Rumenler, seçtikleri cumhurbaşkanının parlamento tarafından azledilmesinin hiç de sanıldığı kadar kolay olmadığını gösterdiler. Romanya Parlamentosu’nda sırf bu amaçla kurulan iktidar ve muhalefet partileri arasındaki ittifak bu sonucu beklemiyordu. Cumhurbaşkanına görevden el çektirtmek için düşünülen referandum Cumhurbaşkanı Traian Basescu’nun zaferiyle noktalandı. Şimdi bütün Romanya bu siyasi krizin ne kadar lüzumsuz olduğunu tartışıyor.

İktidardaki Ulusal Liberal Parti ile sosyal demokrat ana muhalefet yarattıkları enkazı bir an önce kaldırıp seçmen nezdinde inandırıcılıklarını kaybetmemek için stratejilerini değiştirmek zorundalar. Çünkü taraftarlarının bir çoğu, Basescu’nun alternatifi olmadığı düşüncesiyle cumhurbaşkanının azledilmesini oyuyla reddetti.

Öte yandan referandum için harcanan 20 milyon euro, Avrupa Birliği’ne uyum reformları için kullanılsa Romanya’ya daha çok yararı olurdu. Siyasi zümrenin unutmaması gereken bir diğer husus ta, seçmenin yarıdan fazlasının sandık başına gitmemiş olması. Politikaya ihtiyaç olmadığını düşünenlerin haksız oldukları da anlaşılıyor. Çünkü aylardır süren siyasi krize rağmen ekonomik canlanma sürüyor, para birimi dış istikrarını korurken enflasyon cephesinden de olumlu haberler geliyor.

Romanya’daki siyasi partiler ve politikacılar, güçlü odakların ve patronların işbirlikçisi sayılıyor. Komünizmin çökmesinin üzerinden 17 yıl geçmiş olmasına rağmen hala genç ve şaibesiz politikacıların sıkıntısı çekiliyor.

Anayasanın tanıdığı yetkilere dayanarak siyasi hayatta aktif rol oynayan Basescu, yolsuzlukla mücadele, eski komünist gizli servis arşivlerinin açılması ve komünizmin resmen kınanması gibi adımları yüzünden çok düşman kazandı. Siyasi partiler referandum öncesinde Basescu’yu karalamaya çalışırken Cumhurbaşkanı da eski müttefiki Başbakan Calin Tariceanu’ya karşı popülist propaganda yapmaktan çekinmedi.

Tarım ve adalet reformlarının aksaması yüzünden AB Komisyonu tarafından dikkatle izlenen Romanya bir an önce gerekli hamleleri yapmazsa Brüksel mali yardımları azaltmak zorunda kalır. Bu durumda da Rumenlerin hayat standardını AB ortalamasına yaklaştırma hayalleri suya düşer.