladı

Ancak Rusya’deki televizyon izleyicileri bu sözleri duymadı. Televizyonlar sadece Başkan Putin’in görüntülerini yayınladı. Balding, yaraya parmak basarak, elektronik medyanın büyük ölçüde devlet tarafından denetlendiğine ve çoğunun devlet kuruluşlarına ait olduğuna dikkat çekti.