1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

RNZ: Macron zor bir partner olacak

7 Mayıs 2017

Alman basınındaki yorumlarda Fransa’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunu liberal aday Emmanuel Macron’un kazanması ele alınıyor.

Frankreich Unterstützer von Emmanuel Macron feiern nach der zweiten Runde der französischen Präsidentschaftswahlen 2017
Fotoğraf: picture alliance/dpa/Maxppp/D. Fouray

Baden-Baden kentinde yayımlanan Badisches Tagblatt gazetesindeki yorumda Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda Macron’un sağ popülist Le Pen karşısında kazandığı zafer irdeleniyor.

“Marine Le Pen’den kurtulmuş olduk. Aşırı sağcı Le Pen çok kötü bir cumhurbaşkanı olacağını işaretlerini de vermişti. Bu makama uygun olmayan biriydi. İkinci turun yapılmasından kısa bir süre önce katıldığı son televizyon düellosu da ekonomi ve sosyal politikalar konusunda çok az şey bildiğini ortaya koydu. Macron’un zaferi Almanya ve Avrupa için ne anlama geliyor? Macron Alman federal hükümeti için hiç de kolay bir partner olmayacak, zira ülkesini Avrupa’da yeniden Almanya ile aynı seviyeye getirmeye çalışacak. Macron’un zaferi Avrupa Birliği açısından ise sallanan bir binanın ilk etapta yeni bir çatlak almayacağını gösteriyor. Ciddilik ve akıl taşkınlık ve radikalliğin karşısında galip geldi. Bu mesaj için de Fransa’ya teşekkür etmek ve cumhurbaşkanına bol şans dilemek gerekiyor.”

Heidelberg merkezli Rhein-Neckar-Zeitung’da ise Fransa’da Macron’un zaferine ilişkin şu satırlar göze çarpıyor:

"Macron zor bir partner olacak. Yeni olanın yarattığı sihir ve Avrupa karşıtı bir tutum karşısında kazandığı zaferin ardından, yavaş yavaş gerçekler yine ortaya çıkmaya başlayacak, zira devletler dostlukları değil, çıkarlarını takip eder. Ama buna rağmen bugün (Fransa’ya) söyleyeceğimiz tek söz Merci! olacak.”

Pforzheimer Zeitung’daki yorumda ise Macron’un zaferinin Avrupa açısında ne anlama geldiği ele alınıyor.

"Fransızların Macron’u tercih etmesi aynı zamanda Avrupa’yı, Alman-Fransız dostluğunu tercih ettiklerini de gösteriyor. Bu açıdan bakıldığında Avrupa Birliği’nde her şey eskisi gibi kalacak mı? Hiçbir şekilde kalmayacak. Macron başka bir Avrupa yaratmak istiyordu ve bunu yapmak zorunda. Bu sözü vererek seçimlere girdi ve bu sözü yerine getirmesi gerekiyor. Bu Avrupa, Avrupa Birliği’nin talimatları ile değil vatandaşların Avrupa Birliği’ne duyduğu güven ile tanımlanacak. Macron, seçim kampanyası sırasında bunu “Avrupa’nın silkinmesi gerekiyor” sözleriyle ifade etmişti. Tabii bunun Fransa’da yaşanması şart. Macron bu konuda da söz vermişti. 39 yaşındaki Macron seçimlerde kazandığı zafere rağmen, halkı ikna etmek için çalışmalarını sürdürmesi gerekiyor, zira bir çok kişi ona Marine Le Pen'i engellemek için oy verdi.”

Mainz merkezli Allgemeine Zeitung’da ise aynı konuya ilişkin şu satırlar dikkat çekiyor:

“Avrupa yanlısı bir siyasetçi olan Macron, Almanların çoğu tarafından izlediği tutum tam olarak bilinmediği için övülse de, hırs içeren hedefleri bulunuyor. Yapısal ve mali açıdan zayıf olan Güney Avrupa ülkelerinim Eurobond olarak adlandırılan euro tahvilleri ile geliştirilmesi Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble’nin savunduğu siyasetin tam zıddını oluştuyor. Ama diğer yandan da şöyle bir durum söz konusu: Avrupa'nın kurtarılması için Alman-Fransız eksenini yeniden canlandırabilmek için, Fransa'nın durumunun iyileştirilmesi gerekiyorsa, bu Alman hükümeti ekonomi ve maliye politikaları alanında bazı ödünler vermeden olamayacak. Macron'un seçilmesi, başarısızlığa uğramaması gereken bir deney.”

© Deutsche Welle Türkçe

DW, JD/BÖ