Putin'in Küba benzetmesi tepki çekti
27 Ekim 2007Portekiz’de yapılan AB-Rusya Zirvesi’nde açıklama yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD ile aralarında uzun süredir gerginliğe neden olan füze kalkanı projesine değindi. Putin bu planı 60’lı yıllarda Küba ile yaşanan krize benzeterek, „Şimdilerde Amerikan yönetimi böyle bir tehdidi bizim sınırımıza inşa ediyor“ dedi. Putin 60’lı yıllarda yaşanan Küba krizinin ardından dönemin Sovyetler Birliği ile ABD arasında nükleer bir savaş başladığını anımsattı.
Putin’in bu benzetmesine Amerikan yönetiminden tepki geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack, ülkesinin bu füze savunma sistemiyle İran’dan gelebilecek olası saldırıları engellemek niyetinde olduğunu söyleyerek, 1962 yılındaki krizde, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin Küba’ya yerleştirdiği füzelerle ABD’yi tehdit ettiğini hatırlattı.
AB-Rusya Zirvesi
Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Putin’in de katıldığı AB-Rusya zirvesinin hedefi Moskova ile Brüksel arasındaki gergin ilişkiyi yumuşatmaya yönelikti ancak zirveye İran’ın nükleer faaliyetleri gibi uluslararası konular damgasını vurdu. Oysa Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile Portekiz Başbakanı Jose Socrates Portekiz’in kıyı beldesi Mafra’da, Kremlin’deki iktidar değişiminden önce yeni bir başlangıç yapmayı tasarlıyordu. Uzun zamandır tartışmalı enerji alışverişi, Kosova ve insan hakları gibi konularda bu kez de ortak görüş oluşturulamadı. Zirvede, Rusya ve AB arasında çelik ticareti alanındaki işbirliğinin arttırılmasıyla ilgili bir anlaşma yapıldı. Buna göre Rusya’nın Avrupa’ya uzun ve yassı çelik ürünleri sevkıyatı artacak. Rusya, Çin’den sonra Avrupa’ya en çok çelik ihraç eden ikinci ülke konumunda.
AB-Rusya cephesinde gelişme yok
Aslında son bir yıl içinde Rusya-Avrupa ilişkilerinde üst düzeyde kayda değer bir gelişme olmadı. Rusya’da Aralık ayında parlamento ve gelecek Mart ayında yapılacak olan devlet başkanlığı seçimleri de beklentileri kısıtlıyor.
Tartışmalı konular
Rusya ve AB’nin en hassas anlaşmazlık noktası enerji pazarlarının karşılıklı olarak yatırıma açılması konusu. Avrupa Birliği enerji ihtiyacının üçte birini Rusya'dan karşılıyor. Son iki kış, Rusya'dan enerji sevkıyatının kesintiye uğraması Avrupalı liderleri rahatsız etmişti. Ayrıca Rusya ile Avrupa Birliği arasında enerji alanında planlanan işbirliği anlaşması, AB üyesi Polonya’nın vetosu yüzünden bir türlü hayata geçirilemiyor. Polonya, Rusya ile ortaklık anlaşmasını Moskova’nın kendisine uygulanan et sevkiyatı yasağına misilleme olarak engelliyor.
AB’nin tavrı
Rusyalı siyasilerin bazılarıysa, AB ile Rusya arasındaki gerginliğin sorumlusunu AB’nin Rusya’ya karşı olan düşmanca tutumunu gösteriyor. Buna örnek olarak Avrupa Konseyi’ne sunulan bir raporda Rusya’dan “rakip” ve “karşı taraf” olarak bahsedilmesi veriliyor. Ancak Avrupa Birliği Komisyonu'nun dış ilişkilerden sorumlu üyesi Benita Ferrero-Waldner aksi görüşte:
“Ben bu görüşe katılmıyorum. Rusya bizim için hem stratejik bir ortak hem de komşudur. Ancak şu an için aynı görüşte olmadığımız, halledilmesi gereken bazı meseleler var. Bence özellikle bu konulara eğilmemiz gerekiyor.“
Rusya’daki insan hakları
Rusya ile AB arasında gerginlik yaratan en önemli konulardan biri de insan hakları. Medya ve düşünce özgürlüğü konusu, Brüksel’in endişeyle izlediği alanlardan biri. Avrupa Birliği Komisyonu'nun dış ilişkilerden sorumlu üyesi Benita Ferrero-Waldner, gelecek seçimlerin, Rusya’nın AB ölçütlerine göre hala bir demokrasi olup olmadığını göstereceğini söylüyor:
“Gelişmeleri dikkatle izliyoruz. Seçimler bir sınav niteliği taşıyor. Umarım Rusya akıllı davranıp, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nı seçimleri izlemesi için davet eder.”