1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Futbol

Rus futbolunun ırkçılık sorunu

21 Haziran 2018

Rus futbolunda ırkçılık ve ayrımcılık vakalarına sık sık rastlanıyor. Bu sorunla mücadele etmek isteyen taraftarlar ise pek destek bulamıyor. Dünya Kupası’nın bu zihniyeti değiştirmeye yardımcı olması umuluyor.

Rusya'nın Dünya Kupası'ndaki Mısır maçını Soçi'deki taraftar alanından takip eden futbolseverler
Rusya'nın Dünya Kupası'ndaki Mısır maçını Soçi'deki taraftar alanından takip eden futbolseverlerFotoğraf: Reuters/F. Lenoir

Robert Ustian, yaşadığı şokun etkisinden uzun süre kurtulamadı. Gönül verdiği CSKA Moskova, UEFA Şampiyonlar Ligi grup maçında İtalyan temsilcisi Roma’ya 5-1 mağlup olmuştu. Ama Ustian’ı asıl üzen, bu farklı yenilgi değildi. Hezimeti hazmedemeyen Moskovalı holiganlar, sahaya yanıcı maddeler atıp polislere saldırmış, Nazi sembolleri eşliğinde ırkçı şarkılar söylemişti.

Ustian, bu holiganların gerçek CSKA taraftarlarını temsil etmediğini göstermek için sosyal medyada yazılar yazdı, resimler yayınladı.  Ayrıca kendisi gibi düşünen bir grup futbolseverin desteğiyle “CSKA Taraftarları Irkçılığa Karşı” adı altında bir oluşum başlattı. Bu, Rus futbolundaki ilk ırkçılık karşıtı sivil toplum inisiyatifi olarak tarihe geçti. Bugüne kadar da bu alandaki tek örnek olarak kaldı.

Robert UstianFotoğraf: Getty Images/AFP/K. Kudryavtsev

Dünya Kupası ve hoşgörü kültürü

FIFA 2018 Dünya Kupası başlamadan birkaç gün önce medyada Rus holigan ve Neonaziler ile ilgili çok sayıda haber yayınlandı. Özellikle Fransa’daki EURO 2016 sırasında Rus holiganların karıştığı kavgalar yeniden gündeme geldi. Bu olayların benzerleri Rus ligindeki maçlar sırasında da zaman zaman yaşanıyor. Ayrıca tribünlerde gamalı haç ve benzeri Nazi sembollerine rastlamak mümkün. Bu tehlikeli azınlığın ötesinde asıl analiz edilmesi gereken konu ise söz konusu zihniyetin Rus toplumunda da hayli yaygın olması. Zaten ırkçılar da toplumun genelde sessiz kalmasına güvenerek eylemlerini meşru görüyor. Burada asıl soru şu: Dünya Kupası, hoşgörü kültürünün tesis edilmesinde uzun vadede bir etkiye sahip olur mu?

Robert Ustian, Güney Kafkaslar bölgesindeki Abhazya Özerk Cumhuriyeti’nde doğup büyümüş. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ailesi maddi açıdan çok zor günler geçirmiş. CSKA Moskova takımına duyduğu sevgi, onun zorlu hayatında biraz olsun kafasının dağılıp moral bulmasına katkı sağlamış. Üniversitede iktistat okumuş, farklı şehirlere gitmiş ve en nihayetinde futbol aşkı nedeniyle Moskova’ya yerleşmeye karar vermiş. Davudi sesiyle renkli ve hoşgörülü bir taraftar kitlesinin oluşması için propaganda yapıyor: “Hoşgörülü yaklaşım ve farklı ırkların dâhil olduğu bir atmosfer, taraftarlara yeni bir kimlik kazandırabilir.” Ancak Ustian, bunun önündeki en büyük sorunun da bilincinde: “Böyle bir birikim ve düşünceye sahip futbol aktivistlerinin sayısı, bir elin parmakları kadar.”

Işıltılı organizasyon gerçekleri örtüyor

Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) Rusya’daki ırkçılık sorununun farkında. Nitekim ırkçılıkla mücadele ağı FARE ile işbirliği yaparak, 2013 yılından bu yana özel gözlemciler eğitti. Bu gözlemciler, maçlardaki ırkçı unsurları belgeleyip FIFA’ya rapor etmekle sorumlu. Ayrıca hakemlere de “ırkıçılığa kesinlikle müsamaha göstermemeleri” talimatı verildi.

Rusya’daki Dünya Kupası hayli görkemli ve ışıltılı geçyor. Bu parlak atmosferde, gündelik hayatın karanlık yüzünün üstünün örtülmesi kuvvetle muhtemel. Yerli taraftarların çoğu, zaten astronomik bilet fiyatlarını karşılayabilecek maddi güce sahip değil. Holiganlar da bu tür büyük organizasyonlarla fazla ilgilenmiyor. Dolayısıyla tribünlerdeki taraftar profili, Dünya Kupası sırasında bambaşka bir görünüme sahip.

Rus sosyolog Elena ErkinaFotoğraf: DW/R. Blaschke

“Rus futbolunun yöneticilerini, ırkçılığa karşı tedbir almaya ikna etmek hiç de kolay olmadı.” Bu sözler Elena Erkina’ya ait. 34 yaşındaki sosyolog, Rusya Futbol Federasyonu Güvenlik Komitesi’nin ilk ve tek kadın üyesi. Erkina, Dünya Kupası’nda Rusya’nın misafirperver ve hoşgörülü bir ev sahibi rolüne bürünmesi için en fazla çaba sarf edenlerin başında geliyor.

Ancak Rus yetkililer, “caydırıcı önlemler” tanımını kendilerince anlamayı tercih ediyor. Taraftar gruplarının yasaklanması, kişisel verilerin depolanması ve holiganların evlerine uyarı amaçlı yapılan ziyaretler, alınan önemlerden sadece birkaçı. Kremlin, bir reklam ajansıyla anlaşarak olumlu bir imaj oluşmasına da gayret gösteriyor. Son olarak basına servis edilen fotoğraflarda, serin havada oynan bazı akşam maçlarında seyircilere ücretsiz battaniye ve kahve dağıtıldığı belirtilerek “misafirperver ev sahibi” vurgusu yapılmaya çalışıldı.

Masraflı ve zahmetli bir süreç

Erkina’ya göre bundan daha fazlası gerekli: “Gelecek nesilleri de düşünmek zorundayız. Pek çok genç taraftar yalnız bırakılıyor. Henüz bazı şeylerin bilincinde olmadan aşırı sağcı grupların etkisi altına giriyorlar. Onlara, hoşgörülü ve açık bir taraftar kültürüyle de benlik ve kimlik kazanabileceklerini aşılamaya çalışıyoruz. Ancak bu hem çok masraflı hem de çok zahmetli bir süreç.”

Yaklaşık 100 farklı etnik grubun yaşadığı Rusya’da hâlâ bir üst kimlik arayışı söz konusu. Başta Kafkaslar ve Orta Asya kökenliler olmak üzere pek çok insan, yaşadıkları sosyo-ekonomik zorlukların sorumlusu olarak genelde diğer etnik grupları görüyor. Nitekim bu etnik gerginlikler özellikle Terek Grozni ya da Anji Mahaçkale gibi Kafkasya takımlarının Moskova’daki deplasman maçlarında bariz şekilde ortaya çıkıyor. Kamuoyu araştırma şirketi Levada'nın verilerine göre, Rusların yüzde 60’ından fazlası göçün her türlüsüne karşı.

Ronny Blaschke

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster