Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, İngiltere'nin Salisbury kentinde 4 Mart'ta kızıyla birlikte zehirlenen ve ölmek üzereyken hastaneye kaldırılan eski Rus ve İngiliz çifte ajan Sergey Skripal için "şerefsiz" ve "vatan haini" ifadelerini kullandı.

Putin Moskova'daki enerji forumunda, Rusya istihbarat servisi GRU için çalışırken İngiltere adına da casusluk yaptığı için 2006 yılında 13 sene hapis cezasına mahkûm edilen eski çifte ajan hakkında "Sadece bir casus ve anavatanına karşı bir hain" yakıştırmasında bulundu. Rus lider ayrıca "Bir vatandaş olarak düşünün, ülkesine ihanet eden birisine karşı tavrınız ne olurdu? Kendisi sadece bir şerefsiz" diye konuştu.

Ancak Putin, Skripallerin Noviçok gazı ile zehirlenmesinde ülkesinin bir parmağı olmadığını belirtirken, böyle bir şey yapmak için bir nedenlerinin olmadığını söyledi. Skripal 2010 yılında yapılan bir casus takası anlaşması uyarınca cezaevinden tahliye edilmiş ve daha sonra İngiltere'ye yerleşmişti.

Skripal'e ilk kez yüklendi

Rusya Devlet Başkanı'nın bugünkü sözleri, aynı zamanda ülkesiyle birçok Batı devleti arasında diplomatik krize neden olan ve Moskova'nın ağır suçlamalara maruz kaldığı olaylar zincirinde Skripal'i doğrudan hedef alarak yaptığı ilk açıklama olma niteliği taşıyor.

Sovyetler Birliği döneminde istihbarat servisi KGB'de görev yapan Putin, "Zehirlemeye gerek yoktu… Yakalandı, hüküm giydi, beş yıl boyunca hapishanede cezasını çekti ve gitmesine izin verdik. Bu kadar. Buradan ayrıldı ve bazı özel hizmetler sunmaya başladı, ne olmuş yani?" dedi.

Rus lider ek olarak Skripal'in zehirlenmesiyle ilgili olarak ülkesine karşı yapılan suçlamaların bir "uluslararası kampanya" olduğunu söyledi ve Londra yönetiminin, Moskova'nın ortak soruşturma teklifini reddettiğini anımsattı.

İki fail iddiası atılmıştı

İngiliz yetkililer, soruşturma kapsamında, Rus vatandaşı olan Aleksander Petrov ve Ruslan Boşirov isimli iki kişinin bir parfüm şisesinde Noviçok zehrini İngiltere'ye sokup Skripallerin evinin kapısına sürdüğü iddiasını ortaya atmıştı.

İngiltere Başbakanı Theresa May, Eylül ayı başında yaptığı açıklamada, Skripal ve kızına yönelik saldırıdan Rus gizli servisini sorumlu tutmuş ve parlamentodaki konuşmasında "Zanlıların Rus askeri istihbarat servisi GRU üyesi olduğuna ilişkin emareler var. Müttefiklerimizle birlikte GRU'dan gelen tehlikeyi ortadan kaldırmak için güvenlik birimlerimizin bütün araçlarını kullanacağız" demişti.

İngiltere'nin suçladığı ikili ise Rus devleti tarafından finanse edilen RT televizyonuna bir mülakat verip, Salisbury kentindeki katedrali görmek üzere orada turist olarak bulunduklarını ve zehirleme hadisesiyle bir ilgilerinin bulnmadığını söylemişlerdi. Rus hükümeti de ikilinin olaya karıştıkları iddiasını reddetmişti.

Ancak Britanya'dan yayın yapan araştırmacı gazetecilik kuruluşu Bellingcat, yürüttüğü bağımsız bir soruşturma uyarınca Boşirov'un, esasında istihbarat servisi GRU için çalışan ve 2014 yılında "kahramanlık" madalyası ile ödüllendirilen Albay Anatoli Çepiga olduğunu öne sürmüştü. Kuruluş, bu iddiasını kanıtlamak için Çepinga'nın 2003 yılında çekilmiş pasaport fotoğrafı ile Boşirov'un bir resmini yan yana getirerek aynı kişi olduklarını belirtmişti.

Diplomatik yaptırımlar uygulanmıştı

Skripal'in zehirlenmesi sonrası İngiltere'nin yürüttüğü soruşturma kapsamında eski ajan ve kızının Noviçok gazına maruz kaldığı tespit edilmiş ve birçok Avrupa ülkesi saldırıdan Moskova'yı sorumlu tutarak onlarca Rus diplomatı sınır dışı etme kararı almıştı.

ABD de Skripal olayı ile bağlantılı olarak Mart ayında 60 Rus diplomatı "casusluk" suçlamasıyla sınır dışı etme kararı almış ve Seattle kentindeki Rus konsolosluğunu kapatmıştı.

Hayati tehlikeyi atlatan Yulya Skripal 10 Nisan'da, Sergey Skripal ise 18 Mayıs'ta, tedavi gördükleri hastaneden taburcu edilmişti.

DW,AP,rtr,AFP,dpa/ÇÖ,CÖ

© Deutsche Welle Türkçe