1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rusya ile AB arasında soğuk rüzgarlar

DW18 Mayıs 2007

Taraflar arasında var olan sorunlar nedeniyle zaten kritik bir havada başlayan AB-Rusya Zirvesi’nde ortam, AB Dönem Başkanı Almanya Başbakanı Merkel’in Moskova’nın insan hakları konusundaki tutumunu yermesi ve ev sahibi Rusya Devlet Başkanı Putin'in buna sert cevap vermesiyle daha da gerildi. AB Komisyonu Başkanı Barroso da Rusya'nın AB üyesi bir ülkeyle sorun yaşamasının, tüm AB ile sorun yaşaması anlamına geldiğini söyledi.

Merkel ve Putin görüşmesinden somut sonuçlar çıkmadı.
Merkel ve Putin görüşmesinden somut sonuçlar çıkmadı.Fotoğraf: AP

Avrupa Birliği ve Rusya arasındaki sorunların ve gerginliğin giderilmesi için Rusya’nın Samara kentinde düzenlenen AB-Rusya Zirvesi, tansiyonun daha da tırmanmasıyla noktalandı. Oysa Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, zirve öncesi özel konukları özel bir program hazırlamıştı. Putin, AB Dönem Başkanı Almanya’nın Başbakanı Angela Merkel ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’yu, zorlu konuların ele alınacağı zirve öncesinde özel bir akşam yemeğinde ağırladı ve daha sonra Volga Nehri üzerinde geziye çıkıldı. Bu, tarafların biraz olsun rahatlamasını sağladı.

Nitekim dün akşamki bu rahatlama Angela Merkel’ın açıklamalarına da yansıdı: “Birbirinin hakkında konuşmak yerine karşılıklı konuşmak her zaman daha iyidir ve ayrıca burada bunun için fırsat var. Rusya ve Avrupa Birliği, stratejik olarak birbirine muhtaç. Nitekim çok sayıda ortak projesi var ve biz bunları geliştirmek istiyoruz.“

Akşam yemeğindeki olumlu açıklamaların ardından Merkel, Barroso ve Putin, zirve görüşmelerini gerçekleştirmek üzere bugün Samara’da yeniden bir araya geldi. Merkel, zirvenin başlangıcında olumlu açıklamalar yaptı, Putin de zirvenin yapıcı ruhla başladığını ve zirvenin taraflar arasında diyalog imkanı sunduğunu dile getirdi.

Barroso'dan sert sözler

Ancak baştaki iyi niyet açıklamalarına rağmen, zirveden bir ortaklık anlaşması çıkmadı ve sorunlar giderilmedi. Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Polonya, Estonya ve Litvanya konularında Rusya ile yaşadıkları görüş ayrılıklarının, tüm AB'nin ortak sorunu olduğunu ifade etti. Barroso, Rusya'ya, AB'ye üye bir ülkenin yaşadığı zorluğun, tamamıyla AB'ye yansıyan bir durum olduğunu söyleme fırsatı bulduklarını belirtti ve "Polonya sorunu Avrupa'nın sorunu. Litvanya ve Estonya sorunları ayrıca AB'nin sorunu. Yakın işbirliği istiyorsanız, AB'nin birlik ilkesine dayandığını bilmenin çok büyük önemi var" dedi.

19. AB-Rusya Zirvesi’nin bitiminde, Avrupa Komisyonu Başkanı, Rusya'nın Polonya'dan et alımını yasaklaması için bir neden görmediğini söyledi ve Polonya etinin AB ülkelerinde satıldığını hatırlattı. Almanya Başbakanı Merkel de bu sorunun bir an önce aşılmasını umduğunu belirtti. Putin de Rusya ve AB arasındaki ortaklık anlaşmasının yenilenmesinden taraf olduğunu dile getirdi.

Rusya’nın Polonya’dan et ithalatını yasaklaması üzerine Varşova yönetimi, Brüksel-Moskova işbirliği anlaşmasın veto etme tehdidinde bulunmuştu.

Putin'den suçlama

Zirvede, AB ile hemen hemen tüm konular üzerinde anlaştıklarını ifade eden Putin, bazı Avrupa ülkelerini ekonomik konularda bencilce davranmakla suçladı ve bu konularda görüş birliğine varılamadığını belirtti. Putin, "Bu ülkeler her zaman hem AB'nin hem de Rusya'nın çıkarına hizmet etmiyor" dedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, AB ile Rusya arasında ortaklık anlaşması görüşmelerinin aksadığını, görüşmelere başlamadan önce AB'nin kendi içindeki sorunları çözmesi gerektiğini söyledi.

Letonya ve Estonya'daki hak ihlallerinin "Avrupa tarafından kabul edilemez" olduğunu söyleyen Putin, Estonya'daki yetkililerden, bir Rus vatandaşının Tallinn'de öldürülmesinden sorumlu olanları yargı önüne çıkarmalarını istedi. Putin, "Bu, bir kaza değildi. Bizi endişelendiren, yaralı olmasına rağmen kimsenin ona yardım etmiş olmaması. Bu insan, polisin gözü önünde öldü. Bu bir suçtur ve ısrarla üzerinde durduğumuz, suçluların bulunması isteğimizdir" dedi.

Kasparov krizi

Aralarında Dünya eski Satranç Şampiyonu Garry Kasparov’un da bulunduğu Kremlin yönetiminin muhaliflerinin zirvenin yapıldığı Samara’ya gelmesinin engellendiği haberleri Merkel ve Putin’in ‘tartışmasına’ neden oldu. Alman Başbakanı Merkel’in, Kasparov’un adını anmaksızın “muhalefet liderlerinin Samara’daki protesto gösterisine katılmalarının engellenmesini” eleştirmesi Putin’i kızdırdı. Rus lider Merkel’in eleştirisine “Almanya’da da benzer yöntemler uygulanıyor” cevabını verdi ve Haziran’da Almanya Heiligendamm’da yapılacak G-8 Zirvesi öncesinde yetkililerin aldıkları yoğun güvenlik önlemleri ve gösteri yasağına işaret etti.

Kasparov, Rusya-AB zirvesiyle aynı tarihe denk gelen gösteriye katılmak üzere bugün Samara’ya giderken Moskova’da polis tarafından engellendi. Polis ayrıca, Kasparov'un biletine ve pasaportuna el koydu ve bir diğer muhalif lider Eduard Limonov da aynı uygulamaya maruz kaldı.

İnsan hakları ihlalleri sorun

Rusya’daki demokrasi ve insan hakları sorunları uzun süredir taraflar arasında sıkıntı yaratıyor. Rusya sık sık Avrupa’nın bu konudaki çıkışlarını “kabul edilemez“ bulduğunu açıklarken, Avrupalı politikacıların bu konudaki hassasiyeti devam ediyor.

Avrupa Parlamentosu’nun Dış İlişkiler Komisyonu Başkan Yardımcısı Michael Gahler bu konudaki görüşlerini şöyle dile getirdi: “Enerji sevkiyatı, insan hakları ve demokrasinin önüne geçemez. Bu nedenle yapılması gereken iki şey var: Birincisi enerji çıkarlarımızı korumak, zira Avrupa Birliği, Rusya’daki enerji sevkiyatının yüzde 80’nini Avrupalılar alıyor. Nitekim, Rusya’nın sevkiyat konusunda garanti vermesi, onların da çıkarına. Diğer yandan şu da çok açık: Estonya’ya destek verdiğimizi gördüler, bu konuda Rusya’yı dikkate almıyoruz. Biz, üye ülkelerle dayanışma içindeyiz.“