Muhalif bir yayın politikasına sahip olan Sözcü Gazetesi, uzun süredir hükümetin radarında. Türkiye'de en çok satan üç gazeteden biri olan Sözcü'nün ceza hanesine yeni bir vergi cezası daha eklendi.

2012'den bu yana her yıl düzenli olarak vergi incelemesine tabi tutulan Sözcü'ye 2018 yılına ait toplam 14.5 milyon TL vergi cezası kesildi. Sözcü bu cezayı manşetinden "Başaramayacaksınız" diyerek duyurdu ve "Cezada yazsanız ilanlarımızı da kesseniz, hapse de atsanız, Sözcü'nün büyümesini engellemeyi asla ve asla…" ifadelerine yer verdi.

DW Türkçe'ye konuşan Sözcü'nün avukatı İsmail Yılmaz, Türkiye'de en çok vergi ödeyen gazetesinin Sözcü olduğunu söylüyor. Bu cezaların kendilerini yıldıramayacağını anlatan Yılmaz, "Sözcü aynı zamanda Türkiye'de tirajı en fazla olan gazete. Vergilerini de düzenli ödeyen bir şirket. Hiç vergi ödemeyenler ya da çok az vergi ödeyen başka gazeteler olmasına rağmen Sözcü'ye inceleme yapıp ceza kesmek adil değil" diyor.

Yılmaz'a göre okurlarının gözünde büyük bır saygınlığa sahip Sözcü'ye yapılan baskılar sadece para cezaları ile de sınırlı değil. Yılmaz sözlerini "Muhalif duruşu yüzünden birçok şey yapıldı. Yazarlarına, çalışanlarına, sahibine karşı mantıksız, akıl almaz davalar açıldı" diye sürdürüyor.

Cumhuriyet okur dayanışması

Hükümetin cezalarından nasibini alan tek kurum Sözcü değil. Cumhuriyet Gazetesi'ne de bugüne kadar çok sayıda ceza kesildi. Cumhuriyet'e şu sıra Basın İlan Kurumu'nun "55 günlük ilan vermeme" cezası uygulanıyor.

Cumhuriyet kesilen bu ceza karşısında bir kampanya başlattı. "Dayanışma" adıyla başlayan kampanya ile okurlar, sivil toplum örgütleri, milletvekilleri ve çok sayıda kişi ve kurum "Dayanışma" başlığı ile bir aydır gazeteye ilan veriyor.

Gazetenin genel yayın yönetmeni Aykut Küçükkaya, hükümetin hesap edemediği bir tepki oluştuğunu anlatıyor:

"Basın İlan Kurumu'nun verdiği cezalar Aralık ayında 55 güne ulaştı. Toplamda 110 günlük cezamız var. 2021 yılında Ocak, Şubat, Mart aylarında da cezaların gazetemize tebliğ edilmesini bekliyoruz. Basın İlan Kurumu'nun Ak Parti iktidarının hiç hesaba katmadığı gelişmeler oldu. Cumhuriyet okuru gazetesini ayakta tutmak için müthiş bir dayanışma gösteriyor."

Küçükkaya, Cumhuriyet'in büyük bedeller ödediğini yine de yıkılmadığını, bu cezalar karşısında da dimdik ayakta kalacaklarını belirterek "Cumhuriyet, Türkiye'nin en eski ulusal gazetesi, çok badireler atlatmış bir gazete. Yazarları bombalı suikastlerle katledilmiş bir gazete. Bu gazetenin ekonomik yaptırımlarla susturulmak istenmesini okurumuzun büyük tepkisiyle aşacağız ve dimdik ayakta duracağız" diyor.

"Gazeteciler baskılardan yılmaz"

Gazeteci ve medya ombudsmanı Faruk Bildirici de AKP'nin iktidara geldiği ilk günden itibaren medyayı tümüyle ele geçirme hedefinde olduğunu söylüyor. Bildirici'ye göre, hükümet bunun için de elindeki tüm silahları kullanıyor.

İktidarın karşısında alternatif medyanın oluştuğuna dikkat çeken Bildirici, "AKP bu kez alternatif medyayı baskı altına almaya başladı. RTÜK gibi bir silahı, basın ilan gibi bir silahı, mahkemeleri vergi dairelerini kullanmaya başladı. Sözcü de hedef gazetelerdin biriydi. Bağımsız gazetelerin en çok satanı şu anda. Sözcüyü hedef almaları kaçınılmaz" diyor. Bildirici, gazetecilerin insanların haber alma haklarını kullanmaları için sonuna kadar mücadele edeceğini ve bu baskılardan gazetecileri yılmayacağını hatırlatıyor.

İktidarın hedefindeki yayın kuruluşları kesilen bu cezalara karşı mahkemeler yoluyla itirazlarını sürdürüyor. Ancak başvuruların çoğu reddediliyor.

Serkan Ocak

© Deutsche Welle Türkçe