1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rusya'da seçmenler sandık başında

17 Eylül 2021

Rusya'da seçmenler parlamentonun alt kanadı Duma'nın 450 üyesini belirlemek üzere sandık başına gidiyor. Bugün başlayan oy verme işlemi 19 Eylül'de sona erecek.

Fotoğraf: Yegor Aleyev/TASS/dpa/picture alliance

Rusya'da parlamentonun alt kanadı Duma'nın 450 üyesinin belirleneceği, 14 siyasi partinin yarışacağı seçimlerde oy verme işlemi bugün başladı. Seçimler 19 Eylül'de sona erecek. Bunun yanı sıra bazı bölgelerde ara seçimler ve bazı kentlerde de yerel seçimler yapılacak.

Seçimlere katılım oranının düşük kalacağı endişesi hakim. Başkent Moskova'nın dört bir yanında seçmenlere vaatlerde bulunan afişler asılı. Putin'in partisi Birleşik Rusya'nın güçlü bir rakibi yok. Dolayısıyla seçimlerin favorisi Birleşik Rusya partisi olarak görülüyor. Birleşik Rusya anayasa değişikliğini yapmak için gerekli üçte ikilik çoğunluğu sağlamayı istiyor. 2020 yılında Putin böyle bir değişiklik sayesinde 2036 yılına kadar görev yapabilmesinin önünü açmıştı. 

Gözlemciler Kremlin'in tolere ettiği grupların adaylarının yanı sıra başka partiye mensup olsa da Birleşik Rusya'ya yakın isimlerin de seçimlerde yarıştığını belirtiyor. Ancak muhalefetin birçok adayının seçimlerde yarışamadığını belirtiyor.

Navalni'yi destekleyenlerden kampanya

Tutuklu muhalif lider Aleksey Navalni'yi destekleyenler "akıllı oylama" adlı bir proje başlattı. Bu projede seçmenlere iktidardaki Birleşik Rusya'yı zayıflatmak için bulundukları bölgede Birleşik Rusya'nın rakibi partilere ve doğrudan adaylara oy vermeleri çağrısı yapılıyor. Navalni destekçilerinin hayata geçirdiği internet sitesi 15 Eylül'de açıldı ama sonrasında Rus telekomünikasyon dairesi tarafından kapatıldı. Bu projeyi hayata geçirenler, sayfanın aplikasyonunun ise işlediğini belirtiyor.

Tutuklu muhalif lider Aleksey NavalniFotoğraf: Sefa Karacan/AA/picture alliance

Navalni "akıllı oylama" projesi ile geçen yıllarda örneğin Moskova'daki Şehir Meclisi seçimlerinde başarı sağlamıştı. Seçimi kazanan doğrudan adayların yaklaşık yarısı muhalif adaylardı. Navalni'nin birçok destekçisi şu an yurt dışında, dolayısıyla seçimlerde oy bile kullanamayacaklar. Muhalif politikacılardan Vladimir Milov DW'ye verdiği demeçte, "Navalni Kremlin tarafından gerçek bir tehlike olarak görüldü çünkü vatandaşları internet üzerinde mobilize etme yeteneğine sahipti" diye konuşuyor.

Muhalefetin üzerinde baskı büyük

Muhalefetin üzerinde bu seçimlerde baskı daha da arttı. Navalni cezaevine girdiğinde, kurucusu olduğu Yolsuzluğa Karşı Vakıf  "aşırı" diye sınıflandırılarak faliyetleri engellendi.

Az sayıdaki popüler muhalif politikacının da seçimlerde yarışmasına ya izin verilmedi ya da yurt dışına çıkmaya zorlandılar. Bazıları kendileriyle aynı ismi taşıyan başka adaylarla mücadele ediyor. Liberal Yabloko Partisi'nden Boris Vişnevski St. Petersburg Şehir Meclisi'ne yeniden seçilebilmek için kendisiyle aynı adı taşıyan iki kişiye karşı mücadele etmek zorunda. Sivil toplum kuruluşu, Rus gözlemci hareketi Golos'tan Vitaliy Averin, binlerce muhalif adayın yarışmasına izin verilmediğini hatırlatıyor ve bu nedenle seçimlerin "adil olmayacağını" belirtiyor.

Şoygu ve Lavrov'la oy kazanma çabası

Seçimlerde Duma'ya Birleşik Rusya'nın yanı sıra halihazırda parlamentoda olan Komünist Parti, sağ popülist LDPR ve Adil Rusya- Hakikat için Partisi'nin de girmesi bekleniyor. Yapılan son kamuoyu anketlerine göre Komünist Parti'nin oy oranı yüzde 20 civarında. Vladimir Putin'in partisi Birleşik Rusya'nın oy oranları ise ciddi düşüşte. Resmi kamuoyu araştırma şirketi WZIOM'un anketlerine göre bile Birleşik Rusya'nın oy oranının yüzde 30'un altına indiği oldu. Birleşik Rusya'nın anketlerdeki oy oranının seçimlere kısa bir süre kala yüzde 42 civarında olduğu belirtiliyor. Ancak bu oran 2016 yılındaki seçimlere göre yüzde 10'dan fazla oy kaybı anlamına geliyor. Birleşik Rusya 2016 seçimlerinde yüzde 54,2 oranında oy almıştı.

Birleşik Rusya'nın oy oranlarının düşük olmasının nedeni olarak ortaya çıkan yolsuzluk skandalları ve pandemide vatandaşlar giderek daha fazla yoksullaşırken siyasetçilerin lüks bir hayat sürmeye devam etmesi gösteriliyor. Rusya'da çalışanların büyük çoğunluğunun geliri pandemi sırasında azaldı. 

Dışişleri Bakanı Sergey LavrovFotoğraf: Russian Foreign Ministry/REUTERS

Liberal Yabloko Partisi'nin Genel Başkanı Nikolay Ribakov bu durumu, "Vatandaşlar arasında kastlar var. Üst düzey memur ve milletvekilleri bambaşka bir hayat sürüyor" sözleriyle özetliyor. Moskovalı sanatçı ve eski bir Putin destekçisi olan Irina Petrova da hayal kırıklığı içinde olduğunu söylüyor ve "Halkını aç bırakmak doğru değil" diye konuşuyor.

Birleşik Rusya anketlerde aldığı bu düşük oranlar karşısında popüler iki isim; Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la oy kazanmaya çalışıyor. Anketler her iki siyasetçinin ülkede destek gören ve saygı duyulan iki önemli isim olduğuna işaret ediyor. 

Birleşik Rusya Doğu Ukrayna'da da destek almayı umut ediyor. Buradaki 600 bin Rusya yanlısı vatandaşın Rusya pasaportu aldığı açıklandı. Bu vatandaşlar sandık başına giderek oy kullanabilecekler. Bunun yanı sıra Birleşik Rusya emeklilere ve ülkedeki güvenlik birimlerinde çalışanlara bir kereliğine mahsus ödemeler yaptı. Muhalefet bu ödemeleri potansiyel seçmenlere verilen "rüşvet" olarak nitelendiriyor.

Roman Goncharenko / AFP

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster