Rusya'nın Batı'ya karşı "gerçeklik" girişimi: GFCN
8 Haziran 2025
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Nisan ayı başında Küresel Doğrulama Kontrol Ağı (Global Fact-Checking Network, GFCN) adı altında Rus devletinin kontrolünde bir teyit mekanizması kurduğunu açıkladı.
Bu girişimden ilk kez Kasım 2024'te Moskova'da düzenlenen "Yalanlarla Diyalog 2.0" adlı forumda bahsedilmişti. Nisan ayındaki resmi duyuru sonrası bir açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, GFCN'yi Batı'nın "bitmek bilmeyen yalan haber ve dezenformasyon kampanyalarına" karşı bir yanıt olduğunu söyledi. Batılı doğruluk kontrolü sitelerini "taraflı ve sahte" olmakla suçlayan Zaharova, "Bu küresel sivil bir girişim. Batı'nın yıkıcı eylemlerine karşı kendi yapıcı gündemimizi ortaya koymamıza olanak tanıyacak" diye konuştu.
GFCN, Rus devlet haber ajansı TASS ile Kremlin yanlısı "Dialog Regions" adlı bir kuruluş tarafından hayata geçirildi.
Ancak TASS, 2022 yılında Avrupa Haber Ajansları Birliği (EANA) tarafından editoryal bağımsızlık endişeleri nedeniyle üyelikten çıkarılmıştı. "Dialog Regions" adlı kuruluş da 2023'te Kremlin yanlısı "War on Fakes" adlı siteyi yönettiği ve dezenformasyon yaydığı gerekçesiyle Avrupa Birliği'nin (AB) yaptırımlarına maruz kalmıştı. ABD Hazine Bakanlığı da 2024 Rusya seçimleri öncesinde kuruluşu yaptırım listesine dahil etti.
Ancak "Facta" ve "Maldita" gibi saygın doğruluk kontrolü siteleri, Kremlin'e yakınlığı bilinen destekçiler, şeffaf olmayan yapılar ve tek taraflı içerikler nedeniyle GFCN hakkında ciddi uyarılarda bulunuyor.
GFCN küresel doğruluk kontrolü standartlarını karşılıyor mu?
Bağımsız gerçeklik kontrolü yapabilmek için öncelikle şeffaflık, doğrulanabilir kaynaklar ve açık yöntemler gerekir. Önde gelen kuruluşlar, örneğin Poynter Enstitüsü'ne bağlı Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı (IFCN), doğruluk denetimlerinin açık kaynaklara dayanmasını ve herkes tarafından kontrol edilebilecek yöntemlerle hazırlanmasını da şart koşar.
Deutsche Welle (DW) de GFCN'ye ait bazı içerikleri inceledi ve kaynak kullanımı ile yöntemlerde ciddi sorunlar tespit etti.
Örneğin sitedeki "Romanya Seçimleri: Batı Ancak İkinci Denemede Nasıl Kazandı?" başlıklı yazıda, 2024 Eurobarometer anketine atıf yapılarak Rumen halkının mülteci yardımlarını yüzde 22, AB'nin Ukrayna politikasını yüzde 14 ve Ukrayna'nın AB adaylığını da yüzde 13 oranında desteklediği iddia edildi.
Ancak bu rakamlar doğru değil. DW’nin yaptığı kontrole göre, Romanya halkı bu konularda çok daha yüksek destek veriyor.
Bir başka yazıda ise GFCN, 5 Nisan 2025'te ABD genelinde düzenlenen "ELLERİNİ ÇEK!" protestolarının arkasında Soros Ailesi'nin olduğu iddia ediliyor. Gerekçe olarak da bazı organizatörlerin geçmişte Open Society Foundations'tan hibe almış olması gösteriliyor. Oysa yazıda yanıltıcı bir yol kullanılıyor. Haberde sadece MoveOn ve Indivisible gruplarına odaklanılıyor, protestoların ardındaki geniş koalisyon görmezden geliniyor. Ayrıca bu hibeler 5 Nisan eylemleri için değil, genel programlar için öngörülmüş destekler. Dahası bu grupların tek destekçisi Open Society değil; onlarca farklı finansörleri bulunuyor.
Benzer şekilde "ChatGPT Rus Propagandasına Yatkın mı?" başlıklı yazı da iddiasını derinlemesine ele almak yerine çoğunlukla TASS'ı savunuyor ve bu ajansı eleştiren Norveçli bir medya kuruluşuna saldırıyor. Oysa DW'nin daha önce aktardığı NewsGuard raporu gibi ciddi soruşturmalar bu konuya dair ciddi bulgular ortaya koymuştu. GFCN yazısı ise bu araştırmalardan neredeyse hiç bahsetmiyor.
Peki, bu yazıları kim yazıyor?
GFCN'ye içerik üretenler arasında, şu an Rusya'da yaşayan Hollandalı gazeteci Sonja van den Ende de var. Ukrayna'da Rus askerleriyle birlikte cepheye gittiği bilinen van den Ende, Hollanda medyasında sıkça komplo teorisyeni olarak tanımlanıyor. Hollandalı gazeteci X platformunda yakın zamanda şu paylaşımı yapmıştı:
"Almanya artık bira ve sosis ülkesi değil; bıçaklı saldırganlar ülkesi. Suriyeli, Iraklı radikallerle doldu."
Katkı sunan bir diğer isim ise ise Avustralya merkezli Eleştirel Medya Çalışmaları Merkezi Direktörü Tim Anderson. Anderson, Ukrayna Buça'daki sivil katliamı "aldatmaca" olarak tanımlamış, Rusya'nın Ukrayna'daki sivil altyapıyı hedef almadığını savunmuştu. Ancak bu açıklamalar, somut verilerle çelişiyor.
Taklit ederek güveni zayıflatmak: Kremlin’in bilindik yöntemi
Uzmanlar, GFCN adının IFCN'ye sadece bir harf farkla benzemesinin tesadüf olmadığını düşünüyor. 2015'te kurulan IFCN (Uluslararası Doğrulama Ağı), dünya çapında 150'den fazla bağımsız doğruluk kontrolü kuruluşunu bir araya getiren, gazetecileri eğiten, şeffaflık ve bağımsızlık standartlarını belirleyen saygın bir ağ.
GFCN ise Rusya'nın uzun süredir uyguladığı bir taktiği anımsatıyor: Gerçek kurumları taklit ederek gazetecilik ile propaganda arasındaki çizgiyi bulanıklaştırmak.
IFCN Direktörü Angie Drobnic Holan, DW'ye GFCN ile ilgili olarak "Bu girişimi profesyonel doğruluk kontrolü ekosistemine dahil etmiyoruz. Profesyonel doğruluk kontrolü, hükümetin görüşlerini eleştirme özgürlüğünü de içerir. Bu yapının buna izin verdiğine ciddi şekilde şüpheyle yaklaşıyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Avrupa Dijital Medya Gözlemevi'nden Tommaso Canetta ise durumu "siyasi sözcük gaspı" olarak tanımlıyor:
"Bu taktiği sıkça görüyoruz. Güven veren kavramlar, örneğin 'doğruluk kontrolü', siyasi çıkarlar için içeriği boşaltılarak kullanılıyor."
Canetta'ya göre IFCN ya da Avrupa Doğruluk Kontrolü Standartları Ağı (EFCSN) gibi yapılarla kurulan bağlar, gerçek gazetecilik yapan kuruluşlarla manipülasyon yapan yapılar arasında net bir ayrım çiziyor:
"Bu tür standartlar olmadığında. Rusya'nınki gibi girişimler kavramları kirletiyor ve toplumu yanıltıyor."