1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Robot çağı

Derleyen: Hande Gürdağ23 Temmuz 2007

Robotlar, sanayinin ardından ev ve işyerlerinde de yaygın şekilde kullanılıyor. Giderek gelişen robotlardan insanın yapamayacağı zor görevlerin yanı sıra duygusallık gerektiren alanlarda da yararlanılıyor.

Uzmanlar, duygusal fonksiyonlara sahip robot geliştiriyor.
Uzmanlar, duygusal fonksiyonlara sahip robot geliştiriyor.
Isaac Asimov, 1942’de yazdığı Ben Robot adlı kısa hikayesinde robotlarla insanların içiçe geçtiği bir dünya hayal eder. Bu dünyada üç robot yasası vardır: 1. Bir robot insana zarar veremez ya da zarar görmesine seyirci kalamaz. 2. Bir robot bir insanın verdiği emirlere birinci yasayla çelişmediği sürece uymak zorundadır. 3. Bir robot birinci ve ikinci yasayla çelişmediği sürece kendini korumakla yükümlüdür.

Bugün bu bilimkurgu kahramanı hayatımızın içinde gerçek bir obje olarak yer almaya başladı bile. Uzmanlar hergün yeni becerilere sahip modeller üretmeye çabalıyorlar. Robot bilimi de artık elektronik ve mekanikten ayrılarak "robotik" adlı ayrı bir bilim dalı haline geldi.

Her eve bir robot
Fotoğraf: AP

Günümüzde robotların en büyük kullanım alanı endüstriyel üretim. Özellikle otomotiv endüstrisinde çok sayıda robot kullanılıyor. Bunlar parçaları monte eden, birleştiren, kaynak ve boya yapan robotlardır.

Başta ABD ve Avrupa olmak üzere ev işlerine yardımcı olan robotların kullanımı da giderek yaygınlaşıyor. Yerleri kendi kendine süpüren robot elektrik süpürgeleri büyük talep görüyor. İsveçli Electolux firmasının Almanya’daki halkla ilişkiler sorumlusu Elisabeth Lockhei-Fels ürettikleri elektrikli süpürge robotunun özelliklerini şöyle anlatıyor:

“Trilobite bizim ilk süpürge robotumuz. Bir şarj cihazından gücünü alıyor ve kendini tekrar buradan şarj ediyor. Kendine kendine süpüreceği alanı ve emiş gücünü hesaplayabileceği gibi sizin belirlediğiniz bir alanı da istediğiniz güçte süpürebiliyor.”

Ancak Trilobite 1500 eurodan başlayan fiyatıyla şu anda daha çok bir aksesuvar olarak görünüyor. Özellikle de ödeyeceğiniz bu parayla çok daha yetenekli işgücü bulabileceğiniz düşünülürse.

Fotoğraf: AP

Güney Kore de, robotları ev işlerine hazırlıyor. 2020’de her evde bir robot bulunması için çalışılıyor. Koreli robotlar, diğer ülkelerdekilerden farklı olarak çok ucuz. Üstelik evde temizlik, hasta bakımı, güvenlik, çocuklara kitap okuma, şarkı söyleme gibi çeşitli işlevleri yerine getiriyor. Bu mekanik hizmetçilerin bazıları kendi kendilerini yeniden şarj edebiliyor, internet bağlantısı kurarak Çin yemeği veya pizza ısmarlayabiliyor. Koreli robotlar, evde ve işyerinde günlük hizmetlerde kullanılacağı için insan yüzüne sahip. Hatta ileride Kuzey Kore sınırında nöbet bekleyecek modeller üzerinde çalışılıyor. Güney Kore hükümeti, insan-robot ilişkisini de şimdiden düzenlemek gerektiğini düşündü. Beş kişilik bir ekip, Güney Kore Robot Kuralları’nı yazmak için çalışıyor. Bu kuralların bilimkurgu yazarı Isaac Asimov’un meşhur öyküsünde sözünü ettiği üç yasaya benzeyeceği söyleniyor. Diğer ülkeler askeri ve endüstriyel robotlara odaklanırken, Güney Kore üç yıldır hizmet robotlarına yöneldi. Geçen yıl sonunda, üç tip robot, rastgele seçilmiş 64 eve ve iki kamu kurumuna dağıtıldı. Önümüzdeki ekim ayında bu kez 650 eve ve 20 kamu kurumuna robot yerleştirilecek ve deney böylece devam edecek. Yaşlanan bir nüfusa sahip Japonya’da da, insansı robotlara gelecekte yaşlıların bakımını üstlenecek yeni kuşak tıbbi cihazlar olarak bakılıyor.

Zor Görevlere Hazırlar

Robotların diğer bir işlevi ise insanların çalışamayacakları koşullarda onların yerine hizmet vermek olacak.Japonlar, çok zorlu şartlar altında çalışabilen insanımsı bir robot-işçi üretti bile. Bilim-kurgu filminden çıkmışa benzeyen 1,60 metre boyunda 68 kilo ağırlığındaki "HRP-3" adlı robot, kumlu yamaçta hareket edebiliyor, bardaktan boşanırcasına yağan yağmur altında çalışabiliyor."HRP-3", aralıksız 2 saat yürüyebiliyor, tornavidayı insan gibi hareket ederek gayet başarılı şekilde kullanabiliyor. Robot, 42 eklemi sayesinde insan vücudunun yapabileceği birçok hareketi yapıyor.Robotun 2010'a doğru satışa çıkarılması planlanıyor. Yaklaşık 95 bin euroya satışa sunulması beklenen robotun en büyük müşterisinin, inşaat firmaları olacağı sanılıyor.

Alman Makine Üreticileri Federasyonu`ndan Thilo Brodtmann robotlarının endüstri dünyasında giderek yaygınlaşmasını şöyle değerlendiriyor:

Fotoğraf: AP

“Robotlar tabii ki insanların yerini tutamazlar ancak opreasyonel alanları giderek genişliyor bu da bir gerçek. Bugün üretimde en büyük yardımcımız bu makineler ve insanların işi böylece çok kolaylaşıyor.”


Canlıları taklit

Bugün robotlarla uğraşanların gündeminde yeni bir kavram var: "Biyomimetik Robotik". Derin deniz dipleri, radyoaktif alanlar veya uzay boşluğu gibi insanların çalışmaları için hep riskli bölgelerde yaşayan bir canlıyı ya da o canlının bir özelliğini taklit eden robotlar üretilmeye başlandı. Örneğin çölde yapılacak bir keşif için akrebe ya da karıncaya benzeyen, deniz dibindeki bir araştırma içinse balığa ya da ıstakoza benzeyen bir robot tasarlanıyor. Biyomimetik robotlar hızlı, daha ucuz ve gerçek dünya koşulları ile baş edebildikleri için geleneksel robotlardan farklı bir yere sahip.

Doğadakı canlıların yaşamsal becerileri mesela arı ve karıncaların örgütlenme ve iletişim sistemleri de, robot teknolojisine ilham kaynağı oldu. Pil ile çalışan CD büyüklüğündeki robotlar, etraflarını ve birbirlerini algılayabilip kablosuz ağ ile birbirleriyle haberleşebiliyor. 'Sürü robotlar' da denilen robotların 'çekirge sürüleri' gibi uçarak, insansız hava araçlarının koordinasyonlarında ve mayınlı bir alanda güvenli bir koridor açmak ya da savaş alanında iletişim ağı oluşturmak gibi görevlerde kullanılması öngörülüyor. Afganistan ve Irak gibi riskli bölgelerde insansız uçaklar, tehlikeli keşif görevlerinde kullanılmaktadır. Benzer şekilde robotlardan afet bölgelerinde insan hayatını kurtarabilmek için yararlanılmaya yönelik araştırmalar yapılıyor."

Bu tür robotlardan beklenen, yaralıların yerini "koklayarak" daha doğrusu algılayıcılarını kullanarak belirlemek, onlara gıda ve ilk yardım malzemeleri ulaştırmak ve arama ve kurtarma ekiplerine yol göstererek yaralıların zamanında kurtarılmasına olanak sağlamak. Tüm bu acil yardım müdahalelerini, molozların üzerinden aşabilecek kadar çevik ve hareketli bir şekilde ve insan yardımı olmaksızın yapabilecek kadar kuvvetli bir yapaya zekayla gerçekleştirmeleri gerekiyor.

Ancak öyle görünüyor ki, yıkıntı altında kurtarılmayı bekleyenler daha bir süre umutlarını teknoloji harikası robotlar yerine, insanlardan oluşan arama kurtarma ekiplerine bağlamak zorunda. Nedeni, Texas’ın Austin kentinde yapılan 17. Ulusal Yapay Zeka Konferansı’ndaki bir kurtarma tatbikatına yarışmacı olarak katılan robotlardan hiçbirinin bu zorlu görevleri canlandıran simülasyon pistinde beklenen performansı gösterememeleri. Yani henüz bu kadar yetenekli, kahraman robotlara güvenmek için çok erken.

Doktor Robotlar

Fotoğraf: AP


Yine de hayat kurtaran robotlarla ilgili geliştirilen yeni teknikler ve farklı teknolojiler bilimsel arenada heyecan uyandırmaya devam ediyor. Amerikan uzay ajansı NASA uzaktan kumandayla çalışan iki özel robotun denemelerine Mayıs 2007’de başladı. NASA, Raven ve M7 adı verilen robotları gelecekte uzayda acil ameliyat gerektiren durumlarda kullanılabilmeyi amaçlıyor. Uzmanlar, bu tür robotların sadece gelecekte uzun süreli uzay yolculuklarında değil, savaş alanlarında yaralanan askerlere müdahale amacıyla da kullanılabileceğini belirtiyorlar. Worm adı verilen ve birçok video kamera taşıyan bir robot da yine Amerika’da tıbbı müdahaleler sırasında, özellikle sindirim sistemi incelemelerinde kullanılması amacıyla doktorlara yardımcı olarak tasarlandı.

Sadece operasyon sırasında değil tedavi ve rehabilitasyon aşamalarında da insanlara yardımcı olacak robotlar yolda. Örneğin Japon robot firması Sques tarafından geliştirilen taşınabilir robot el insan eli boyutunda. Yapma el yapay liflerle, insan eli gibi hareket ediyor. Elastik olan robot el, yumurta bile tutabiliyor. Böylece bir şekilde elini kullanamayan kişilerin günlük aktivitelerinde onlara bir akıllı protez sistemi ile destek sağlanmış oluyor.

Fotoğraf: AP


Duygusal Robotlar Geliyor

Robotların sadece birer kablo ve devre bütününden ibaret olmadığını belirten uzmanlar çok yakın bir gelecekte sosyal ve duygusal bazı fonksiyonlara sahip robotlara rastlayacağımızı belirtiyorlar. Örneğin İngiltere'nin öncülük ettiği bir AB bilimsel projesi, insanlarla duygusal olarak iletişime girebilen robotlar yapmayı hedefliyor. 6 ülkeden 25 robot üreticisinin ve psikologlar ile nörologların dahil olduğu projede amaç robotların, çevrelerindeki dünyayı hareketleriyle ve duygusal açıdan taklit ederek öğrenmeleri. Ayrıca Japon elektronik firmaları Sony, Fujitsu ve Mitsubishi, robotlar için geliştirdikleri bir yazılım sayesinde bu robotların birbirlerine ağ şebekesi protokolü ile bağlanmasını ve birbirlerini tanıyarak iletişim kurabilmesini sağladılar bile.İnsanlarla iletişim kurabilecek ve bunları öğrenebilecek şekilde tasarlanacak robotlar geleneksel robot anlayışımızı çok değiştireceğe benziyor.

Fotoğraf: AP

Robotların yakın gelecekte en çok rastlayacağımız türleri ise kuşkusuz eğlence amaçlı olanları. Şimdiden pek çok evcil hayvan robotu evlere girmeye başladı bile. LCD panelden kontrol edilebilen ve sadece 6,6 inç büyüklüğündeki i-sobot adı verilen robot; dans edebiliyor, basit ses komutlarını yerine getiriyor ve hatta davul çalabiliyor. Honda’nın geliştirdiği Asimo robotu ileriye ve geriye doğru yürüyebiliyor, merdiven çıkabiliyor, sizinle konuşabiliyor hal hatır soruyor ve dans edebiliyor. Toyota da geçtiğimiz günlerde trompet çalan bir robot üretti.