Robotlar insana rakip oluyor
20 Ocak 2016Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'nun organizatörü Klaus Schwab, “Nasıl yaşayacağımızı, nasıl çalışacağımızı ve bireylerle ilişkilerimizi kökten değiştirecek bir devrimin eşiğindeyiz”, diyor. Schwab 4'üncü sanayi devrimini (Sanayi 4.0) kastediyor. Bilgisayarla yönetilen, tam otomatik, üretim tesislerinin şebekeye bağlandığı ve robotların hizmetler sektöründe söz sahibi olduğu bir çağa giriyoruz. Liberal piyasa ekonomisini savunanları bile tedirgin eden bir gelişme.
15 ülkenin işadamları arasında yapılan ankete göre sanayi devrimi istihdamı son derece olumsuz etkileyecek. Ekonomik Forum'un önemli gündem maddesini oluşturan anket teknoloji devriminin sadece otomasyonla işgücünden zaten tasarruf eden fabrikaları değil, aynı zamanda ofis çalışanlarını ve hizmetler sektörünü de tersyüz edecek. Yatırım danışmanı, hastabakıcı ve taksi şoförü teknolojiyle rekabet edecek. Teknolojideki ilerleme öncelikle bilgisayarcılarla teknik meslek sahiplerine yarayacak. Bu alanda iki milyonluk istihdam yaratılacak. Ancak 2020 yılına kadar 5 milyonluk işgücüne de ihtiyaç kalmayacak.
Geçici işsizlik
Gelecekle ilgili kötümser tahminlerde bulunmak aslında yeni bir şey değil. Köklü teknolojik değişiklikler her zaman ‘işsizlik artacak' endişesine yol açmıştır. Nürnberg'deki İstihdam Piyasası ve Meslek Araştırmaları Enstitüsü uzmanlarından Enzo Weber telaşa kapılmaya gerek olmadığını söylüyor. Weber sözlerini şöyle sürdürüyor: “Teknolojik sıçramalarda endişeye de yer olmalı. Geçmiş bizlere her büyük ilerlemenin büyük riskleri de beraberinde getirdiğini göstermiştir. Endişelenmek yerindedir ama insana yapacak iş kalmayacağını söylemek, panik yaratmaktır.”
Sanayileşmenin başladığı 18'inci yüzyılda da iktisatçılar ilerlemenin istihdam üzerindeki etkilerini araştırmışlardı. Tekstilcilik branşında ve tarımda gerçekten işsizlik patlak vermiş, zanaatkar ve çiftçi daha kötü koşullarda başka işlerde çalışmak zorunda kalmıştı. Basit işler makinelere devredilirken, mesleğinde uzmanlaşanların önü açılmıştı.
Bu trend dördüncü sanayi devriminde de kendini hissettiriyor. Enzo Weber ilerlemenin bedelini yine düşük vasıflı işgücünün ödeyebileceğini belirtiyor ve ekliyor:
“Araştırmalarımıza göre, teknolojik devrim Almanya'da tutarlı bir şekilde uygulandığı takdirde istihdam kaybı olmayacak. Ancak görülen işler arasında büyük aktarma olacak. Düşük nitelikli işgücü eskiden de olduğu gibi zor durumda kalacak. Orta derecede nitelik sahibi olmak da yetmeyecek. Buna karşılık akademisyenlik önem kazanacak.”
Kâr nasıl paylaşılacak?
İstihdam uzmanı Enzo Weber köklü değişikliklerin sadece olumsuz sonuç doğurmadığını teknolojik ilerlemenin yeni imkanlar yaratıp yatırımların artmasına ve yeni istihdam türlerinin doğmasına vesile olduğunu söylüyor. Nürnberg'deki enstitünün araştırmaları, köklü değişikliğin kısa süreli işsizliğe yol açabildiğini ve işsizlik süresince mesleki gelişmeye ağırlık verildiği takdirde istihdam kaybının asgari düzeyde tutulabileceğini de ortaya çıkarmış.
Amerikalı uzmanlar dünyadaki bütün işlerin yarısının ‘bilgisayarlaştırılabileceğini' ve ‘alet işler el övünür' çağında artan refahın nasıl paylaştırılabileceğine yanıt bulunması gerektiğini belirtiyorlar.
Enzo Weber, Davos'ta tartışılan anketteki, teknolojik devrimden Almanya'nın olumsuz etkileneceği şeklindeki teze şöyle karşı çıkıyor: “Elektronik teknolojilerin birçoğunda diğer ülkelerin ilerisindeyiz. Makinecilikte üstümüze yok. Ancak ABD'nin diğer bazı alanlarda bizi oldukça geride bıraktığını da teslim etmemiz gerekir. Bu alanların başında ‘Big Data', yani büyük veri yönetimi, büyük veri akımlarının esnek kullanılabilmesi geliyor. Ama bu mutlakla avantaj anlamına gelmez. Büyük riskler de barındırıyor.”
Almanya'nın ABD tarafından yönetilen büyük veri endüstrisinin iş tezgâhı durumuna düşmemeye dikkat etmesi gerektiğini belirten istihdam araştırmaları uzmanı aksi takdirde teknolojik devrim yüzünden Almanya'nın istihdam kaybının daha fazla olacağını sözlerine ekliyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Nicolas Martin