1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ruhani’den Trump'a: Başaramadın"

14 Ocak 2018

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, ABD Başkanı Trump’ın yoğun girişimlerine rağmen nükleer anlaşmayı bozmayı "başaramadığını" söyledi.

Hassan Rohani
Fotoğraf: picture-alliance/Iranian Presidency Office

ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'a "son bir fırsat" tanıyacağını söyleyerek nükleer anlaşmaya dayanan yaptırım muafiyetini yeni müzakereler yapılması koşuluyla uzatması, tartışmaları alevlendirdi.

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in "Nükleer anlaşma, yeniden müzakereye açık değil" restinden sonra bugün de İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani sert açıklamalarda bulundu.

Ruhani, İran televizyonunda canlı yayımlanan açıklamasında Trump'ın çok sayıdaki girişimine rağmen "nükleer anlaşmayı bozmayı başaramadığını", nükleer anlaşmanın İran için "kalıcı bir başarı" olduğunu söyledi.

Çin'den çağrı

Trump'ın, anlaşmada İran'a yönelik daha sert koşulların getirilmesi amacıyla 120 gün içinde bir değişiklik yapılmaması halinde ABD'nin anlaşmadan çekileceği tehdidi, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinden Çin'in de tepkisine yol açtı.

Lu Kang Fotoğraf: picture-alliance/Kyodo

Gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lu Kang, İran ile nükleer anlaşmanın zorlu müzakereler yoluyla varılan bir mutabakatı yansıttığına dikkat çekerken, tüm tarafların Ortadoğu'da barış ve istikrarın korunması için "büyük önem taşıyan" anlaşmaya riayet etmesi gerektiğini vurguladı.

Rusya'dan "Büyük hata" uyarısı

BM Güvenlik Konseyi'nin bir diğer daimi üyesi olan Rusya da ABD'yi tek taraflı anlaşmadan çekilmemesi konusunda uyardı.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, "ABD'nin anlaşmadan çekilme yönünde bir karar aldığı ya da almaya yakın olduğu yönünde bizlerde bir kanaat oluşmakta" dedi ve böyle bir gelişmenin "büyük bir hata" olacağını söyledi.

Fransa da devrede

Trump'ın son İran hamlesi öncesinde nükleer anlaşmaya sadık kalınması yönünde çağrılar yapan AB'nin anlaşmaya taraf önemli ülkeleri Almanya, Fransa ve İngiltere'de de gelişmeler dikkatle değerlendiriliyor.

MacronFotoğraf: Reuters/C. Platiau

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tüm taraflara İran ile nükleer anlaşmaya riayet etme çağrısını yineledi. Elysee Sarayı'ndan yapılan açıklamada Macron'un, Trump gibi İran ile nükleer anlaşmada değişiklik yapılmasını talep eden İsrail Başbakanı Netanyahu ile telefonda görüştüğü ve tüm tarafların anlaşmaya uymasının önemine vurgu yaptığı belirtildi.

AB değişiklik istemiyor

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'nin sözcüsü Brüksel'de yaptığı açıklamada, AB'nin mevcut anlaşmada değişikliğe gidilmesinden yana olmadığına işaret etti. Sözcü bununla birlikte, uygulama konusunda beklentilerini ifade ederek, anlaşmanın "tam anlamıyla ve daha etkili bir biçimde uygulanması" gerektiğini kabul ettiklerini vurguladı.

Trump'ın açıklamaları sonrasında AB'nin değerlendirme yapacağı bilgisini veren sözcü, başta Almanya, Fransa ve İngiltere olmak üzere AB üyelerinin ABD Başkanı'nın pozisyonunu ve söz konusu açıklamalarının sonuçlarını masaya yatıracağını söyledi.

Beyaz Saray Cuma günü yaptığı açıklamada, ABD Başkanı'nın İran ile P5+1 ülkeleri (ABD, İngiltere, Çin, Fransa, Rusya ve Almanya) arasındaki nükleer anlaşmaya dayanan yaptırım muafiyetini, İran'a yönelik daha sert koşulların yeniden müzakere edilmesi kaydıyla 120 gün uzattığını duyurmuştu.

Fotoğraf: picture alliance/Consolidated/CNP/dpa/R. Sachs

2015 yılında imzalanan anlaşma ile İran yönetimi, en az 10 yıl süreyle nükleer programını önemli ölçüde sınırlandırarak nükleer silah üretimine geçmemeyi taahhüt etmişti.

Buna karşılık BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri ve Avrupa Birliği, İran ile ekonomik ilişkilerin normalleştirilmesine ve uygulanan yaptırımların azaltılmasına yeşil ışık yakmıştı.

Anlaşmayı denetleyen Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) İran'ın şimdiye kadar anlaşmaya uyduğunu belirtiyor. ABD Başkanı Trump, göreve gelmesinin ardından İran ile nükleer anlaşmayı eleştirmiş, Barack Obama'nın başkanlığı döneminde varılan bu anlaşmayı "utanç verici" olarak nitelendirmişti.

DPA/Reuters/DA/HT

© Deutsche Welle Türkçe