İtalya Başbakanı Giuseppe Conte dün parlamentodaki konuşmasının ardından görevinden istifa etti. Böylece Lig Partisi ile 5 Yıldız Hareketi koalisyonu sona ermiş oldu. Südwest Presse gazetesi Salvini'nin başbabakan olma hayalinin kolaylıkla gerçekleşmeyeceği öngörüsünde bulunuyor:

"Salvini, yeni bir seçim yapılması halinde başbakan seçileceğinden emin olduğu için hükümetin dağılmasına neden oldu. Ama zamanı doğru seçemeyince Roma’daki mumyalaşmış siyasetçileri uyandırdı. Eski sosyal demokrat Başbakan Matteo Renzi ve Beş Yıldız Hareketi’nin kurucusu Beppe Grillo yeniden siyaset gündemine taşındılar. Lig Partisi’nin kışkırtıcı söylemlerinden uzak bir ittifak oluşturmayı vaat ediyorlar. Son dönemde Salvini'nin küstahça yürüttüğü iç politikayı destekleyen Beş Yıldız Hareketi'nin sol eğilimleri bu süreçte ortaya çıkacak. Yeni kurulacak koalisyon, siyaset yorgunu İtalyanlara seçime gitmeden nasıl kabul ettirilecek, bu henüz belli değil.”

Badische Zeitung gazetesi İtalya'da başbakanın istifasından Lig Partisi lideri ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini'yi sorumlu tutuyor:

“O, (Salvini) sadece kendisi başbakan olmak istediği için Beş Yıldız Hareketi koalisyonunun dağılmasına neden oldu. Ama görünen o ki, ilk aşamada, oynadığı bu kumarı kaybetti. Zira yeni hükümetin oluşumunda Salvini’nin AB karşıtı politikasının reddedilmesi ve sığınmacılar ile onlara yardım edenlere yönelik nefret söylemlerinden vazgeçilmesi gibi unsurlar belirleyici olacak. Yapıcı bir siyaset yürütme şansı mevcut. Ancak bu kolay olmayacak. Beş Yıldız Hareketi ile Demokratik Parti kısa bir süre öncesine kadar birbirlerine düşmandı.”

İngiltere Başkanı Boris Johnson'ın, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk'a yazdığı bir mektup ile AB çıkışı düzenleyen Brexit anlaşmasında yeni müzakereler talebi reddedildi. İngiltere'nin tutumu Volksstimme gazetesinde yorumlanıyor:

"Boris Johnson'un AB Konsey Başkanına yazdığı nazik mektup, yanlış kartlarla oynanan bir oyundur. Eski taleplere yeni kılık uydurmaktır. Ya çözüm önerileri? Onlar yok. İngiltere Başbakanı bugün Alman mevkidaşı Merkel ile yarın da Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile bir araya gelecek. Johnson bu temaslarda da bir sonuç alamayacak. Kendisine taviz verilmesi beklenmiyor. İngiltere'nin anlaşma olmadan Brexit sürecine doğru ilermesi durumunda pek değişiklik yok. Bu durum aslında Johnson’u pek de rahatsız etmemeli. Zira onun başka planları var. Belki de G-7 Zirvesi'nde büyük bir gösteri yapar. Tüm çabalarına karşın AB’nin bütün anlaşma yollarını tıkadığını açıklar. Böylece de suçu Brüksel'in üzerine atar. Bu şekilde de İngiltere halkının desteğini alır. Şimdiden oy avcılığı durumunda olmak da çok yararlı. Çünkü Johnson, kaçınılmaz görünen yeni genel seçimlerde bu gösterisiyle puan toplamayı umuyor.”

Frankfurter Rundschau gazetesindeki yorumda da eleştiri oklarının hedefinde İngiltere Başbakanı bulunuyor.

"İngiltere'nin sınırlarla ilgili ‘yükümlülüklerini' yerine getireceğine ilişkin formülasyon çok yetersiz. Johnson aklından geçeni söylemeli. Ancak sorun, hiç bir şey söylememesi, çünkü aklında birşey yok. İngiltere Başbakanı AB'nin Brexit konusunda, Birlik üyesi İrlanda’yı zor durumda bırakarak, yeni müzakerelere girmeyeceğini biliyor. Başarısızlığının sorumlusunu da şimdiden belirledi. Eğer İngiltere 31 Ekim’de anlaşma sağlanmadan AB’den ayırılırsa, ki bu olasılık gittikçe güçleniyor, bunun sorumlusu Johnson'un gözünde AB’dir. Ve ona göre  İngiltere halkı da bunu böyle bilmelidir. Sonuçta yeniden müzakere talep etti ama bu talebi yerine getirilmedi.”

AFP,dpa / TY,JD

© Deutsche Welle Türkçe