1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rusya’da sonucu belli seçim

Cornelia Rabitz8 Kasım 2007

Rusya'da 3 hafta sonra 100 milyon seçmen parlamento seçimleri için sandık başına gidiyor. Gözlemciler Putin yönetimince yapılan yasal düzenlemelerin seçimlerin galibinini daha şimdiden ortaya koyduğunu dile getiriyorlar.

Putin'i başbakanlığa aday gösteren Birleşik Rusya Partisi'nin oyların yüzde 70'ini toplaması bekleniyor.
Putin'i başbakanlığa aday gösteren Birleşik Rusya Partisi'nin oyların yüzde 70'ini toplaması bekleniyor.Fotoğraf: AP

Rusya’da parlamentonun alt kanadı Duma’nın halk arasındaki itibarı pek yüksek değil. Saygın Levada Enstitüsü tarafından yapılan son bir araştırmaya göre, halkın yüzde 37’si, Rusya’da hayatın devlet başkanı tarafından alınan kararlarla da yürüyebileceği görüşünde. Seçmenler, Duma’nın ülke siyasetinde oynadığı rol konusunda umursamaz bir tavır sergiliyor. Kamuoyu araştırmasına katılanların yüzde 60’a yakını, seçim sonuçlarının hayatlarını etkilemeyeceği görüşünde.

Birinci parti Birleşik Rusya

Seçmenlerin gözünde, Aralık’ta yapılacak seçimlerin galibi de şimdiden belli: Vladimir Putin’i başbakanlığa aday gösteren Birleşik Rusya Partisi. Levada Enstitüsü’nün başkanı Lev Gudkov: “Birleşik Rusya Partisi’nin oy oranı yüzde 68’i bulur. Komünistler ise yüzde 15 ile sandıktan ikinci çıkar. Diğer partilerin ise parlamentoya girmesi neredeyse imkansız. Başka bir deyişle: bu tabloda bir değişiklik olmazsa, seçimlerden tek partili bir Duma çıkacak.”

Mali kriterler getirildi

Kremlin yine de rizikoya girmemek için, seçim yasasını sıkılaştırdı ve seçim barajı yüzde 5’ten yüzde 7’ye çıkarıldı. Seçimlere sadece üye sayısı en az 50 bin olan partiler katılabilecek, bağımsız adaylara ise fırsat tanınmıyor. Ayrıca seçime katılabilmek için bir takım mali kriterler de kondu.

Değişiklikleri eleştirel bir gözle izleyen uzmanlar, sözkonusu adımların, olası bütün sürprizleri önlemek amacıyla atıldığını belirtiyor. Araştırmalar, bu nedenle seçmenlerin sadece yarısının sandık başına gitmesinin beklendiğini, bu kesimin de zaten “Birleşik Rusya Partisi”nin destekçileri olduğunu gösteriyor.

Siyasi hava

Ülkede seçim atmosferi yok. Medya tek taraflı yayın yapıyor.

Siyasi bir tartışma yürütülmüyor. Sadece Putin’in “Birleşik Rusya Partisi”nin başbakan adayı olması, Ekim ayı başında sansasyon yaratmıştı. Artık Rus kamuoyu, Putin’in siyaset sahnesinden inmemekte kararlı olduğundan emin. Moskova’daki Heinrich Böll Vakfı’ndan Jens Siegert: “Putin, “Birleşik Rusya Partisi”nden başbakan adayı olmakla gayet açık bir şekilde şu mesajı verdi: Ben gitmiyorum, daha uzun bir süre nüfuzlu kalmaya devam edeceğim.”


Putin’in manevrası

Rusya Devlet Başkanının halk arasındaki popülerlik oranı yüzde 70’lerde dolaşırken, özellikle Batılı gözlemciler, Putin’in başbakanlığa aday olmasının, iktidarı elinde tutmak için bir manevra olduğunu ve politikacının kendisine üçüncü bir kez devlet başkanlığı için fırsat tanımayan anayasayı bir anlamda kaale almadığını belirtiyorlar. Muhalif isimlerden, eski Rusya Başbakanı Mihail Kasyanov da, siyasi tablonun neredeyse bir maskaralığa döndüğünü savunuyor: “2 Aralık’ta yapılacak seçimler, seçimden çok, demokratik bir sürecin takliti. Bu sözde seçimlere katılmak, ülkenin geleceği için gerçekten zararlı.”