1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rohingyaların eve dönüşü için anlaşma sağlandı

23 Kasım 2017

Yurtlarından edilen yüz binlerce Rohingya Müslümanı'nın geri dönebilmesi için Myanmar ve Bangladeş hükümetleri anlaşmaya vardıklarını açıkladı.

Myanmar und Bangladesch unterschreiben Abkommen zur Rückkehr der Rohingya
Fotoğraf: bdnews24.com

Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar'da ordunun operasyonları sonucu yaşadıkları Myanmar'dan komşu Bangladeş'e kaçmak zorunda kalan yüz binlerce Rohingya Müslümanı'nın geri dönüşü için iki ülke hükümeti bir anlaşma imzaladı.

Myanmar tarafların uzlaşmaya vardığını açıklarken, Bangladeşli yetkililer geri dönüşlerin iki ay içerisinde başlayacağını kaydetti.

Myanmar'ın fiili lideri Aung San Suu Çi, anlaşmanın "Arakan Eyaleti'nde yerlerinden edilen kişilerin geri dönüşünü" kapsadığını açıklarken, çerçevesinin 1992'de benzer şiddet olaylarını takiben imzalanan anlaşmaya göre belirlendiğini ifade etti.

Söz konusu anlaşmaya göre geri dönmek isteyen Rohingya Müslümanlarının Myanmar'da ikamet ettiklerine dair belge sunmaları gerekiyordu. Ancak şiddetten kaçan çok az Rohingya Müslümanı'nın belgeleri yanlarında götürdükleri tahmin ediliyor.

Bangladeş Birleşik Haberler ajansında konuşan ülkenin başbakanı Şeyh Hasina "Myanmar vatandaşlarının ülkelerine geri dönebilmeleri için ikili görüşmelerimize devam ediyoruz. Myanmar'a, kendi vatandaşlarını Bangladeş'ten geri almaları için çağrıda bulunuyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Anlaşma, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın geçen hafta Myanmar'da Suu Çi ile görüşmesi sonrası yapıldı. Ziyareti sırasında Tillerson, "Kuzeydeki Arakan Eyaleti'nde yaşanan durum Rohingyalara karşı açık bir etnik temizliktir" ifadesini kullanmıştı.

620 bin mülteci

Birleşmiş Milletler'in verilerine göre mevcut şiddet sarmalının başladığı Ağustos ayından bu yana 620 bin Rohingya Müslümanı Bangladeş'e sığınmış durumda.

Amerika Birleşik Devletleri, yaşananların "etnik temizlik" olduğunu açıklarken, Çarşamba günü yaptığı açıklamada şiddetin sorumlusu askeri görevlilere karşı yaptırım ve ceza uygulayabileceğini kaydetti.

Uluslararası Af Örgütü'nün bu hafta yayınladığı bir rapora göre Rohingya Müslümanlarının karşı karşıya kaldığı ayrımcılık son beş yılda artarken, gelinen nokta için "insanlık dışı apartheid" ifadesi kullanıldı.

Nobel Barış Ödüllü insan hakları savunucusu Aung San Suu Çi, krizi yönetmedeki acizliğinden dolayı eleştirilirken, meseleyi ülkesi Myanmar ve Bangladeş arasında ikili bir mesele olarak görüyor.

Ancak Türkiye'nin de aralarında bulunduğu birçok devlet ve aralarında İslam İşbirliği Teşkilatı'nın olduğu uluslararası kurumlar, yaşananları bir insani kriz olarak değerlendiriyor.

Myanmar'daki Budist çoğunluk nesillerden beri Myanmar'da yaşamalarına rağmen Rohingya Müslümanlarına Bangladeş'ten kaçak gelen devletsiz göçmenler gözüyle bakıyor.

En son şiddet sarmalı, Myanmar'daki bazı polis noktalarına gerçekleştirilen saldırılar sonrası güvenlik güçlerinin Rohingyaların köylerine karşı operasyon düzenlemesi ile başlamıştı.

Kayıp binlerce Rohingya çocuk ailesini arıyor

00:49

This browser does not support the video element.

AP,AFP/ÇÖ,ÖA

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik