Britanya Başbakanı Theresa May Perşembe günkü Brüksel temaslarında Avrupa Birliği (AB) Komisyon Başkanı Jean-Claude Juncker'i Avam Kamarası'nda ret edilen Brexit anlaşmasını yeniden görüşmeye ikna edemedi. Rhein-Zeitung gazetesi Başbakan May'in Brexit için daha çok zaman varmış gibi davrandığını belirtiyor ve ekliyor:

"Oysa Britanya'dan kıta Avrupası'na taşınan şirketlerin sayısı her gün biraz daha artıyor. Britanya Başbakanının ülkesi için en iyi çözümü elde edebileceğine neredeyse kimse inanmıyor. Brexit anlaşmasını kabul eden ve ülkesinde en iyi anlaşmayı yaptığını iddia ettikten sonra anlaşmayı yeniden görüşmek üzere Brüksel'e dönen bir başbakana AB temsilcileri nasıl güvenebilir? Britanya'ya ayrıcalık tanıma dönemi nihai olarak sona ermiştir.”

Rheinpfalz gazetesi Britanya'nın AB'den ayrılmasına yedi hafta kala görüşmelerdeki son durumu konu alan yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılma tarihi olan 29 Mart'a tam yedi hafta kaldı. Sonuçlarını kestirmenin mümkün olmadığı anlaşmasız Brexit'i önlemeye neredeyse zaman kalmadı. Hele, Theresa May'in kendini ve ülkesini o tarihe kadar soktuğu çıkmazdan nasıl çıkaracağını kestirmenin mümkün olmadığı bir ortamda.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung Rus doğalgazını Baltık Denizi'nden Almanya'ya ulaştıracak olan Kuzey Akım 2 boru hattı projesinin yoğun bir şekilde eleştirilmesinin nedenlerini irdeliyor:

"Projeyle ilgili tartışmaların en büyük kusuru Berlin yönetimi ve Alman şirketlerinin boru hattını sırf ekonomik bir proje olarak görmelerinden kaynaklanıyor. Boru hattının ekonomik bakımdan anlam taşıyıp taşımadığı, objektif tez ve antitezlerin ışığında tartışılabilir. Ancak Alman iş çevrelerinin sıkça iddia ettikleri gibi Kuzey Akım 2'ye karşı öne sürülen siyasi argümanların konuyla ilgisi olmadığını söylemek saçmalıktır. Ukrayna'nın geleceği, Almanya'nın doğu komşularının güvenliği ve Avrupa'nın birliğinin korunması açısından projenin iptal edilmesi en doğrusu olur.”

Neue Osnabrücker Zeitung Fransa hükümetinin Kuzey Akım 2 projesini bloke etmek amacıyla Avrupa doğalgaz yönetmeliğinin yeniden gözden geçirilmesini talep etmesine şu satırları ayırmış:

"Bu mu göklere çıkarılan Fransız-Alman mihveri? AB'nin birlikte hareket edip güç gösteren büyüklerine bu yakışır mı? Paris yönetimi ABD'den geldiği tahmin edilen baskı üzerine hukuki bir takım manevralarla Kuzey Akımı 2 projesini zorlaştırmak suretiyle Alman hükümetini arkadan vurmuş oluyor. Böyle davranmak tam anlamıyla skandaldır. ABD yüzü kızarmadan müttefiklerine şantaj yaparken, başka nedenlerle Rusya'ya cephe alanlar tarafından destekleniyor. (Projeyi eleştirenlerin iddia ettiği gibi) Almanya'nın doğalgaz güvenliği tehlikede değildir. Şimdikinden ve hatta Soğuk Savaş yıllarındakinden daha fazla enerji bağımlılığına düşmesi de söz konusu değildir. Bu yalandır. ABD kendi doğalgazına müşteri aramaktadır, o kadar.”

DW, dpa, afp/AG, BK

© Deutsche Welle Türkçe