Patates Müzesi'ne gidebilmek varken Bergama Müzesi'ne kim gitmek ister ki? Almanya'da sayıları 6 bin 300'ü aşan müzeler arasında gerçekten epey sıra dışı olanlar var.
Reklam
Almanya'daki sıra dışı müzeler
Hijyen müzesinden sosis müzesine, patates müzesinden eczane müzesine... Almanya'da sayıları 6 bin 300'ü aşan müzeler arasında gerçekten epey sıra dışı olanlar var. Bazılarını sizler için gezdik;
Adındaki minyatür kelimesine bakmayın. Burası Hamburg’un en ilgi çeken adreslerinden biri. Yarım milyon iş saatinden uzun bir süre emek sarf edilerek 1300 metrekarelik bir alan oluşturulmuş. 2020’ye kadar da 2300 metrekareye genişletilmesi planlanıyor. Dünyanın en uzun model tren güzergâhını geçen yıl bir milyondan fazla kişi ziyaret etti.
Fotoğraf: Miniatur Wunderland Hamburg
Dresden: Alman Hijyen Müzesi
Adından çekinmeyip de müzeyi ziyaret edenleri sayısız ilginç bilgi ve obje bekliyor. Müzede antik doğum koltuklarından aşk mektuplarına kadar geniş bir yelpaze sergileniyor. Bilimsel objeler ile pek ilgilenmeyenler ise cinsellik konusunda sunulan işitselleri dinleyebilir. Burada örneğin kokunun eş seçimimizde ne gibi bir rol oynadığını öğrenebilirsiniz.
Fotoğraf: Jörg Gläscher
Essen: Afrika Ruhu
Ruhr Havzası’nın tam orta yerinde 4 bin yıldan eskilere uzanan Afrika kökenli Vudu dini hakkında bir müze beklemiyor normalde insan. Su tanrıçası Mami Vata için hazırlanan sunak vudu dinine inananlardan yoğun rağbet görüyor.
Fotoğraf: Jörg Gläscher
Frankfurt: Karanlıkta Diyalog
Bir kör dünyayı nasıl algılar? Bunu biraz da olsun anlamak isteyen ziyaretçiler, kör rehberler eşliğinde altı farklı mekânı kapsayan bir tura çıkarılıyor. Bu odalarda gündelik hayattan çeşitli sahneler canlandırılıyor. Eğer bu tecrübe size yetmezse, hemen turun çıkışındaki “Karanlığın Tadı” adlı restoranda zifiri karanlıkta yemek yemeyi de deneyebilirsiniz.
Fotoğraf: Jürgen Röhrscheidt
Heidelberg: Alman Eczane Müzesi
Heidelberg Sarayı’nın içinde bulunan müze, 2000 yıllık eczacılık tarihinden objeler sergiliyor. Fotoğrafta görülen bir eczane iç mekânı 1724 yılından kalma. Müzede buna benzer toplam yedi adet tarihi iç dekor bulunuyor.
Başkentteki Hint baharat soslu Sosis Müzesi’nde bu lezzet hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenebilirsiniz. Bu sosisin ve özel sosunun yapılışı hakkında tüm bilgileri aldıktan sonra, sosis şeklinde bir kanepeye uzanabilir, ketçap şişesi şeklindeki kulaklıklardan köri soslu sosis hakkında yazılmış şarkıları dinleyebilirsiniz. İştahı açılanlar için müzede bir sosisçi de var.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
Brühl: Alman Vergi Müzesi
Vergi konusunun eğlenceli olabileceği kimin aklına gelirdi? Alman Vergi Müzesi’nde ziyaretçiler M.Ö. 3. Binyıldan günümüze kadar verginin tarihini öğrenme fırsatına sahip. Müzedeki belge, resim ve aletler aracılığıyla vergi mükellefleri ile vergi daireleri arasındaki ilişki inceleniyor.
Fotoğraf: Fotolia/46700946
Münih: Patates Müzesi
Burada damak zevkine uygun lezzetler tadacağını sananlar hayal kırıklığına uğrayabilir. Zira Patates Müzesi’nde patates sadece sanat tarihi açısından inceleniyor. Sekiz farklı bölümde patatesin İnkalar’dan günümüze uzanan tarihi gözler önüne seriliyor. Müzede kızarmış patates ve patates püresinin yerine de yağlı boya tablolar, çizimler ve benzeri eserler bulunuyor.
Fotoğraf: DW Akademie/L. Vierecke
Münih: Bira ve Oktoberfest Müzesi
Patates Müzesi’nin aksine Bira Müzesi gerçekten de damağa hitap ediyor, burada farklı biraların tadına bakmak mümkün! Ayrıca ziyaretçiler tarihi alet edevatı ve 1487’den kalma el yazması bira tariflerini görebilir. Müzenin bulunduğu bina 1340 yılında inşa edilmiş.
Fotoğraf: Bier und Oktoberfest Museum
Köln: Çikolata Müzesi
Çikolata meraklıları için Çikolata Müzesi en doğru adres, zira burada çikolatanın tarihi ve modern çikolata üretimi hakkında en önemli bilgileri alabiliyor, çikolata çeşmesinden de çikolata açlığınızı giderebiliyorsunuz.
Fotoğraf: Schokoladenmuseum Köln/DW/N. Sarenac
10 fotoğraf1 | 10
Hamburg'daki "Minyatür Harikalar Ülkesi", Hamburg’un en ilgi çeken adreslerinden biri. Yarım milyon iş saatinden uzun bir süre emek sarf edilerek 1300 metrekarelik bir alan oluşturulmuş. 2020’ye kadar da 2 300 metrekareye genişletilmesi planlanıyor. Dünyanın en uzun model tren güzergâhını geçen yıl bir milyondan fazla kişi ziyaret etti.
Dresden'deki Alman Hijyen Müzesi'ni ziyaret edenleri sayısız ilginç bilgi ve obje bekliyor. Müzede antik doğum koltuklarından aşk mektuplarına kadar geniş bir yelpaze sergileniyor. Bilimsel objeler ile pek ilgilenmeyenler ise cinsellik konusunda sunulan işitselleri dinleyebilir. Burada örneğin kokunun eş seçimimizde ne gibi bir rol oynadığını öğrenebilirsiniz.
Almanya'daki sıra dışı müzeler
Hijyen müzesinden sosis müzesine, patates müzesinden eczane müzesine... Almanya'da sayıları 6 bin 300'ü aşan müzeler arasında gerçekten epey sıra dışı olanlar var. Bazılarını sizler için gezdik;
Adındaki minyatür kelimesine bakmayın. Burası Hamburg’un en ilgi çeken adreslerinden biri. Yarım milyon iş saatinden uzun bir süre emek sarf edilerek 1300 metrekarelik bir alan oluşturulmuş. 2020’ye kadar da 2300 metrekareye genişletilmesi planlanıyor. Dünyanın en uzun model tren güzergâhını geçen yıl bir milyondan fazla kişi ziyaret etti.
Fotoğraf: Miniatur Wunderland Hamburg
Dresden: Alman Hijyen Müzesi
Adından çekinmeyip de müzeyi ziyaret edenleri sayısız ilginç bilgi ve obje bekliyor. Müzede antik doğum koltuklarından aşk mektuplarına kadar geniş bir yelpaze sergileniyor. Bilimsel objeler ile pek ilgilenmeyenler ise cinsellik konusunda sunulan işitselleri dinleyebilir. Burada örneğin kokunun eş seçimimizde ne gibi bir rol oynadığını öğrenebilirsiniz.
Fotoğraf: Jörg Gläscher
Essen: Afrika Ruhu
Ruhr Havzası’nın tam orta yerinde 4 bin yıldan eskilere uzanan Afrika kökenli Vudu dini hakkında bir müze beklemiyor normalde insan. Su tanrıçası Mami Vata için hazırlanan sunak vudu dinine inananlardan yoğun rağbet görüyor.
Fotoğraf: Jörg Gläscher
Frankfurt: Karanlıkta Diyalog
Bir kör dünyayı nasıl algılar? Bunu biraz da olsun anlamak isteyen ziyaretçiler, kör rehberler eşliğinde altı farklı mekânı kapsayan bir tura çıkarılıyor. Bu odalarda gündelik hayattan çeşitli sahneler canlandırılıyor. Eğer bu tecrübe size yetmezse, hemen turun çıkışındaki “Karanlığın Tadı” adlı restoranda zifiri karanlıkta yemek yemeyi de deneyebilirsiniz.
Fotoğraf: Jürgen Röhrscheidt
Heidelberg: Alman Eczane Müzesi
Heidelberg Sarayı’nın içinde bulunan müze, 2000 yıllık eczacılık tarihinden objeler sergiliyor. Fotoğrafta görülen bir eczane iç mekânı 1724 yılından kalma. Müzede buna benzer toplam yedi adet tarihi iç dekor bulunuyor.
Başkentteki Hint baharat soslu Sosis Müzesi’nde bu lezzet hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenebilirsiniz. Bu sosisin ve özel sosunun yapılışı hakkında tüm bilgileri aldıktan sonra, sosis şeklinde bir kanepeye uzanabilir, ketçap şişesi şeklindeki kulaklıklardan köri soslu sosis hakkında yazılmış şarkıları dinleyebilirsiniz. İştahı açılanlar için müzede bir sosisçi de var.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
Brühl: Alman Vergi Müzesi
Vergi konusunun eğlenceli olabileceği kimin aklına gelirdi? Alman Vergi Müzesi’nde ziyaretçiler M.Ö. 3. Binyıldan günümüze kadar verginin tarihini öğrenme fırsatına sahip. Müzedeki belge, resim ve aletler aracılığıyla vergi mükellefleri ile vergi daireleri arasındaki ilişki inceleniyor.
Fotoğraf: Fotolia/46700946
Münih: Patates Müzesi
Burada damak zevkine uygun lezzetler tadacağını sananlar hayal kırıklığına uğrayabilir. Zira Patates Müzesi’nde patates sadece sanat tarihi açısından inceleniyor. Sekiz farklı bölümde patatesin İnkalar’dan günümüze uzanan tarihi gözler önüne seriliyor. Müzede kızarmış patates ve patates püresinin yerine de yağlı boya tablolar, çizimler ve benzeri eserler bulunuyor.
Fotoğraf: DW Akademie/L. Vierecke
Münih: Bira ve Oktoberfest Müzesi
Patates Müzesi’nin aksine Bira Müzesi gerçekten de damağa hitap ediyor, burada farklı biraların tadına bakmak mümkün! Ayrıca ziyaretçiler tarihi alet edevatı ve 1487’den kalma el yazması bira tariflerini görebilir. Müzenin bulunduğu bina 1340 yılında inşa edilmiş.
Fotoğraf: Bier und Oktoberfest Museum
Köln: Çikolata Müzesi
Çikolata meraklıları için Çikolata Müzesi en doğru adres, zira burada çikolatanın tarihi ve modern çikolata üretimi hakkında en önemli bilgileri alabiliyor, çikolata çeşmesinden de çikolata açlığınızı giderebiliyorsunuz.
Fotoğraf: Schokoladenmuseum Köln/DW/N. Sarenac
10 fotoğraf1 | 10
Essen'de "Afrika Ruhu" isimli müze hizmet veriyor. Ruhr Havzası’nın tam orta yerinde 4 bin yıldan eskilere uzanan Afrika kökenli Vudu dini hakkında bir müze beklemiyor normalde insan. Su tanrıçası Mami Vata için hazırlanan sunak vudu dinine inananlardan yoğun rağbet görüyor.
Bir kör dünyayı nasıl algılar?
"Karanlıkta Diyalog" müzesi Frankfurt'ta bulunuyor. Bir kör dünyayı nasıl algılar? Bunu biraz da olsun anlamak isteyen ziyaretçiler, kör rehberler eşliğinde altı farklı mekânı kapsayan bir tura çıkarılıyor. Bu odalarda gündelik hayattan çeşitli sahneler canlandırılıyor. Eğer bu tecrübe size yetmezse, hemen turun çıkışındaki “Karanlığın Tadı” adlı restoranda zifiri karanlıkta yemek yemeyi de deneyebilirsiniz.
Heidelberg Sarayı’nın içinde bulunan Alman Eczane Müzesi'nde 2000 yıllık eczacılık tarihinden objeler sergiliyor. Fotoğrafta görülen bir eczane iç mekânı 1724 yılından kalma. Müzede buna benzer toplam yedi adet tarihi iç dekor bulunuyor.
Başkent Berlin'deki "Alman Köri Soslu Sosis Müzesi"nde bu lezzet hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenebilirsiniz. Bu sosisin ve özel sosunun yapılışı hakkında tüm bilgileri aldıktan sonra, sosis şeklinde bir kanepeye uzanabilir, ketçap şişesi şeklindeki kulaklıklardan köri soslu sosis hakkında yazılmış şarkıları dinleyebilirsiniz. İştahı açılanlar için müzede bir sosisçi de var.
"Alman Vergi Müzesi" Brühl'de bulunuyor. Vergi konusunun eğlenceli olabileceği kimin aklına gelirdi? Alman Vergi Müzesi’nde ziyaretçiler M.Ö. 3. Binyıldan günümüze kadar verginin tarihini öğrenme fırsatına sahip. Müzedeki belge, resim ve aletler aracılığıyla vergi mükellefleri ile vergi daireleri arasındaki ilişki inceleniyor.
BERLİN’İN SIRADIŞI OTELLERİ
Fotoğraf: picture alliance/ZB
Bildiğiniz otellerden değil
Propeller Island City Lodge oteli kesinlikle unutulmaz geceler sunuyor. Eğik zeminler ve havada asılı bir yatağın bulunduğu oda en sıradan olanı. Bu otelde isteyen bir tabutun içinde uyuyabilir, isteyen kendini bir aslan kafesine kilitletebilir. Ya da aynalarla kendini optik bir sihrin ortasında bulabilir.
Fotoğraf: picture alliance/ZB
Hapishanede uyanmak
Daha otantik bir ürperti için ‘Das Andere Haus VIII’ ilham veriyor. Rummelsburg’daki Eski Doğu Alman cezaevi bugün misafirlerini gönüllü olarak ağırlıyor. Tarihi binanın “sükunet odaları” olarak da adlandırılan hücreleri küçük ve basit olarak dizayn edilmiş.
Fotoğraf: picture alliance/dpa Themendienst
Doğu Almanya dönemi
Bu pansiyonda kaldığınızda müzede bir gece geçirmiş gibi hissedebilirsiniz. Bu panel binanın odaları Doğu Almanya döneminin duvar kağıdı ve mobilyalarıyla donatılmış. Duvarları eski komünist Sosyalist Birlik Partili siyasetçilerin fotoğrafları süslüyor.
Fotoğraf: picture alliance/ZB
Romantik kamping
Berlin’in Neukölln semtindeki Hüttenpalast otelinde bir karavanda uykuya dalabilirsiniz. Karavanlar eski elektrik süpürgesi fabrikasından bozma binanın üretim holünde duruyor.
Fotoğraf: Jan Brockhaus
Bir Berlin efsanesi
Ünlü Brandenburg Kapısı, 1907’den beri varlığını sürdüren lüks Adlon Oteli’nin sadece birkaç adım ötesinde. Berlin’in en ünlü oteli bugüne kadar gözde yıldızlara, siyasetçilere ve kraliyet ailesi üyelerine ev sahipliği yaptı.
Fotoğraf: Hotel Adlon
Lüks eşliğinde dünya turu
İster Kahire’deki oryantalizm, ister Çin İmparatorluğu’nun enerjisi, ister Afrika safarisi gibi vahşi bir ortam. Berlin’deki Ackselhaus Oteli, yöresel antika eşyalar da kullanarak her bölgeden farklı temalı odalar sunuyor. Lüks banyolar da göz kamaştırıyor.
Fotoğraf: ackselhaus
Çelik kasada spa keyfi
Hotel de Rome, farklı bir spa deneyimi sunuyor. Beş yıldızlı otelin spa merkezi eskiden Dresdner Bank’ın mücevherlerin muhafaza edildiği kasa bölümüymüş. Bugün ise çelik kapılar ya da dolapların özel kilitleri sadece birer dekor.
Münih'teki Patates Müzesi'nde damak zevkine uygun lezzetler tadacağını sananlar hayal kırıklığına uğrayabilir. Zira Patates Müzesi’nde patates sadece sanat tarihi açısından inceleniyor. Sekiz farklı bölümde patatesin İnkalar’dan günümüze uzanan tarihi gözler önüne seriliyor. Müzede kızarmış patates ve patates püresinin yerine de yağlı boya tablolar, çizimler ve benzeri eserler bulunuyor.
Yine Münih'te yer alan Bira ve Oktoberfest Müzesi Patates Müzesi'nin aksine gerçekten de damağa hitap ediyor, burada farklı biraların tadına bakmak mümkün! Ayrıca ziyaretçiler tarihi alet edevatı ve 1487’den kalma el yazması bira tariflerini görebilir. Müzenin bulunduğu bina 1340 yılında inşa edilmiş.
Köln'deki Çikolata Müzesi, çikolata meraklıları için en doğru adres, zira burada çikolatanın tarihi ve modern çikolata üretimi hakkında en önemli bilgileri alabiliyor, çikolata çeşmesinden de çikolata açlığınızı giderebiliyorsunuz.